Teşekkürler(Lukloe)

142 5 0
                                    

"Chloé , sana aşık olduğumu söylediğimde bunun geçici bir şey olacağını söylediğimi ya da çıkarlarım doğrultusunda hareket ederim dediğimi hatırlamıyorum. "

Ellerinden tuttuğu kıza içinde kalanları incitmekten korkar misali yumuşak bir tonlamayla söylemişti . Normal şartlarda düşünmesi için daha fazla alan yaratırdı ama içinin yanmasının sadece mecazi olarak deneyimlenmediğini öğreten birinden uzak kalamıyordu.

Chloé'nin ani değişimi ve arkadaş ortamı sayesinde yan yana geldiği Luka sebebiyle şu anda bu anı yaşıyordu . Birkaç hafta önce Luka'dan aşk itirafı alması ve cevaplamakta zorlanması onun bu durumunun içinde farklı etkenler olduğunu belirtmişti. Şimdi ise açıklama bekler gibi fakat aynı zamanda da üzerine girmekten korkar gibi bakan Luka'ya cevap vermek zorunda hissediyordu .

Oturdukları bankta Luka'yı göremeyecek şekilde önüne eğdi başını ve ellerini çekti , gece de bu görmeme arzusunda ona yardımcıydı .Gözlerini kapattı ve fark edilmemesini ümit ederek yavaşça yutkundu Chloé ; kelimler boğazında dizilmiş , nefes almakta zorlanmaya başlamıştı.

Asıl mesele onu sevip sevmemesi değildi , güven sıkıntısını aşıp aşamayacağıydı . Sonuç olarak en güvenilir bildiği kişiler tarafından desteklenen güvensizlik problemi onu çıkmaza sokmuştu ve ona güvenebileceğini bilmesine rağmen korkusuna engel olamama nedeni olmuştu .

"Tanıyorsun beni , aşık olduğuna bakarsak bayağı tanıyorsun.Yani anla-"

Birinin beni gerçekten anlama ihtimali var mı? Gülünç . Zamanında anlamalı insanlar bir kişiyi , zamanı geçtiğinde anlayacak ne karakter ne insan kalıyor. Dünya'dan silinmiş gibiyim . Kalmadım artık.

Luka hiçbir şey demeden sadece konuşmasını bitirmesini bekleme kararı almıştı , onun konuşmakta zorlandığını görünce sakinlesmesi için kendisinin de sakin olması gerekebileceğini düşünmüştü fakat Chloé'nin bir anda sessizleşip sakinleşmesi ve nefes alışlarının normal bir tempoya gelmesi onu bu kararından döndürdü .

"Anla ? " O an Luka'nın tek istediği şey onu anlamaktı ve anla ile başladığı cümlesini nasıl bitireceğini bilmek , belki farkında değildi ama daha cümleye başlayıp yarım bırakmadan haftalar önce umduğu gerçek olacaktı . Birisinin onu anlaması veya en azından bunun için çaba harcaması.

Chloé ise kurtuluş veya bir savunma olarak , alaycılığa döndü o an ; gözlerini açtı ve aslında dramatik olan bir şeye gülerken yaptığımız acı bir tebessüm takındı . Çok yakışır bana .Evet , gerçekten içine işlemişti bu gülüş , sadece dış açıdan değil yeni bulduğu karakterine sızan küçük çaresizlik göletlerine de tam uyumluydu .

Sırtı dikleşti , bakışları gözlerini buldu Luka'nın. Gülüşü büyüdü ve her ne kadar 'yavaş yavaş tükeniyorum ' ifadesi kaybolmuş olsa da arka planda hissedilen esintisi gözlerindeki perdeleri dalgalandırıyordu . Luka fark etmişti bunu ve korktuğu bir şeyin olmaya başladığını anlamıştı . Aceleyle konuştu veya çalıştı buna.

" Chloe , ben yanlış yaptığım veya seni zor du- "

Lafı gülme sesiyle bölünmüştü . Aslında planı buradan bir an önce uzaklaşmak olan ve bunu eski yöntemlerle yapıp yalnız olmak isteyen Chloe kendini kaybediyordu . Gülmesi ağlamaya kaçıyor ve arada bu şekilde git geller oluyordu.

"Ben - "nefes alıp hıçkırmasını önlemek adına bir girişim ve ufak bir kahkahanın ardından devam etti . "İyi değilim ."

Kafasını iki yana salladı ağlamasına devam ederken , içinden kendine lanet ediyordu aynı zamanda . Cidden ağlıyor musun şu an ? Saçmalık , tamamen saçmalık .

Düşüncesine gülerken kendine gelmeye çalıştı , iç çekti ve gözyaşlarını sildi iki eliyle . Şaşkınca onu izleyen Luka'ya baktı ve sadece çözüm odaklı olmak amacıyla konuşmaya başladı .

"Kusura bakma , pek anlamadın ne olduğunu biliyorum ama önemli değildi zaten . "

Luka tam itiraz edecekti ki Chloé'den gelen sus anlamındaki hemşire hareketiyle sustu , bir yandan da bu onu güldürmüştü . Chloé'nin belki duygulanacak mecali olmadığından belki de sadece yorgun olduğundan duyguları o an için devre dışı olmuş gibiydi . Bunun farkına varsa dahi bir şey yapamayan Luka'nın bakışları altında konuşmaya devam etti .

" Seninle alakalı değil bunu baştan söyleyeyim , ben sevileceğime inanmıyorum ve sanıyorum bu sebeple insanlara güvenemiyorum . Senden bana biraz zaman tanımanı isterken bile sıkılacağın düşüncesiyle hareket ediyordum ben . Anlatabiliyor muyum ?"

Luka içi yanarken nasıl gülebilecekse en fazla , o şekilde güldü ardından yutkunudu . Kelimelerin yakıcı etkisi henüz onlar zihnindeyken yakıyordu boğazını veya belki de kalbini. Bu denli üzülme nedeni Chloé'nin ona inanmamış olması değildi aslında bir şekilde çözerdi bunu , sorun güvenini bu kadar sarsacak olaylar yaşamasıydı .

Diline kadar ulaşan kelimelere kulak asmadan sadece sarmak istedi o an kızı kollarıyla ve sevgisiyle ama biliyordu , Chloé buna olumlu bakmaya hâlâ çok uzaktı .

"Chloé , ben senden vazgeçmeyeceğim veya bıkmayacağım . Her ne kadar olumlu cevabının yolunu gözlesem de ben senden gelen her cevaba razıyım . Yeter ki düşün ve karar ver ne kadar gerekirse beklerim . Unutma , seni sen olduğun için seviyorum . Sadece bu."

Her daim soğukkanlı olma yeteneğine sahip olan Luka o an telaşlanmıştı ve kız için bunu görmek muhteşemdi . Utanmasaydı değer gördüğü için ağlayabilirdi .

İkisi de elleri önlerinde başlarını eğmiş duruyorlardı, Chloé stresten elleriyle oynuyor Luka ise sadece bakıyordu öylesine. Muhtemelen ellerini görmüyordu bile , gelecek olan cevaba fazlasıyla odaklanmıştı.

Luka 'nın emrivaki davranıp arkadaşlarına ' Chloé ile konuşmam gerekiyor .' demesiyle gelmişlerdi bu ıssız parka . Aslında çok ıssız olmazdı genelde ama havaların soğumasıyla etrafta birkaç gençten başka kimse kalmamıştı . Yaprakların hışırtısı ve gecenin enerjisiyle cidden hoş bir ortamdı .

Lakin her ikisi de gergin bir ortam oluşturduklarının farkındaydı , Luka ilk defa ne yapacağını bilemiyorken Chloé sadece kafasını toparlamaya çalışıyordu . Chloé bir beklenti oluştuğunun bilincinde olmaktan nefret etmişti . O henüz bunu kendine yedirememişken bir de dile getirmesi imkan dahilinde değildi .

Bunu istediğinden emin değildi , sadece birbirlerinin yanında olsalar ve soruları zaman cevaplasa olmaz mıydı ? Hem ağzımızdan çıkan sözün doğru olacağının ne garantisi vardı ki ?

Sessizlik giderek büyüyordu ama gerginlik kırılmak üzere gibiydi . Sonunda Luka buna bir son vermeye karar verdi . Ayağı kalktı ve elini uzattı ona da . Chloé , bitkin hissediyordu . Elini tuttu ve cidden güç alarak kalkabildi ancak . Bu , Luka 'nın nefesini kesmiş gibiydi . Onun kendi yüzünden güçten düşecek kadar yıpranmış olduğunu görmek bir bıçak gibi keskindi . Acımasızca gelip boğazına yapışmış ve gerçekliğiyle yüzleşmeye zorlamıştı onu .

Luka bir süre aslında gereksiz bir vicdan azabı çektiğinden ayakta dikildiğini fark etmemişti . Chloé ondaki bu ruh hali değişimine sebep olduğunu tahmin ediyordu ama ne düşündüğünü bilmek istemiyordu , hatta ağzından duymak istemeyeceği bir kelime çıkacak diye ağzını açmasına fırsat vermek bile istemiyordu . Bu gerçek gün gibi ortadaydı işte , seviyordu onu ; ne zaman olduğunu , neden olduğunu kestiremiyordu ama olmuştu işte . Oradaydı , içinde bir yerlerde karanlıklara sinmiş ve bulunduğu bedende kabul görüp onu kendisiyle bir bütün yapmak istiyordu . İçinde bulunduğu bedeni aşkın ta kendisi haline getirmek ...

Gittikçe tuhaflaşan ortamdan ve kendi hislerinden bir an önce kaçmak isteyen Chloé derin bir nefes alıp konuşmaya başladı .

"Gidelim mi artık ? Merak etmişlerdir bizi ."

Luka ancak bunu duyduğunda kendine gelebildi , Chloé 'ye doğru baktı ve onayladığını belirtmek amaçlı kafasını salladı hafifçe .

Buradan gitmek , senin gelişini getirecekse seve seve feda ederim birkaç dakikayı.

Luka , ümitli olması gerektiğinden emin değildi ama bu ümit etmesini engellemeyecekti .

Önden yürüyen Chloé'nin peşi sıra ilerlemeye başladı ama bir anda durdu . Ayak seslerinin kesildiğini fark eden Chloé ise dönüp sorgular gibi bakmıştı ona .

Gözleri buluştu o an , iki denizin bir araya gelişi kadar doğal ve bir o kadar da enderdi . Öyle ki Chloé Luka'nın gözlerindeki sıcaklığın huzurlu hissettirdiğini kabul etmek zorunda kalmıştı .

Luka gülümsedi .

"Biliyor musun Chloé , gece kadar güzelsin ve ay kadar zarif . "

Güneş'e benzemediğini bildiğini söylüyorsun , öyle mi ?

Chloé de gülümsedi genç adama . İlk , diye düşündü Luka . Güzel gözlerin ilk sıcak bakışları bana karşı .

"Teşekkürler , Luka . Emin ol ben de övgü almaktan şikayetçi değilim ama bizi bekliyorlar ."

Luka kıkırdamıştı buna , Chloé'nin yanına doğru yürümüş ve sanki az önce bir gülüp bir hüzünlenen onlar değilmiş gibi yeni çıkan bir kitaptan bahsetmeye başlamışlardı .

Ve evet , Chloé'ye gitar öğretmek muhteşem olacaktı .

Geriye döndüklerinde öyle bir izlenim vermişlerdi ki Marinette gece boyu 'Ne konuştunuz ? ' diyerek başının etini yemişti .

Onlar da arkadaşları da mutlu olacaktı , ha bugün ha yarın , orası kesindi .





Miraculous one-shots [Au]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin