|5|

30 4 34
                                    

-sen kıran taraf bende kırılan tarafım. Ama hiç senin açından bakmadım. Acaba sende kendini kırılan olarak görüyor musun...?-

Bu gün hayatımda en mutlu olduğum günlerden biri! Hiç bir şey beni üzemez! Annem Paris'ten Kore'ye geliyor. 10 yıldır... 10 yıldır bu anı bekliyorum. Koridorda gülerek dolaşıyorum. Bu gün havamı öğretmenler ne de Yoongi bozabilir-

Sözümü değiştiriyorum. Bu yaşadığım en berbat gün... Neden mi? Neden mi!? Çünkü okul koridorunda tanımadığım bir kızın belinden tutan ve aynı eskiden bana yaptığı gibi gözlerinin içine bakan bir Yoongi var. Yüzüne bakılırsa mutlu gibi görünüyor. Benim aksime tabi. Üstelik benim dolabımın üstüne yaslanmış durumda birbirlerine gülümsüyorlar. Neden benim dolabım peki? Bilerek mi yaptı bunu? "Afedersiniz. Pis işlerinizi benim dolabımın dışındaki bir yerde yapabilir misiniz?" dedim sinirle bakarak. "Hadi ama! Biz artık sevgili değiliz! Beni kıskanmanı istemiyorum.". Kıskanmak mı? Galiba aklını kaçırmış. Neden kıskanıyım ki? "Tatlım bu kim? Yüzünden pek güzel enerji alamadım". "Boşver hayatım. Sadece takıntılı bir eski sevgili!? Değil mi Jennie?". Beni üzmek için her şeyi yapıyor ve başarıyordu. Ağlamaktan nefret eden kız gidip yerine her gün ağlayan bir kız gelmiş. Üstelik ağladığı kişiye bile değmez... Kendini tut Jennie, Ağlamayacaksın. Onları yana itip gerekli kitapları aldım ve oradan ayrıldım.

Anneme geleceği için bir hediye almıştım. Bu hediye, onun en sevdiği şeylerden olan yazarlığın olmazsa olmazı güzel bir kalemdi. Annem Paris'te çok ünlü bir yazardı. Yazar olmak için 5 yıl Eğitim almak için Paris'e gitti ve diğer kalan 5 yılda kitaplarını insanlara sunmak için Paris'te kaldı. Onu en az Yoongi kadar özledim. Jennie! Onu bir daha düşünmeyeceksin demedim mi!? Ah... Unut gitsin! Anneme bir kalem dışında onun en sevdiği tonda bir kırmızı ruj aldım. Beğeneceğine eminim!

Anneme aldığım şeylerin olduğu kutuyu koymak üzere dolabımın önüne geldim. Tam koyacakken etrafımdaki bütün insanların bana baktığını gördüm. Neye bakıyorlardı? Hepsi kendi aralarında fısıldaşıp beni işaret ediyordu. Bir süre sonra Yoongi ve onun yeni sevgilisi geldi. Yoongi'nin kaşları çatıktı ve sevgilisinin de gözlerindeki yaşlar tek tek damlıyordu. Neler oluyor?

"Senden bunu beklemezdim Jennie. Çok iğrenç bir insansın!" dedi gözlerimin içine baka baka. "Hey! Ne yaptığını bile bilmeyen birini suçlayamazsın!" dedim bağırarak. Sevgilisinin kolundaki yara izini göstererek "bunun anlamı nedir!?" dedi. Benim umrumda olan tek şey ise iftiraya uğramış olmam değil kızın kolundaki yarayı nasıl yaptığıydı. Beni omuzlarımdan dolaba iterek yere düşürdü. Daha sonra elimdeki annem için aldıkladımın olduğu kutuyu elimden aldı ve içini açtı. "Hey ne yapıyorsun!" dedim iki katına çıkan sinirimle. "Kalem ve ruj...?" dedi dikkatini bana yönelterek. Ah... Nasıl unutabilirim ki!? İkimizin böyle bir anısı var. Noel gününde ben ona aynı şu anki gibi siyah bir kalem, o da bana aynı anneme aldığım gibi kırmızı bir ruj almıştı. İkimizin gözleri de birbirimize kilitlenmişti. Zaman denen şeyden eser kalmamış, ve nefes alış verişimiz hızlanmıştı. Birden bire sinirlenip elindeki siyah kalemi dizine hızlıca vurarak kırdı. Ağlamak üzereydim. Bu en az ayrıldığımız kadar kötü geçen bir gündü. Daha sonrasında ise bana aldığı ruja benzeyeni eline aldı ve tam kıracakken sevgilisi onu durdurdu. "Bekle tatlım. Bu benim olabilir mi?". "Çok istiyorsan... Al senindir.". Eline kırmızı ruju alarak kendi dudaklarına sürmeye başladı. Ve bastıra bastıra ve bilerekten yamuk sürüyordu. Gözlerimin içine baka baka, anneme aldığım o eşyaları parçalıyor ve bozuyorlardı. Zil çaldığında gelen rahatlama sesi huzura ermemi sağladı. "Sen git. Ben birazdan geliyorum sevgilim" dedi az önce anneme aldığım ruju mahveden kız. Yoongi kafasını sallayıp gitti. Kız yerdeki bana bir şey göstermek için yere eğildi. Elindeki yarayı işaret ederek "Bunu görü görüyor musun?" dedi. Hafifçe başımı salladım. Ve kız eline bir mendil alarak o yarayı sildi. Tabi ya! Baştan beridir yara değildi. Peki ama bunu neden yaptı? "Sen..." dedim alçak bir ses tonuyla. "Evet ben. Onu başından beridir sana kızması için dolduran bendim. Başından beri derken ayrıldığınız günün de içinde olduğu bir zamandan bahsediyorum." dedi. Yani Yoongi beni... Seviyor muydu? Ne oluyor!? Baştan beridir bana kötü davranma sebebi bu kız mıydı? "Çok çirkin görünüyorsun. Emin ol o da benimle aynı görüşte. Ve dudağımdaki ruju bilerek yamuk sürdüm. Ben yamuk sürsem bile güzelim." dedi. Sonrasında ise beni işaret ederek "Ama sen ne kadar düzgün sürersen sür hâlâ kötü görüneceksin." karşısında donup kalmıştım. Ayağa kalkıp son bir bakış attı ve arkasını dönüp gitti.

