Sabah sabah alarmdan önce kalktığım için kendimi tebrik etmeliyim kesinlikle . Okulun heyecanına veriyorum bu hareketimi .
Alarmımda gelicekti birazdan kesin . Evet benim alarmım ayağıma geliyor . Hah geldi .
"Gökşin!! Gökşin!!! kalk kızım kalk hadi okula geç kalıcaksın " Keşke kapının önünden bağırmak yerine girip uyanıp uyanmadığıma baksaydın anne .
Alarmım genellikle annemdi . Onun sesine ayarlanmış gibiyim . Ondan başka biri seslenirse uyanmam mümkün değil.
"Kalktım anneee !!!" Odalar arası iletişim bizde çok geçerli . Genellikle ben odamdan salona bağırmayı tercih ederken , annem tüm odalara bağırma kapasitesine sahipti çok şükür .
Ayaklarımı yatağımdan sarkıttım . İnsanın bir günde şu yataktan ayrılası olmaz mı ? Olmuyor valla . Yatağım ve ben birlikte gayet mutlu bir çiftken aramıza okul giriyordu . Okul demişken .. Bugün muhteşem bir yaz tatilinden sonraki okulun ilk günü .
Mükemmel okulum .. Böyle bir cümleyi duymamış sayın siz . Okul ve mükemmellik asla bir arada kullanılmamalı . Zaten yakışmıyorda .
Daha fazla oyalanırsam ertelediğim alarmım tekrar kapımda tütecekti ve bu sefer yanında bir adet terlikte eksik olmayacaktı haliyle . Hızlıca yataktan kalktım . Yalan yalan ne hızlısı . Kaplumbağa edasıyla kalktım tabiki de .
Yine bugün ne giyicem derdi başlıyordu işte . Dolabımın karşısına geçip bir süre öylece baktım . Ne güzel kıyafetlerim vardı benim öyle , hepsi birbirine karışmış . Annem hep "Bir kızın dolabı olamaz bu " derde inanmazdım .
Şu an inanmam çok yüksek olabilir . Ben ne ara bu kadar dağıtmıştım bu dolabı . Halbuki daha üç ay önce toplamıştım . Kadın haklı valla . Böyle bir dolaba dolap bile demem ben .
Hepsi birbirine karışmış dolabımla daha fazla kesişmemek için banyoya attım kendimi . Günlük ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra aynanın karşısına geçtim . Kendimi aynada gördükten sonra geri çekildim .
Saçlarım kabarmış birbirine girmişti . Bir siz eksiktiniz zaten . Kıvırcık saçlarımdan kabarmamasını beklemek hataydı .
Aklıma bir fikir gelince sinsice gülümseye başladım kendi kendime . Gençay'ın odasına ilerledim . Su almayı da eksik etmemiştim . Kabarık saçlarımı su olmayan elimle gözümün önünden çektim .
Odasının kapısını hafif açtığımda uyuyor olduğunu gördüm . Zaten uyanmazdı o kolay kolay .
Sessiz olmaya dikkat ederek yatağının yanına gittim . Yatağının başına geçtim . Yatağı biraz salladıktan sonra "Gençay !!!! Kalk deprem oluyor . Lan kalk öleceksin " diye yatağı sallamaya devam ettim .
Gerizekalı her zaman inandığı gibi yine inanmıştı tabi " Ne ?! Ne depremi lan !! Gökşin deprem falan olmuyor abicim sen kal burda " diye yataktan kalktı .
Kafasını kaldırdığı an bardaktaki suyu kafasından aşağı boşalttım . Gökşin sen kal burdaymış .
"Günaydın abicim " diye sırıttım . Neye uğradığını anladığında hızlıca odama koştum . İşte sabah sporumuzuda bu şekilde yapıyoruz arkadaşlar . Bir sağa evet evet sonra sola vee odamızdayız .
Kapıyı hızlıca kapattıktan sonra arkasından kilitledim . "Aç lan kapıyı !!!" Ses çıkarmadan son çırpınışlarını dinliyordum .
"Aç diyorum Gökşin şu kapıyı !! " Kapının kolunu zorlamaya devam ediyordu . Vallaha gerizekalı bu oğlan . "Ya Gençay sabah sabah bana yüzünü yıkamana yardımcı olduğum için teşekkür etmen gerekirken şu yaptığına bak , çok ayıp valla . Kınıyorum seni şeker çocuk " Şeker çocuk denmesinden nefret ettiğini bildiğim için iyice damarına basıyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFNAN
Fiksi RemajaGökşin Andaç ; önceliği her zaman ikizi Gençay olmuş , yaşadığı şeyleri kendi içine tutsak etmiş , acısını kalbine mühürlemiş bir o kadar da aklına sır edinmiş bir genç kız . Talu Çakır ; gizemli , görkemli , bir o kadarda güçlü. Geçmişine sahip ç...