ARZELA

1.Bölüm "Dean"

Başlama tarihini buraya yazar mısınız?

İtalya

Adam kahverengi gözlerini güzel bir melodi sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Sesin nereden geldiği hakkında bir fikir yokken çıplak ayaklarını tahmin ettiği yöne doğru yürütmeye başladı.

Kahkaha sesleri hala kulaklarına gelirken denizin hırçın dalgaları ayaklarının dibine geliyor sonrasında Korkarcasına geri gidiyordu, adam yürümeye devam ederken o sesin kulağına gelmesi adamın asi kaşlarını çatmasına neden oldu. Adem elması bir kaç dakika içinde bir çok kez hareket halinde bulunmuştu.
Kalbi göğsünü delercesine atarken nefes alma ihtiyacıyla dolup taşıyordu.

Neydi bu düştüğü durum? İçinden geçirdiği kelimelerle aklı karışıyordu, en sonunda denizin uçlarında duran büyük iki ağaç gördü, ortalarında duran salıncakta beraber onu gördü...

Arkası dönük kahverengi saçlarının rüzgarda dolaşmasına izin veren, üzerine giydiği beyaz bir elbisenin açık bıraktığı çıplak bacaklarını denizin hırçın dalgalarında dolaşmasına izin veren bir kadındı bu. Kimdi bu? Demesine kalmadan oraya doğru yürümeye başladı.
O ses kulaklarına dolmaya devam ederken o kadına yaklaştıkça daha çok duyuyordu, genç adam sonradan anlamıştı bu güzel ses bu kadından geliyordu.

Dalgaların ayak boyuna gelmesine umursamıyor aksine ona biraz daha yaklaştıkça pantolonun uçlarından yukarıya çıkıyordu su...

Salıncağı iplerine sıkıca tutunmuş beyaz narin ve küçük ellerle aynı zaman da ayaklarını rastgele denizin sularında sallayan bu kadını anlamaya çalıştı. Ona yaklaştıkça nefesi tıkanmaya başlamıştı ya da o böyle mi hissediyordu? Bilmiyordu Ayaklarını sertçe denizin dalgalarına basarken kadının yanına yaklaşmış bir kaç adım kalmıştı ona ulaşmasına.

İstemsizce durup Burnuna gelen kokuyu içine çekmeye başladı. Burnuna gelen bu büyülü kokuyu denizden gelmesini umdu, bu kadının güzel saçlarından gelecek değildi ya? Ellerini kaldırıp rüzgarda dalgalanan saçlarına dokunmak için yüreği delice çırpınmaya başladı.

"La la la" Güzel notaları söyleyen bu sesle tekrardan yutkunup kuruyan boğazını biraz olsun kendine getirmeye çalıştı ama bu kızı gördükten kokusunu aldıktan sonra bu mümkün gibi durmuyordu. Bir anda kadın susup yavaşça arkasını döndüğünde adam gördüğü yüzle bir kaç adım geriye gitti.

Gördüğü masmavi gözlerle hiç tatmadığı duyguları bir anda yaşamaya başladı, oysa o bu duyguları hiç yaşamamıştı. Hayatında duygu denilecek bir kavram bile yoktu ama bu kızı gördükten sonra tüm herşeyi bir anda nasıl değişebiliyordu aklı almıyordu?

Kadın gözlerini kocaman açıp aynı zaman da kırmızı küçük dudaklarını da Aralık bırakmıştı karşısında gördüğü adamın kim olduğunu çözmek istercesine bakıyor ve gözlerinin önüne gelen saçları umursamıyordu.
Adam bunun farkına vardığı an kendini toparlamaya çalışarak kaçmış ondan uzaklaşmış sesini bularak konuşmaya başladı.

"Korkma." ağzından çıkan bu kelimeyle kız gözlerini yumup açtı ve karşısında ki adama gülümsemeye başladı.
Adam kendisine şaşırarak bakmak istedi, ne demişti az önce? Korkma mı?
Oysa ellerinde kaç kişinin kaç hayatın kirli kanları vardı bilmiyordu. Belki de bu kızın ondan kaçmasını engellemek adına böyle bir şey demişti bilmiyordu.

Kızın yüzünü gözleriyle tararken nefesi kesilir gibi olmuştu. Güzel mavi gözler, küçük burun, kırmızı dolgun dudaklar, biçimli Kaşları ve şişik kırmızı elmacık kemikleri ile kusursuz duruyordu.
Sahi kimdi bu kız böyle ne arıyordu burada? Demeden alıkoyamadı adam.