Tuvalete girip elimi yüzümü yıkarken bir yandan da ağlıyordum. Akşam annem ile beni okuldan alma konusunu konuşacağım. Eminim o Bana kıyamaz ve hemen değiştirir. Kırmızı ruju çıkarıp dudaklarıma sürmeye başladım. Ama öyle bile güzel olmayacağımı hatırlayınca aynı kızın sürdüğü gibi yamuk bir şekilde sürdüm. Psikolojim iyice alt üst olmuştu... Birden gülmeye başladım. Gözümden yaşlar dökülüyordu ama ben gülüyordum. Kafayı yeme derecesine gelmiştim. Bana iyi gelmedin Min yoongi.

Eve geldim ve gelen annemi kucakladım. Yoldan gelirken kırılan hediyelerin yenisini almıştım. Anneme verdiğimde çok mutlu olmuştu. Yanına oturup okul konusunu açtım. "Şey anne... Babamı okul değiştirmem için ikna edebilir misin?". "Ama neden kızım? Sana zarar veren birileri mi var yoksa?" dedi annem. "Hayır! Sadece... Derslere odaklanamıyorum ve...". "Bana doğuyu söyle Jennie. Sana karışan birileri mi var?". Evet diyememek beni parçalıyordu. Seni sevdiğim güne lanet olsun Yoongi! "Şey.. Hayır anne yok. Bende seni deniyordum zaten! Okulumun hiç bir problemi yok.". "Bu duyduklarıma sevindim. Ama şimdilik uyumalısın. İyi geceler tatlım." dedi ve yanağıma bir öpücük kondurarak odadan çıktı. Benim ise birbirimize kalem ve ruj hediye ettiğimiz noel gecesi aklımdan çıkmıyordu.

..... ..... .....

"Artık gözlerimi açabilir miyim?"

"Hayır daha değil!"

"Daha ne kadar kaldı?"

"Açabilirsin!"

"Aman tanrım! Bu noel ağacı fazla güzel. Bil bakalım ben sana ne aldım? En sevdiğin türdeki siyah kalemlerden."

"Oh... Ben hediye almayı unutmuşum."

"Sorun değil. Varlığın benim için hediye Yoongi."

"Ah Jennie! Seni test ediyordum. Kalbin yüzüne vurmuş. İkisi de birbirinden güzel. Al benim de sana hediyem bu. Ne zamandır rujum yok diye sızlanıyordun."

"Vay canına Yoongi! Bana noel de üç hediye birden verdin. Birincisi bu kırmızı ruj, ikincisi bu sözler ve üçüncüsü ise varlığın!"

"Elinin altında küçük bir kedicik varsa ve o senin sevgilin ise inan bana bundan daha güzel bir gün göremezsin."

"Sana aşık olduğuma hiç şüpem yok. Seni seviyorum Yoon!!!"
..... ..... .....

"Noel yıldızı tek başına parlayabiliyor, ama ben bir yıldız değilim. Çünkü benim parlamama sen yardımcı oluyorsun. Şimdi ise parlayan yıldızının ışığı tükendi."

BENİ Seni Sevdiğime İNANDIR -YOONNİE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin