two

367 41 29
                                    

*Stenophobia(stenofobi) benim de muzdarip olduğum 'Dar Alan Korkusu' anlamına gelmektedir.*

"Ne oldu?"

"S-stenophobia...(stenofobi)" anlamadım...

"Sakin ol. Bir şey olma-" ışıklar gitti geldi ve bir gürültüyle asansör durdu. Boynuma daha sıkı sarılıp nefes almaya çalışıyordu kucağımdaki.

"Şşttt! Sakin ol." kendim bile deli gibi korkarken nasıl başka birini sakinleştirebilirdim ki? Yere çömelip dizime oturttum. Yüzünü kendime çevirip gözlerine bakmaya çalıştım. Karanlık olması dezavantajdı ama o herşeye rağmen parıldamaya devam eden kahverengi gözleri görebiliyordum.

"Sakin ol birazdan çalışır ve çıkarız." yavaşça kollarını boynuma daha çok sarmaya başlayınca ben de onu göğsüme doğru çektim. Bir yandan sakinleştirmeye çalışıyordum. Jeongin'i rahatlatan şey ona şarkı söylememdi. Acaba onda da işe yarar mıydı? Denemeliydim...

"You wanna hurt yourself, I'll stay with you" kafasını kaldırıp bana baktı devam etmemi ister gibi.

"You wanna make yourself go through the pain." kafasını boynuma geri yerleştirip dinlemeye devam etti.

"It's better to be held than holding on. We're in the rain."

"Güzel sesin var. İdol veya stajer misin?"

"Değilim. Onun için fazla çekingenim."

"Harcanıyorsun burada."

"Biliyorum." gülme sesleri duyunca sakinlediğini anladım. (Keşke sakinleşmek bu kadar kolay olsaydı... En azından benim için. ) Beş dakika sonra nefesi düzene girdiğinde uyuduğunu fark ettim. Bir süre daha orada kaldıktan sonra tekrardan bir gürültü koptu ve asansör inmeye devam etti. Gerektiği kata geldiğinde durdu ve kapıları açıldı. Hayret içinde o gürültüye rağmen uyuyan çocuğa baktım. Hızlıca asansörden ve binadan çıktım. Kapının önünde oturmuş ağlıyordu diğer çocuk. Ayağa kalkıp koşacakken hareketimle durdurdum.

"Uyudu uyanmasın. İstersen eve kadar yardım edeyim. Sen yeterince yorgun duruyorsun. Bu arada ben Hyunjin. Hwang Hyunjin."

"Minho. Lee Minho. Sorun değil aslında sana zahmet olmasın."

"Önemli değil. Eviniz nerede?"

"Üç sokak altta." sessizlik içinde yürüdük tüm yolu. Geldiğimiz ev sevimli bir evdi. Minho kapıyı tıklatınca minik bir oğlan açtı kapıyı.

"Minho! Neredeydiniz? Yemin ederim kafayı yiyordum." gözleri dolu dolu bakıyordu . Dayanamayıp boynuna atladı Minho'nun.

"HanJi sakin ol lütfen. İyiyiz. Üzgünüm haber veremedim. Umm bu arkadaş Hyunjin. Kardeşime yardım eden çocuk." Minho'yu kolundan çekerek içeri soktu ve beni davet etti.

"Peki SEVGİLİM." dedi 'sevgilim' kısmını bastırarak.

"HanJi-"

"Han Jisung."

"Peki... Han Jisung sevgili olmanıza sevindim bunu açık açık yaşayabilmeniz de çok güzel. Ama gerilme gerçekten sevgilinle ilgilenmiyorum."

"Mal mısın lan? HHÇ sevgilime nasıl bu muameleyi yaparsın?!"

"HHÇ?"

"Haşmetli Heykel Çocuk. Baksana şu asalete. Ya da bakma lan ne bakıyorsun?!" Minho, çocuğa sarılarak susturdu.

"Bebeğim, kimsenin bana yürüdüğü yok. Korkma. Ayrıca yürüse bile ben seni seviyorum."

"Evet beni seviyorsun. Ben de seni seviyorum." diyerek ufak bir öpücük verdi sevgilisine.

Heart /HyunLix\ ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin