E bu nedir yav ?
Hocam bu ne, ne bu ?
Ya ben o hareketi Aralla nasıl yapıyım altımda etek var.
"Hocam o hareketi nasıl yapalım biz altımızda etek var"
Hoca bana ters ters bakıp "yap dediysem yapacaksın Aral devam edin" deyip diğer öğrencilerin yanına döndü.
Bu arada ben arkadan arkadan Çınarı kesiyordum. Allahım bunları nasıl yaratıyosun kurban olduğum ?
Ben Çınara bakmaya devam ederken Aral ellerimi tutup bana bakmaya başladı.
Töbe bismillah noluyoz ?
"Arkadaşımı kesmeyi bırakırsan hareketi yapalım bitsin şu işkence" gözlerimi bölertip " ne saçmalıyosun ya kimseyi kesmiyorum ben" sağına dönüp sıkıntıyla iç çekip geri bana dönüp "tamam hadi bitsin artık" deyip ellerimi sıktı.
Ellerimi tutması aklıma gelince hafiften bir sıcaklık basmaya başlamıştı. Hey oda bir erkek ve ben utanırım.
Neyse
Bende onun ellerini sıktım. Kafasını bana doğru eğince bende kafamı onun kafasıyla birleştirmiştim. Masmavi gözleri yakından daha güzeldi. Bu düşünceyle daha fazla utanıp gözlerimi yere diktim. Aral kollarını kelebek şeklinde açmaya başlayınca otomatikmen benimde kollarım kalkıyordu. Bende çabucak bitmesi için ona yardım ediyordum.
Hocanın düdüğünü çalmasıyla kafalarımızı kaldırıp Aralla birbirimize bakmaya başladık. Daha sonra hala ellerimiz birleşik olduğu için ikimizde aynı anda ellerimizi çektik. Beni köşede bekleyen Gökçe Almila ve Fidan üçlüsünün yanına ilerledim. Hepimiz aynı anda "su" diye inleyince gülerek kantine inip su aldık. Ve geri spor salonuna döndük. Sularımızı içerken zil çalmıştı. Bütün dersimiz hareketlere gitmişti. Kızlarla beraber son derse de girip çıktıktan sonra rahat bir nefes alıp otobüs durağına gidip son otobüse binip evimize gelmiştik. Fidanla binayada girip rahat bir nefes alıp kapının önünde vedalaşıp anahtarla kapıyı açıp içeri girdim.
Oh.
Evde kimse yok.
Odama girip üzerimi değiştirdikten sonra Fidanı arayıp bize çağırdım.
Tabikide birbirimizi özledik.
Dolaptan gazozları çıkarırken kapı çalınca kapıyı açıp geri mutfağa döndüm. "İnsan bi hoşgeldin der öküz" gözlerimi devirip "aman hoşgeldin" Fidanda mutfağa gelip elindeki cips ve çikolataları bırakınca ona bakıp gülümsedim. Elimizdekilerle salona dönüp koltuklara oturduk.
Gazozun tekini ona uzatıp cipsten yemeye başladım. Fidan ağzındakini bitirip "o Cem denilen gerizekalıyı dövücem" deyip çikolatayı hırsla ıssırdı." Cem kim ya ?" Deyip cips yemeye devam ettim. "Kim olucak hocanın eşlendirdiği mavi göz" çikolatamdan ıssırıp "niye nolduda ?" Oda gözlerini devirip " bana ne dedi biliyor musun?" Kafamı yana doğru sallayıp durunca oda " bana dediki seni dikebiliyoz mu ? " Fidanın dediğiyle içtiğim gazozu Fidanın suratına püskürtüp gülmeye başladım. Fidan peçeteyle yüzünü silmeye çalışırken ben koltuktan düşmüş yerde tepinmeye başlamıştım. Fidan da sinirlenip kafama yastığı basmıştı.
Ben gülmeyi kesince Fidanla az daha konuşmuştuk daha sonra annemler gelmişti beraber akşam yemeği yemiştik. Daha sonra ben Fidanı gönderip odama gidip bilgisayarın başına oturmuştum.
Facebooka girip arama kısmına Çınar Aslan yazıp arama butonuna basmıştım. Yuh.
Fakemi bunlar ?
Allam kaslara bak kurban olduğum neler yaratıyon ya ?
Abi çok yakışıklı.
Ama.
Bu bana bakmaz ki.
Neyse.
Hesaplardan tekine girip Çınarın fotoğraflarına bakıp birkaç tanede indirmiştim. Son fotoğrafa tıkladıktan sonra Aralla bir fotoğrafı olduğunu görmüştüm. Gerçekten çok yakışıklıydı.
Daha fazla bakmayı kesip bilgisayarı kapatıp yatağıma kuruldum.
Sabah alarmımı alıp yine duvara fırlattım ve annem yine kafama terlik attı.
Üzerimi giyinip odamdan çıkıp bizimkilere öpücük atıp kapının önüne çıkıp kapıyı kapattığım anda Fidan da kapatmıştı. Ayakkabılarımızı giydikten sonra birbirimize sarılıp kolkola girip otobüse binip okulun önünde inip okula girmiştik.
Okula girdiğimiz anda yanımıza Gökçe ve Almila gelmişti. Bugün voleybol seçmeleri vardı. Normalde Cuma günü yapılacaktı ancak hoca dün bize erkene aldığını söylemişti. Öğle yemeğinde seçmelere girecektik.
Zil çalınca bahçede beklemeyip yukarı sınıfa çıktık.
Dersimiz İngilizceydi.
Oh iyi bari.
İngilizce hocamız sınıfa girince ayağı kalktıktan sonra bayık bir günaydından sonra geri oturduk.
Hoca poposunu masaya yaklaştırıp Çınarı ayağa kaldırdı. Ben ne yapacaklar diye bakarken ikisi birden akıcı bir şekilde ingilizce konuşmaya başladılar.
Wow.
Onlar konuştuktan sonra hoca bizi serbest bırakmıştı ve bizde kızlarla seçmeler ile ilgili konuşuyorduk. Bir ara Çınara baktığımda onunda bana baktığını görüp hemen kafamı çevirmiştim.
Ay bana bakıyo kesin bana aşık .s .s
Diğer iki derside atlatıp seçmelere gelmiştik.
En az 15 tane kız vardı. Fidanla birbirimize sarılıp güç verdik kesinle kazanmalıydık. İlk önce Fidan girmişti ve kesinlikle harikaydı.
Adımı duyduğumda filenin önüne geçmiştim 3 kişilik şekilde voleybol oynuyorduk. En iyileri seçiyorlardı. Fidana bakarken kapıdan giren Çınar ve Aralla şok olmuştum. Çınar gömlek giymişti ve çok yakışmıştı. Aral gözlerinin renginde bir kot gömlek giymişti. Kasları çok belli oluyordu. Geri Çınara döndüğümde onun bana baktığını fark ettim. Bana el sallayıp baş parmağını yukarı kaldırmıştı. Bende ona ellerimi sallayıp önüme döndüm.
Lanet olası bir yakışıklılığı var. Yürü gidelim Osman.Son topuda karşıladığımda hocanın düdüğü çalmasıyla yere oturdum.
Ah çok yorucuydu.
Fidan gelip bana sarılınca ayağa kalkıp hocanın yanına yürüdük.
Hoca bizi tek sıra haline getirip seçilenlerin adlarını saymaya başladı. Fidanın adı söylenince biribirimize sarıldık. Benim adım daha söylenmemişti.
Yüzüm asılmaya başlayınca son kişi kaldığını duyunca sinirlenip elimdeki su şişesini atıp spor salonunun çıkışına yürüken adımın okunmasıyla arkamı dönüp hocaya bakmaya başladım.
Oha.
Kazanmışım.
O anki sevinçle yanımda ki kişiye sarılmıştım.
Oda kollarını belime dolayınca kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda
Çınar ?
Ve onun arkasında ellerini birbirine bastırmış
Aral ?Merhabalar çok beklettiğim için üzgünüm. Okuduğunuz için teşekkürlerr :) <3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girdap
Novela JuvenilGözlerinin içine bakarken geçmişi gördüm. Onun en yakın arkadaşıyla birlikteydim. Bunu biliyordu bende biliyordum. Ama o benden vazgeçmemişti. Artık daha iyi anlıyordum. O bana her kızdığında her kıskandığında anlamadığım şeyi anladım. O beni kardeş...