|9|

37 5 23
                                    

-artık gidiyorum. Seninle konuşmayacak, görüşmeyecek ve bunu yaparken üzülmeyeceğim.-

Bu gün çok mutluydum. Artık üstümdeki bu kötü hisse karşı çıkacak ve daha iyi olacaktım. Aşkın şehri olan Paris'in bana neler göstereceğini çok merak ediyorum. Hızlıca bavulumu aldım ve arabaya bindik. Havaalanına geldik ve beklemeye başladık. Uçak geldi ve valizimi yasladığım bekleme koltuklarından aldım. "Jennie!" dedi. Arkamı dönüp belki de son kez baktığım yüzüne göz gezdirdim. "Jennie. Sevgiline gideceğimizi söylemedin mi?" dedi annem. "Sandığın gibi değil anne..." dedim. Gözlerim hâlâ onun üzerindeydi. "Yarım saat içinde uçak kalkacak. Ben uçağa biniyorum. Çabuk gel." dedi ve uçağa doğru gitti. "Ne var... Ne? Yine ne?" dedim bıkmış bir şekilde. "Gitmesen olmaz mı?" dedi. Açıkçası artık gerçekten bıktım. Ondan uzaklaşmaya çalıştığım her an bana daha çok yakınlaşıyor. "Artık sıktın. Sana zaten gideceğimi söyledim." dedim. Yaklaşmaya başladı ve yakınlaşınca durdu. Ben kafamı hayır anlamında sallayıp geri gitmeye başladım. Gittikçe daha çok geliyordu. "Dur lütfen! " diye bağırdım. Çünkü durmasına ihtiyacım vardı. "Jennie bir kere de benim istediğime uysan olmaz mı?" dedi beni sıkıştırarak. "Sen bana baksana! Sen benim iki yıllık aşkımı çöp ettin. Ben neden seninle kalmak isteyim?". Daha çok yakınlaştı. Ben öpeceğini sanıp kafamı aşşağı doğru eğdim. "Korkma. Sandığın gibi bir şey yapmayacağım." dedi ve başını omzuma yasladı. "Seni gördüğüm son dakikalarda, seni ne kadar kırdığımı konuşmak istemiyorum. En azından beş dakika böyle kalsak? " dedi. Bu davranışı beni gerçekten etkilese de kalmam için bir sebep değildi. Kafamı salladım ve ona sarıldım. Keşke zaman dursa, kelimeler sadece müzik ile anlatılsa. Keşke seni sevdiğim kadar güvenebilsem, ve tekrardan eskisi gibi olsak. Dediklerimin imkansız olduğunu biliyorum. Ama daha dün beni bırakan insan şu anda kollarımda. Olaylar nasıl gelişti ve nasıl bana karşı bir şeyler hissetmeye başladı bilmiyorum. "Yeter bu kadar... Artık gitmeliyim.". "Olmaz! Bırakamam.". "Bunu yapacağını biliyordum.". Sakin bir şekilde kafasını kaldırdı. Bakışlarını anlatmak için kelime ararken geri çekildi. "Eğer gerçekten istediğin için gideceksen, özgürsün. İstediğin yere gidebilirsin." dedi. Aslında bu olanlardan sonra gitmek istemiyordum. Ama olumlu taraftan da bakmak istiyorum. Orada tanışacağım insanlar olacak. Arkamı dönüp yürümeye başladım. Koşarak elimden tuttu. Anlık gelen sinir ile "Yoongi!" diye bağırdım. "Engellemeyeceğim amına koyayım merak etme!" dedi. "Neden durdurdun o zaman?" dedim, tekrar sorgulayıcı bir bakış atarak. "Sweatshirtümü alabilir miyim?" dedi. "Ne!? Hayır sana onu asla-" derken sözümü kesti ve "Onun için değil aptal! Benden sana anı olarak kalmıştı. Şimdi ise senden bana anı olarak kalsın istiyorum." dedi. "Bilmiyorum... O bir yıldan fazladır bende ve..." gerçekten yıllardır tek sevdiğim eşyam olan bir şeyi ona vermek istediğimden emin değildim. Boşversene Jennie! Bırak ta alsın. Yiyecek hali yok sonuçta. Valizimdeki sweatshirtü alıp ona verdim. İnşallah bir şey olmaz ona. Sonuçta benim her üzüldüğümde beni rahatlatmayı başarıyordu. Üstelik o bir eşya! Arkamı dönüp uçağa doğru yol aldım. Biliyorum gitmem onu incitecek. Ama kalıp onu her seferinde reddetmem daha da incitirdi. Bunu yaşamış, görmüş ve hissetmiş biri olarak söylüyorum bunları.

Arkamda bıraktığım üzücü etki ile birlikte uçağın koltuğuna oturdum. Aklımdan çıkmıyor... Her şeyini özleyeceğimi biliyorum. Ama başka seçeneğimin olduğunu düşünmüyorum. Üzgünüm Yoongi... Bende böyle olsun istemezdim.

..... ..... .....
"Ah Jennie."

"Efendim?"

"Eğer bir gün seni sevmediğimi söylersem bana inanma."

"Peki ama... Ya öyleyse?"

"Emin ol ki öyle bir şey olmaz. Olursa da senden bişey istiyorum. Eğer senden bıkarsam ya da ayrılırsam..."

"Benden bıkarsan ya da ayrılırsan...?"

"Beni seni sevdiğime inandır."

"Bir şartla!"

"Neymiş o şart?"

"Beni bırakmayacağına söz ver."

"Söz veriyorum. Seni asla asla bırakmayacağım Jennie. Sende bana söz ver. Seni bırakırsam beni seni sevdiğime tekrardan inandıracaksın."

"Söz veriyorum."
..... ..... .....

"Senden nefret ettiğim kadar seni seviyor, seni yalnız bıraktığım kadar özlüyorum. Ama sorun değil. Sonuçta ikimiz de sözümüzü tutmadık. Bu durumda ne sen, ne de ben suçlu oluyorum. İkimiz de suçluyduk."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 22, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BENİ Seni Sevdiğime İNANDIR -YOONNİE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin