Hastane

76 2 1
                                    

Gözleri zar zor açabiliyordu ama ne gördüğünden emin değildi.Işıklar çok hızlı şekilde gözlerinin önünden kayıyordu.Vucudu tir tir titriyordu; Öfke ile bağırmak istiyor ama sesi çıkmıyor gibiydi emin de değildi aslında duyamıyor da olabilirdi.Vucudunun kontrolünü yavaş yavaş kazanırken deli gibi tepiniyor kaçmaya çalışıyor ama onu neyin tuttuğunu bile anlayamıyordu.Yeniden görüyordu işte hala kızı yoktu yanında, hayatı kararmıştı öfke ve üzüntü düşüncelerini bulandırıyor doğru düzgün düşünemiyor mantıklı olamıyordu.Ellerini yavaşça görebilecği bir hizaya getirdi sol eli o kadar titriyordu ki onun eli olduğuna bile emin değildi.Sağ elinde bir cisim vardı ne olduğundan emin değildi tüm gücünü onu görmek için kafasını kaldırmaya harcadı ama tepesindeki hemşire kafasını tekrar sedyeye bastırdı.ameliyat odasına alındığında doktorlar adrenalin hormonu seviyesinin düşmediğini kalp krizine yol açabileceğini söylediler.Bryan yeniden kendini kaldırmaya çalıştı ama o hemşire hiç bir yere gitmemişti ve galiba vucudu da sedyeye bağlıydı.Doktor Bryan bir kaç iğne yapmak için yanına geldiğinde Bryan ağzından bir kaç sözcük döküldü."Çöz beni Doktor", Lütfen diye eklemek istedi ama konuşamadı.Hemşire ou çözdüğünde yavaşça doğrulduEtrafına baktı.Genç ve tecrübesiz bir doktor karşısında ona bakıyordu 2 hemşire arkada Bryan nereden tanıdıklarını hatırlamaya çalışıyor gibi ona bakıp duruyor aralarında fısıldaşıyordu.Şimdi elindeki nesneye bakabilmişti.Kızını gömdüğü küreğiydi, Onu o kadar sıkı tutmuştu ki elinden alamamışlardı.Sedyeden indi genç doktorun yanına gitti, konuşmak için ağzını açtı,bir kaç anlaşılmaz sözcük duyuldu belkide sadece homurdanmıştı.Yaklaşık 1.76 boyunda pek fit görünmeyen otuzlu yaşların ortasındaki bir adamdı.Bekleme odasındaki televizyona takılmıştı gözü.Yine o banka soygunu haberini ve onu yani kendisini gösteriyorlardı.Suçluların bulunamadığnı ve kanıt yetersizliğinden davanın kapanacağını söylüyorlardı.Bozulmuş hukuk düzeni bir kez daha sahnedeydi.Hemşireler ve bekleme salonundaki bir çok insan ona bakıyor neler yapacağını görmek için bekliyorlardı.Korkmuşlardı çocuğu henüz ölen bir adam ve yüzünü o şekilde kanlarla görmek.Bryan delirmişti yine elleri titriyordu.Amansız bir öfke ve tiksinti duyuyordu küreği elinde biraz daha kavradı.Yavaşça gerildi ve televizyona doğru fırlattı.Sanki küçük bir şimşek çakmış gibi çok kıvılcım çıktı ve eki tüplü televizyon bulunduğu üst bölümden insanların korku dolu bakışları altında devrildi.Bir kaç güvenlik olanları fark ettiğinde uyuşık adımlarla onun yanına geldiler.Yaka kartında ismi Peter yazan ve diğerlerinden daha güçlü olduğu için öne çıkması beklenen adam onu kolundan sıkıca kavradı.Ondan boyca uzun ve yapılıydı.Bryan kolunu çekmek için hızlıca bir hamle yaptı.Adamın ellerinden çok kolay kurtulmuştu.Adam tekrar onu tutmak için hamle yaptığında sağ elini yakaladı ve yüzünün ortasını sıkı bir yumruk attı.Koskaca adam devrilmişti tek yumrukta koca bir ağaç kütüğü gibi devrildi.Diğer güvenlikler korkmuş bir şekilde şok tabancalarına sarılmış ona doğdu yaklaşıyorlardı.yedeki güvenliğin burnundan oluk oluk kan akıyordu.hemşirelerden biri elinde bezle koşarak yetişti ama Bryan yaklaşamıyordu.Bryan televizyon sehpasına doğru yürüdü küreğini aldı ve çıkışa doğru yavaş yavaş yürümeye başladı.Öfke onu delirtmişti ama öfkesini kontrol altına almak istemiyor onu kullanmak istiyordu.gecenin karanlığında sokağa çıktı.Madem ondan küreğinden ve yüzünün kana bulanmasından korkmuşlardı öyle de kalmalıydı.Yıllardır iyi bir aile babası olmaya çalışan ve kimseye zararı dokunmamış bu adamdan korkmalılardı.İlk okuldan beri kimseyle kavga etmememiş bu adamdan korkmalılardı.  


Bloody ShovelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin