Ani bir karar ile bara gitmeye karar vermişlerdi. Chaeyoung, Jimin ve Jin o gece hakkında başka hiçbir yerde konuşmamış kimseye anlatmamışlardı. İki kardeş mutlu durmayı biliyorlardı. Jinse onların en büyük destekçisiydi.
-Hazır mısın Chae?
-Parfümümü sıkıyorum, tamamdır.
Jimin sürücü koltuğuna otururken Chae de yanına oturmuş, kalanları almaya gitmişlerdi. Önce Jisoo'yu almışlardı ardından yapışık ikiliyi.
-Her zaman gittiğimiz yere mi?
-Namjoon'un kafe-barı da olur gibi.
-Başka sefere gideriz oraya.
Jimin konuşmaları onaylamış ve okullarının birkaç sokak ilerisinde kalan bara gitmişlerdi. İçeri girer girmez Jisoo ve Chae ellerine birer bardak alarak boş yere oturmuş, Jin ve Jungkook ise kucak kucağa oturmayı tercih etmişti. Hepsinin dağılacağı belliydi ve onları toplamak her zamanki gibi Jimin'e düşüyordu. Alkol eşiği yüksekti ve çok içmezdi. Arkadaşları sarhoş olduğunda ya kendi evine getirir ya da tek tek hepsini evlerine bırakırdı.
-Jimin iç sende bebeğim. Eğlenmeye geldik. Üzülmek yok!
Chae üçüncü bardağı shotlarken konuşmuştu ve Jimin'e de bir bardak uzatmıştı. Jimin bardağı almış ve dikerek içmişti.
-Bir yere ayrılmayın.
Kalkmış ve barmenin yanına giderek favori içeceklerinden birini söylemişti. Barmense yanına gelen yakışıklı ile flört etmeye çalışmış, karşılık alamayınca ise somurtarak içeceği hazırlamıştı. Jimin içeceği parmakları arasına alarak kalkmıştı ki biraz ileride bir grup gördü. Yanlarında Taehyungta vardı. 'Unutmak isterken seni neden her seferinde karşıma çıkıyorsun?' Son kez oraya bakmış ve arkadaşlarının yanına adımlamıştı. İçkileri tek tek midesine götürüyor ve biraz olsun düşünmeye ara vermek istiyordu, aslında sarhoş olmanın bir etkisi olmayacağını biliyordu.
-Chae nerede?
-Bir kız geldi. Sincaba benziyordu.
Kıkırdadı Jungkook dediği şeye.
-Kucağına çıktı ve sonra el ele ayrıldılar.
Dudaklarını tekrar jin'in kiler ile buluşturmuş ve kopmuştu. Jimin küfür savurup kalktı ve etrafa bakındı. İkizini arıyordu. Bir hata yapmasını ve pişman olmasını istemiyordu. Bir dereceden sonra karışamayacağının da farkındaydı aslında ama sarhoşken atılan cesur davranışlar genelde pişmanlıkla bitiyordu.
Bu düşünceyle birlikte tuvaletlerin olduğu yere yönelmişti ki Taehyung ile karşılaştı. Taehyung'un önünü bile göremediğinden emindi. Zil zurna sarhoştu çünkü. Sendeleyince belinden tuttu ve istemsizce yaklaştırdı kendine.
-Jiminie~
Taehyung ellerini Jimin'in ense saçlarına attı ve okşadı orayı. Kızarmış yanakları ve hafif kapalı gözleri ile çok sevimliydi gözünde.
-Neden her seferinde karşıma çıkıyorsun?
Ne demeliydi ki buna? Bizi birbirimize çeken bir şey var sanki mi?
-Çok seksisin. Bu haksızlık.
Kıkırdadı Jimin elinden olmadan. Elleri olduğu yeri okşadı hafif. Sonrasında ise unutamayacağı ve üstesinden nasıl geleceğini bilmediği bir şey oldu.
Taehyung dudaklarından öptü onu.
Kendine gelince unutacağını biliyordu fakat kendisi, kendisi daha da ezilecekti düşüncelerinin altında.
∞
Chae hafif çakırkeyifti. Birden kucağına oturan zilzurna sarhoş kız ile kendini bir öpüşme içinde bulmuştu ve tuvalete sürüklemişti. Daha ileri gitmeyecekti fakat kim bilir, öpüşmek hoşuna gitmişti.
Kızı musluğa yaslarken elleri kalçalarına gitti ve hafif sıktı. Aldığı boğuk inleme tatmin ediciydi. Zarif ince boyna inerek orayı emmeye başladığında duraksadı ve çekildi. Kız bir yerden tanıdık geliyordu ama-
Kız istekle ve ihtiyaç ile sürtündüğünde izin verdi. Onu bu hale getiren kendisiydi. Kendisi çokta büyük bir etkilenme yaşamamıştı, çakırkeyifliğindendi belki de. En sonunda kız kusmak için döndüğünde o da ayrıldı oradan. Fakat tahmin etmediği bir şey vardı.
O da şaşkınlıkla ve birazda tahrik olmuş şekilde izleyen Lalisa monobandı.
***
ay klişe ama napim ya bu bölümleri yazalı çok oldu... toparlarım ins
hayırlı sahurlar, artık bölüm atıp çıkabildiğim tek saat bu saatler sabahın dördü...
GÜNOOOOO
Yorumları arttırın birazcık lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloggers
Fanfiction-chaelisa x minv texting- Duygularından kaçmak ya da onu nefret sanmak bir kurtuluş muydu?