Uzun bir yolculuktan sonra sonunda varması gereken yere gelmişti ,kapkaranlık bulutların arasından geçerek artık gelmesi gereken son gezegene ayak basmıştı kısa bir süre etrafına bakındı sessiz ve sakindi ama çok uzun sürmedi, çevresini sarmaya başlayan alametleri fark etti .Her biri birbirinden farklıydı Sean kendini toparladı ve alametlere tek tek baktı .Tam altı tane alamet vardı bunlar; Spiral, Ratio, Tempıl, Clash, Coone ve Ollay 'dı iyice süzmeye vakti olmadan hepsi birden üstüne saldırdı ,belli ki artık bu işe bir son vermekte karalılardı .Sean küreye elini götürdü ve küreyle beraber dev bir ışık patlamasıyla bütün alametleri etrafa savurdu ,bunun beraberinde tek hareketiyle küreden alametlerini ortaya çıkardı diğerleri yerlerini aldı Sean ise ''Acımayın'' diyerek komutu verdi ,ve artık büyük savaş başladı. Tüm alametler birbirine girmişti sanki her zaman düşmanmışçasına savaşıyorlardı ,Antenin suratındaki hırs ,Opalistin gözündeki hüzün ,Ramegatın hareketlerindeki endişe ve Obsidyenin verdiği hasar ve yıkım gerçekten korkutucuydu ,fakat Sean o yıkımın içinde sanki bütün bu tüm savaş ve mücadele ona zevk veriyordu .Bir kayaya yaslandı ve bu dramla dolu savaşı izlemeye başladı.
Işıklar patlıyor ,yumruklar çarpışıyordu sanki iç ısıtan bir tabloymuş gibi her şey Seanin içine işliyordu ,ufak ama belirgin bir gülümsemeyle seyretmeye devam etti .Obsidyen etrafı delip geçiyordu diğer alametler savaşmaya devam ediyordu ,kimi kaybediyor kimi kazanıyordu ve bir süre sonra geriye sadece Obsidyen ve karşı taraftan Tempıl kaldı ,yumruk yumruğa savaştıktan sonra Obdsidyen son darbeyi indirdi böylelikle Sean yine kazandı ,yaslandığı kayadan uzaklaşarak elini küreye uzattı ardından havaya kaldırdı ''Hücrelerinize'' diyerek her bir alameti parıldayan zincirler eşliğinde küreye hapsetti .Artık daha fazla alameti yani daha fazla gücü vardı, Sean bir şey hissediyordu fakat bu kudret değildi bu vücudun da gittikçe genişleyen bir şeyin hissiydi ,bu tüm bedenini sarmaya devam eden dövmelerdi ,artık iyice her tarafını kaplıyordu bütün boynu kolları ve suratının bir kısmı o kapkara şeylerle kaplıydı.
Dövmelerin yayılması bittikten sonra küre parıldamaya başladı ,bir yönü işaret ediyordu bu Seanin tam arkasıydı .Bu bir uyarıydı gezegen yok oluyordu, Sean hemen uzaklaşmak için koşmaya başladı fakat çatlaklar büyük sarsıntılar yaratıyordu Sean zorlansa da en sonunda kurtuldu ve geriye dönüp baktığında bu kocaman gezegenin tam ikiye bölündüğünü gördü. Biraz soluklandıktan sonra dev parçanın üzerindeki oluşan uçurumdan aşağıya baktığından duraksadı çünkü gezegenin yarılmasıyla ortaya çıkan büyük ve tüm aralığı kaplayan bir platformla karşılaştı...
(KISA OLMAK ZORUNDAYDI:/)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alamet küresi
FantasyUzayın derinliklerinde galaksilerin ışıkları birleşti ve dev bir parlamayla evren ışık altında kaldı . Sonra boşlukta süzülen ve ayna gibi parlayan bir küre görüldü bu küreye bakınca büyüleniyor ve tutsak olmak için can atıyordunuz. O küre bulunur...