Taehyun gördüğü manşetlerle daha fazla küfrederken yanında huzurla uyuyan bedenin kıpırdandığını gördü. Şimdi olmaz diye düşündü Taehyun. Daha dün ağlayarak uyuyup kalmıştı her şeyi. Şimdi tekrar kötü bir güne gözlerini açmasını istemiyordu. Ama elinden de hiç bir şey gelmiyordu. Sadece huzurlu bir sabah istemişti tanrıdan halbuki. Onu bile çok mu görmüştü tanrı ona?
Gördüğü saçma sapan manşetle daha da sinirlenirken yanındaki bedenin uyanıp onunla aynı manşete baktığından haberi yoktu. Beomgyu gördüğü manşetle kalbinin sıkıştığını hissetti. Yeonjun ona bunu yapmış olamazdı? Olamazdı di mi? Yeonjunun annesinin nasıl öldüğünü biliyordu. Annesinin ölümüne neden olan bir şeyi asla başkasına yapmazdı. İnanmadı o saçma habere. Yeonjun her şeyi yapabilirdi ama asla onu aldatmazdı. Hayır diye düşündü Beomgyu. Yeonjun başka biri olsa gelip ona söylerdi zaten. Başka biri asla olmadı dedi kendi kendine.
Taehyun yanındaki bedenim kriz geçirmesinden korkarak sıkıca sarıldı. Ancak Beom hiç tepki vermiyodu. Bir süre öylece oturduktan sonra Beomgyu acıktım ven diyerek çıktı Taehyunun kolları arasından. Yavaşça odadan çıkıp aşağıya inmeye başladı arkasından şaşkın bir Taehyun bırakarak...
Sessizce kahvaltı etti iki beden. Biraz daha kısa olan beden sürekli diğerine bakıp durduğu için pek bir şey yiyememişti. Arkadaşının tepkisi normal gelmiyordu. Beomgyu her konuda çok serinkanlı olabilirdi ama Yeonjun konusu o konulardan biri değildi.
Daha fazla dayanamayan Taehyun:
- Beom iyi misin? Bir şey söyle lütfen. Gördün sen de haberleri. Hiç mi bir şey demiceksin. Korkuyorum lütfen bir şey söyle.
- O beni aldatmadı. O asla öyle bir şey yapmaz. Annesinin neden kendini öldürdüğünü biliyorsun. Öyle bir şey olsa gelip ilk bana söyler. Onu asla affetmeyeceğim ama yapmadığı bir şey için de ona kin tutamam.
- Ben ben dicek bir şey bulamıyorum. Sen iyiysen benim için olanların hiç bir önemi yok. Seni tekrar 4 ay öncesi gibi görücem diye ödüm kopuyor Beom. Tekrar aynı şeyleri yaşamana dayanamam.
- Tae hadi kahvaltmızı dışarıda yapalım. Yeni bir yer açılmış. Beni de davet etmişlerdi. Hem oraya gideriz daha sonra da bir çekimim var ona gideriz olur mu?
Beomun konuyu kapatmak istediğini anlayan Taehyun daha fazla uzatmak istemedi. Başıyla onay verdikten sonra odalarına dağıldılar.
Güzel bir kahvaltıdan sonra çekim alanına çoktan varmışlardı. Beom çekim için üstünü değiştirirken Tae Yeonjunun açıklamasını okuyordu. Demek kuzeni diye düşündü. En azından Beomu üzücek bir durum yok diye sevindi. Gözü yorumlara takıldığında Yeonjundan nefret etmesine rağmen bazı yorumlara o bile üzülmüştü. Umarım bunları Yeonjun görmez diye umdu.
Telefonunu cebine attıktan sonra yanına gelen Beoma Lianın kuzeni olduğunu video için yanına geldiğini söyledi. Beom kuzeni olduğunu duyduktan sonra kalbinde bir hafifleme hissetti. Artık günü daha güzel geçicekti. Yeonjununu hala unutamamıştı. Onun yanında kendisi yerine başkasını görmek canını acıtıyordu. O yüzden böylesi daha iyi diye mırıldandı.
O sırada gözü sıkıntıyla etrafına bakınan Taeye kaydı. Keşke onu da buraya kadar sürüklemeseydim dedi kendi kendine. Madem geldi bari o da eğlensin diye kolundan tuttuğu gibi kabinlere götürdü arkadaşını. Şaşkın bakışlar atan Taeye birkaç parça kıyafet verip kabine soktu. Neden giyindiğini anlamadan üstünü değiltirdi Tae.
Yine şaşkın bakışlar atarak kabinden çıktığında karşısında fotoğrafçı Park Jimini görmeyi beklemiyordu. Jimin biraz daha Taehyunun süzdükten sonra onaylar bakışlar atıp Taehyunu da içeri sürükledi. Taehyun bir anda kendini kamera karşısında bulmayı beklemiyordu. Neden burda olduğunu da anlamamıştı hala. Soran bakışlarla Beomgyuya baktığında. Beom ona gülerek bakyordu. En sonunda dayanamayarak
- beom benim burda ne işim var? Ben niye giyindim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise - BEOMJUN
Fanfiction-Benden neden ayrıldığını bari söyle Yeonjun. Yalvarırım böyle gitme diyerek yere yığıldı Beomgyu. Sabah çok güzel başlayan günlerinin böyle bitmesini beklemiyordu. Hangi insan bir anda terkedileceğini düşünürdü ki? - Yerden kalk Gyu kendini ve be...