senden nefret ediyorum

284 35 31
                                    

-kolay gelsin arkadaslar cok uzun yazmisim yanlislikla kusura bakmayin


changbin felix'i minho'yla birlikte kaldığı odaya getirmiş ve kapıyı kapatıp odanın içinde kafasına dokunan çocuğa doğru ilerlemişti. "çok acıyor mu?" felix kafasını sallamıştı. "gel bebeğim saçını yıkayalım kanamış biraz." changbin felix'in elini tutmuş ve banyoya sokmuştu. "tişörtünü çıkartalım ıslanmasın." felix utanarak tişörtünü çıkartmış ve elleriyle kendisini kapatmaya çalışmıştı. changbin gülerek felix'e yaklaşmış ve kafasını musluğun altına getirmiş, sıcak suyu açmıştı.

duşakabinin içinden kendisi için getirdiği şampuanı almış ve eline sıkarak felix'in saçlarını yıkamaya başlamıştı. felix kafasını musluğun altından kaldırmış ve parmaklarıyla saç diplerine masaj yapan çocuğa bakmış ve gülümsemişti. changbin uzanıp felix'in burnuna öpücük kondurmuştu. "minik civcivim benim."

felix kafasını tekrar musluğun altına sokmuş ve changbin'in kafasındaki köpükleri yıkamasını beklemişti. yıkadıktan sonra odadan çıkmış ve valizinden havlusunu alarak felix'in saçlarına örtmüş ve beraber banyodan çıkmışlardı.

changbin yatağa oturmuş ve yanını patpatlayıp felix'in gelmesini beklemişti. felix yanına oturmayıp changbin'in dizine oturmuştu. "saçlarımı kurula, ıslak kalırsa hasta olurum." changbin yerinde dikleşmiş ve eliyle havluyu tutup nazikçe felix'in saçlarını kurulamıştı.

felix kollarını changbin'in boynuna dolamış ve iyice mayışmıştı. dizi ağrıyan changbin felix'i kaldırmış ve tamamen kucağına oturmasını sağlamıştı. "uykun mu geldi?" felix baygın gözlerle changbin'e bakıp kafasını sallamış, ama edeceği laftan da geri kalmamıştı. "niye sordun? ben uyuduktan sonra o kızın yanına mı gideceksin? zaten orda bana değil de ona inanarak beni çok fazla üzdün, bir de yanına giderek daha fazla üz beni tamam mı changbin? gidiyorum be-" changbin felix'in dudaklarına yapışmış, elini çıplak beline atarak kendisine daha fazla çekmişti. kucağındaki çocuğun üst dudağını dudakları arasına almış ve diliyle yalamıştı. felix de aynısını changbin'e yaparak alt dudağını dudakları arasına almış ve belini bükerek vücutlarının tamamen temas etmesini sağlamıştı.

changbin felix'in dudaklarına minik öpücükler bırakarak ayrılmış ve boynuna inip ıslak öpücükler bırakıp kafasını kaldırmıştı. "bebeğim, o kız benim umrunda bile değil tamam mı? ne derse desin, benim umrumda olan tek kişi sensin." felix changbin'in kucağından kalkıp kendisini yatağa atmış ve bacaklarını kendisine çekmişti. "geçen sene... ne yaptın o kızla?" changbin felix'e dönmüş ve kafasını eğip derin bir nefes vermişti. "ne yaptığımızı biliyorsun..."

"zevk aldın mı?" felix kafasını kaldırıp changbin'e ters ters bakarken sormuştu.

"hayır." changbin felix'in yüzüne bile bakmadan konuşmuştu ve bu felix'i sinirlendirmişti. "yüzüme bak da konuş." changbin felix'in yüzüne bakmış ve ifadesizce konuşmuştu. "hayır dedim." changbin felix'in kafasını dağıtmak için, karşısındaki çocuğun bacaklarını iki yana açmış ve arasına girmişti. "seninle daha fazla zevk alırdım bebeğim." felix de sırıtmış ve bacaklarını changbin'in beline dolayıp kendisine bastırmıştı. "hmm öyle mi?" changbin altındaki çocuğun boynuna eğilmiş ve ince deriyi dudakları arasına alıp sertçe ısırmıştı.

"lan chang- anani sikim." minho kapıyı açıp anında geri kapatmış ve arkasındaki jisung'un görmemesi için küçük bedeni kolları arasına alıp kendisine yapıştırmıştı. "bence girmeyelim." jisung kendisine sarılan bedeni ittirmiş ve kapıyı açmıştı. "feli- yuh." jisung ağzı açık bir şekilde yatağın içinde ön sevişme yapan ikiliye bakmıştı. minho hemen jisung'un gözlerini kapatmış ve odadan çıkartmıştı.

heavenly'changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin