SINIR 160 VOTE 200 YORUM
Eylül
Gözlerimi açarak nerede olduğuma bakmak adına kafamı kaldırdım. Gün ışığı odama kadar dolmuş bir şekilde etrafı aydınlatırken anılar teker teker zihnime düşmeye başladı.
Acılarla beraber yerimde çakılırken acı bir yutkunuş sergiledim.
Gözlerim doldu.Anastasia ölmüştü.
Öldürülmüştü!Yataktan kalkarak odadan çıkmak adına kapıyı açmaya çalıştım ama kapının kilitli olması ile korkuyla gözlerimi kapatarak kapıdan uzaklaştım.
Kilitlenmiştim!
Resmen beni odaya hapsetmişti.Kapıya tekme atıp yatağın üzerine oturup çekmeceleri açmaya başladım. Gördüğüm boş çekmeceler ile küfür ederek saçlarımı karıştırdım, telefonumu da almıştı.
Şimdi bana kim yardım edecekti?
Göz yaşlarım gözlerimden akarken nefes almak için pencereyi açmam istedim.Muratın acaba haberi var mıydı?
Beni merak ediyor muydu?Pencerenin kulpunu çevirmeye çalışıyordum fakat sanırım sıkıştığı-
Yok yok pencereleri açmamam için bunu yapmış olamazdı değil mi? Kaçmamam için bunları yapıyordu!
Göz yaşlarımı silip ses gelen kapıya baktım. Arkamı dönerek sırtımı kapıya döndüm.Onun yüzünü bile görmek istemiyordum o bir katildi ve bu oyunun sonunda beni de öldürecekti.
Ben bu adamdan kurtulamıcaktım!"Eylül?" sert sesiyle beraber yutkunup aklıma düşen acı anılarla dudaklarımı ıssırarak göz yaşlarımı geri yolladım. Bu adam caniydi, ne acıması vardı ne de merhameti...
Ya ölecektim ya da o Gidecekti.
Derin nefes alarak arkamda bana yaklaşan ayak sesleri ile korkarak dışarıya bakmaya devam ettim. Türkiyeye dönmek istiyordum, eski hayatıma dönmek istiyordum. Burada tanımadığım bir ülkede bilmediğim bir katille durmak istemiyordum.
Annem...
En çok o korkardı böyle insanlardan, evden çıkarken kaç kere tembih etmişti sahi? Onu dinlemeden kulak aldırmadan 'tamam anne' demiştim? Haklıydı.
Her annenin haklı olduğu gibi benim annemde haklı konuşmuştu.
Sırtımda hisettiğim elle beraber ona hızlıca dönerek uzaklaştım.
Gözlerine baktığımda gördüğüm acımasızlık ile içim buz gibi olmuştu. Derin nefes alarak dolan gözlerimi kırpıştırdım.
"Sakin ol." dediği bir kaç söz ile gözüm dönmüştü.Bir insan öldürmek bir insan için normal olmamalıydı, olamazdı...
Ona yaklaşıp ellerimle onu ittiğimde bağırmaya başladım. "Onu öldürdün! O kızı acımadan öldürdün, katilsin sen!" yine ittiğimde bir şey yapmadan bana normal bir şekilde bakmaya devam etti.
Derin nefes alarak durup ona baktığımda susmaya devam etti.
"Eylül, ben bir mafyayım ve o kız bana ihanet etti. Sahi ne yapmamı bekliyordun? Mafayalar evcilik oynamıyor değil mi? " sakin konuşması ile zorlukla yutkundum.
Mafya mı? Mafya olması için katil mi olması gerekiyordu?Belki de ben çok saftım...
Derin nefes alarak göz yaşlarımı silip arkamı döndüm. "Geri gitmek istiyorum." kolumdan tutulup döndürüldüğümde göz göze geldim.
Kolumdan sıkı tutmuyordu fakat bırakmıyordu da..."Gidemezsin, bana alışacaksın. Bende sana alışacağım." midem bulanmaya başlamıştı. Ne alışmasıydı bu?
Onun adam öldürmesine izin mi verecektim, o kız benim yüzümden ölmüştü. O belgeleri ben vermiştim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARZELA
Teen FictionÖnümde duran araçlara korkarak bakmaya devam ettim ne kaçabiliyordum ne de bağırıp yardım isteyebiliyordum. Zaten yardım edecek kimse de yoktu sokakta olsa bile beni bu adamlardan koruyacak biri olamazdı. Geri geriye giderken önümde ki adam bana bak...