4. Bölüm - Pegasus

169 7 0
                                    

Havada yükselmemizden dolayı önüme gelen saçları yüzümden çekerek gözlerimi hafifçe araladım. Olimpos'un o tanıdık silüeti  hatırladığımdan daha mükemmeldi. Hayran bir biçimde tapınaklara ve gökyüzünde bizimle uçan Pegasus'lara baktım . Bakışlarım Hector'un gözünden kaçmamış olacak ki beni beyaz yeleli bir tanesine bıraktı . Ona gülerek Pegasus'umun yelelerini okşadım.

" Bu gerçekten harika bir şey ! " diye bağırdım .

Hector'da siyah bir Pegasus'a binmişti yanyana kahkahalar atarak uçuyorduk .

" Beni takip et sana bir sürprizim daha var " dedi Hector ve bulutların altına indi . Pegasusuma sıkıca tutunarak bende dalışa geçtim ve gördüğüm manzara karşısında büyülenmiştim . Pegasuslarımızı gölün kıyısındaki bir iskeleye indirdik . Çimler o kadar güzel görünüyordu ki kendimi çimlere atıp gökyüzünü izlemeye başladım . Yanımdaki çimlerin hışırtısından Hector'unda yanıma uzanmış olduğunu  anladım .

" Hector ben gerçekten bugün için çok teşekkür ederim . Herşey harikaydı. " dedim ondan tarafa dönerek.

" Harikaydı mı yerinde olsam geçmiş zamanda konuşmazdım . Daha gün bitmedi Olimpos'ta yaşarken o kadar çok yer keşfettim ki hepsini sana göstermek için sabırsızlanıyorum. " de gülümseyerek .

" Hector moralini bozmak istemem ama Chris kaçırıldı  ve benim onu bulmam lazım . Onu kaçıran kişiyi gerçekten iyi tanımışsam Chris'e neler yapacağını tahmin edebiliyorum beni anlayışla karşılayacağını umuyorum. " dedim donuk bir suratla .

" Seni anlıyorum Atalente . Ama arkadaşını bulma fikrini bir süre ertelesen iyi olur çünkü senin için en güvenli yer Olimpos . Büyük ihtimalle Chris'i kaçıran kişinin planladığını sanıyorum dün akşam yeraltı şehrinden 5 tane cehennem tazısı kaçtı ve kaçarken senin kiyafetlerinden parçalar düşürmüşler eğer dünyaya inersen seni anında bulup avlarlar . " dedi  gözleri kızarmış bir şekilde .

" Ama Hector peki ya Talia ne olacak ondan habersiz kaçtım kamptan gerçi kampa dönsem de  Dionysus'un bana vereceği saçma cezalarla uğraşmaktan Chris'in peşine düşemeyeceğim. " dedim büyük bir umutsuzlukla .

" Talia kampta güvende ama eğer içinin rahat olmasını istiyorsan ona iris mesajı atabiliriz . " dedi Hector doğrularak .

" Çok iyi bir fikir gel göle girelim hiç derin değil mesajı ordan atabilirim. " dedim ellerimi çırparak .Sular sıçratarak gölde koşmaya başladım arkamdan Hector'unda geldiğini görünce ona bakıp gülümsedim .

" Eğer ıslanmak istemiyorsan kenara çekil kocaman bir gökkuşağı yapacağım . " dedim sevinçle . Gölün sularından gökkuşağına yetecek olan bir kısmının üzerimde toplandığı hayal ettim ardından onları yavaş yavaş aşağı doğru yağmasını düşünerek gökkuşağını oluşturup içine bir drahmi attım .

" Gökkuşağı tanrıçası Iris sunağımı kabul et . Melez Kampı Talia " dedim fısıldayarak . Önümde duran Talia'nın yansımasına baktım şaşırmış ve bir o kadar da öfkeli görünüyordu .

" Di immortales ! Atalente inanamıyorum bu sen misin ? Eğer sensen şuan diyeceklerimi üzerine alın lütfen . Kaç gündür nerdesin seni aramadığımız yer kalmadı . Chrisle çıldırmak üzereydik sonunda haber verebildin . " dedi büyük bir hışımla . Ben sadece Chrisle kelimesine takılmış bir şekilde donakaldım bunu gören Hector hemen yanıma geldi ona yaslanarak Talia'nın dediklerini idrak etmeye çalıştım sonunda konuşamayacağımı gören Hector konuşmaya başladı .

" Talia ne diyorsun Chris yanımda mı Atalente kaç gündür ormanda perişan bir şekilde onu arıyor " dedi .

" Neden bahsediyorsunuz eğer bahsettiğiniz bilim fuarından birkaç zamazingoyla dönmek ise bencede Chris tam bir kaçık . " dedi gözlerini beni suçlar bir biçimde bana dikerek .

" Bu Nicholas neler planlıyor ondan uzak durun Talia " dedim güçlükle konuşarak .

" Sencede Nicholas'a karşı biraz ön yargılı davranmıyor musun Atalente ? Gerçekten iyi birisi neyse benim yemeğe gitmem gerekiyor umarım kampa dönerken aklına gelirim ve haber verirsin . Bu arada görüşürüz Hector arada kampa gel yoksa Atalente kaçıyor." dedi imalı bir biçimde gülümseyerek . Harika en iyi arkadaşlarımı çalmıştı bu Nicholas düşündüğümden daha zeki çıktı şimdi herkes beni önyargılı olmakla suçlayacak .

" Merak etme ben sana inanıyorum o Nicholas'ın neler planladığını da tahmin edebiliyorum ondan bir adım öndeyiz hala arkadaşlarını ve sen hiç düşünmesende seni kurtarabiliriz aklıma güzel bir fikir geldi ama önce şu Nicholas ile ilgili bildiğin herşeyi bana anlat. " dedi gülümseyerek .

İskeleye geçtik ve ben o an ne kadar şanslı bir melez olduğumu anladım . Güneşin batışını izlerken bildiğim herşeyi en ufak ayrıntısına kadar anlatmaya koyuldum .

***
Herkese merhaba :) Gördüğünüz üzere yine karsinizdayim eh ilham geldi bir kere bende kacirmadan ne yazsam kar modundayim suan :D Umarim bu bölümü sevmissinizdir hikayeme sonradan dahil olan Hector karakteri benim içime çok sindi sizin düşüncelerinizi de öğrenmek isterim . Okuduğunuz için teşekkürler Vote butonuna basarsanız beni çok sevindirmiş olursunuz . Güneşin son ışıklarında görüşmek üzere :)

MELEZ KAMPI - KARA GÜNEŞ ( Ara verildi )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin