endişe

89 9 4
                                    

"Beni gerçekten bir kız için mi terkettin Louis?"

Harry, yıllarca cevabını beklediği soruyu tek nefeste sorduğunda yanındaki gencin bunu beklediğini yüzünden anlamıştı. Louis zeki biriydi, ne soracağını tahmin etmesi için düşünmeye ihtiyacı yoktu.

"Bu soruyu beklediğimi biliyorsun. Fakat benim merak ettiğim şey cevabımın neyi değiştireceği."

"Beni biri için bırakmış olduğuna emin olacağım sadece." dedi gözlerini temas ettirmemeye çalışırken. "Cevabı bilmemin hakkım olmadığını söyleyemezsin."

Louis göğsünün daraldığını hissediyordu. Birkaç dakika sonra kalp krizi dahi geçirebilirdi yaşadığı stresten. "Hakkın değil diyemem Harry tabii ki."

"O zaman söyle Louis."

"Pekâlâ." diyerek sırtını dikleştirdi. "Sana cevap vereceğim fakat bir daha soru sormayacaksın. Seni bırakmamla ilgili yani."

"Beni yoruyorsun ama pekâlâ, sormayacağım." Gözlerini Louis'nin gözlerine dikti. Cevabı biliyor olmasına rağmen bu soruyu sormayı çok istemişti. Louis'nin cevabı kalbine hançerleri saplayacaktı ve kendini buna hazırlamaya çalıştı.

"Ortada kız falan yoktu Harry. Hiç olmadı da." Louis nefesinin akciğerinden yukarı çıkmadığını hissediyordu.

"Nasıl yani? Bir erkek mi vardı pe- Tamam, sormayacaktım." Harry hayır cevabını almasına sevinse de bu, kendisine yalan söylendiği anlamına geliyordu. Üstelik acı çekmesine neden olan bir yalan. Louis ile birbirlerine yalan söylememek üzerine ettikleri yemin gözlerinin önünden geçti. Yanındaki genç ellerini tutarak saçlarını arkaya taramış ve "Sana hiçbir zaman yaşan söylemeyeceğime söz veriyorum Harry." demişti. O an için o söz küçük olana sonsuz bir güven bahşetse de az önce aldığı cevapla Louis'nin o sözü çoktan bozduğunu anlamıştı.

"Özür dilerim sana yalan söylediğim için...Tek ricam bunun üzerine başka bir şey dememen." dedi Louis derin bir nefes alırken. Kaç kere derin nefes aldığını sayamamıştı bile. Kalbindeki kuş kaçmak için çırpınıyordu adeta.

"Pekala. İstediğin gibi olsun." Harry'nin kırgınlığı sesinden dahi belli olurken büyük olan onun bu haline üzülüyordu. Belki dedi içinden, belki bir gün tüm gerçekleri anlatma şansı bulurdu.

Louis ağzını açacağı sırada Harry'nin telefonundan gelen ses sözünü kesmişti.

Harry masadaki telefonu eline aldığında Charlie'nin kendisine uzunca bir mesaj attığını gördü.

"Önemli olabilir, buna bakmalıyım Louis." diyerek mesajın başladığı yere çevirdi gözlerini. Charlie normalde hiçbir zaman uzun mesaj atmazdı. Her şeyi parça parça yazardı.

Selam Harry. Nasıl başlayacağımı bilemiyorum ama bunu yapmak zorundayım. Yaşadığın acıları her zaman benimsemiş ve yanımda durmaya çalışmıştım. Her zaman sana tavsiyelerin en doğrusunu vermeye çalıştım fakat bazen insan kendine yetemiyor. Senin psikoloğun oldum ama kendi söküğünü dikemeyen bir terziden farklı değilim. Üzgünüm Harry, çok üzgünüm. Mesleğime başladığım bu yerde hayatımı sonlandırırken ulaşmak istediğim tek kişi sendin. Bana bir hasta dışında çok iyi bir dost olduğun için teşekkür ederim. Seni hiçbir zaman unutmayacağım. Tüm iyi dileklerim seninle olacak. Kendine çok iyi bak...

Harry'nin gözleri fal taşı gibi açılırken hızla ayağa kalktı. Panikle etrafına baktığında onunla birlikte ayağa kalkan ve meraklı gözlerle kendisini izleyen Louis'yi gördü.

'Harry, iyi misin? Rengin bembeyaz oldu." dedi bir eliyle küçüğünün kolunu tutarken.

"A-arkadaşım." dedi kesik nefesiyle Harry. "Sanırım intihar edecek, benim hemen gitmem gerekiyor." Hızla kapıya doğru koştururken Louis de peşinden ilerledi hızla.

neighbour | larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin