1.3

519 56 36
                                    

Aymira: Günaydıınnn. (07.02)

Aymira: Ben bir karar verdim. (07.03)

Aymira: Müzik kursunun düzenlediği enstrüman yarışmasında karşına çıkacağım. (07.04)

Aslan Parçası çevrimiçi

Aslan Parçası yazıyor...

Aslan Parçası Ama o gün seni göremem, kursta ki herkes orada olacak.

Aymira: Orası beni ilgilendirmez koçum.

Aymira: Ben görebilir misin diye sormuyorum, haber veriyorum <3

Aslan Parçası yazıyor...

Aslan Parçası: Yarışmanın sonunda sahnenin arkasına gelebilir misin?

Aymira: Evet.

Aslan Parçası: Yarışmaya 2 gün var bu arada :))

Aymira: Ay evett.

Aslan Parçası yazıyor...

Aslan Parçası: Sen nasıl oldun?

Aymira: Biraz daha iyiyim, teşekkür ederim <3

Aslan Parçası: Okulda görüşürüz o zaman?

Aymira: Görüşürüz aslan parçası.

Aslan Parçası: Görüşürüz Mira.
•görüldü

🌥️

"William Shakespeare ne demiş gençler; ‘olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.’ Anladınız mı?” diyen felsefe hocasına baygın bakışlarımı attım.

Normalde dersimiz matematikti ama hoca gelmediği için dersimiz boştu. Şansımıza felsefe hocasının da dersi boştu ve sınıfa gelip bize felsefe anlatmaya başlamıştı. Su ve Asaf'ın felsefe dersine bu hoca giriyordu.

"Gitmek ya da gitmemek, işte bütün mesele bu." dedim sınıf kapısına bakarak. Ardından kahvaltıda yürek yemişcesine elimi kaldırdım. "Hocam çıkabilir miyim?"

Hocanın bakışları bana döndü. "Neden kızım?"

"Çünkü benim alanım sayısal, sözel değil."

"Yok yazılmak istiyorsan tabii ki çıkabilirsin." dedi hoca meydan okurcasına kaşlarını kaldırarak.

Ayağa kalkıp çantamı omzuma astım. Sınıftaki öğrencilerin bakışları ben ve hoca arasında mekik dokuyordu. "Daha ilk dersteyiz hocam, bu ders yok yazılmam diğer derslere etki etmez."

Umarım etmezdi yoksa diğer türlü hocaya fena rezil olurdum.

"Çık o zaman kızım."

Sırtımdaki çantamla sınıftan çıktıktan sonra merdivenleri inmeye başladım. Bahçeye indiğimde güneş, yüzünü henüz göstermiş değildi. Daha etraf ısınmamıştı, bahçedeki ağaçların yaprakları rüzgarın etkisiyle sallanmaya devam ediyorlardı.

Gözlerimi bahçede futbol oynayan Yankı'ya çevirdim. Onun ilk iki dersinin beden olmasının da dersten çıkmama etkisi vardı.

Yankı'yı en iyi görebileceğim bir çardağa geçip kulaklıklarımı kulağıma taktım. Rüzgarın esmesiyle aniden titredim. Sabah bugünün sıcak olacağını görünce üstüme bir şey giymemiştim. Şimdi ise üşüyordum.

Kollarımı birbirine sarıp başımı masaya dayadım. Bir yandan Yankı'yı izlerken bir yandan da kendimi müziğin ritmine bıraktım.

🌥️

Kulağımda çalan son ses şarkıya inat zil sesi duyulduğunda göz kapaklarımı aralayıp derin bir nefes aldım.

Üzerimde hissettiğim ağırlıkla hafifçe doğrulup ne olduğuna baktım. Bir polardı.

Su ve Asaf burada olmadığına göre o ikisi koymamıştı. Kim koymuştu o hâlde?

Hemen önüme bırakılan kağıda kaşlarımı çatarak baktım. Önüme gelen saçımı geriye atıp kağıdı açtım.

“Sanırım hava durumuna aldandın ve yanına hiçbir şey almadın. Umarım bu seni az da olsa ısıtmıştır. Dikkat et güzelim, hasta olma :)”

"Ne?"

🌥️

Ortalığı karıştırmayı severim 😌

Bölüm hakkında düşünceleriniz neler?

Sizi seviyorumm 💘

💜

ritüel•texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin