Selam!
Yeni bölüm ile karşınızdayım.
Umarım iyisinizdir.
İyi okumalar...
27.03.2022/Pazar
🎈
Yazar'dan
"Hadi Eymen sabaha kadar seni bekleyemem!" Diye bağıran Egemen merdivenleri çıkmaya başlamıştı.
İki ay önce ölen babaları ile artık annesi ve babaları ile olan anıları gözlerine geliyordu. Görmedikleri kardeşleri için olan heyecanları her oda da gözlerinin önündeydi. Bu yüzden taşınmaya karar vermişlerdi zaten iki kişiydiler.
Evi son kez gezen Egemen Eymen'i alarak arabaya bindi ve nakliye kamyonunu takip etmeye başladı. Şehir değil sadece ev değiştiriyorlardı. Bu evi de satmayacaklardı. Anıları onları üzüyor olabilirdi ama anıları olan evi kimseye vermezlerdi. O evde büyümüş orada ilk adımlarını atıp ilk kelimelerini söylemişlerdi. Nasıl başkasına versinlerdi.
Yarım saat sonra trafik ışıklarında duran araba ile Eymen abisine döndü ve evdeki kasayı boşaltırken daha önce görmediği bir flaş bulduğunu ve bir kağıdın üzerinde isimlerinin yazdığından bahsetti. Egemen flaşın içinde ne olduğunu çok merak ediyordu. Belki küçükken çekildikleri fotoğrafları vardı içinde. Annesi ve babasıyla başka fotograflarını bulma düşüncesi onu mutlu etmişti. Bilmiyordu ki flaştaki şeyler başkalarının çocukluğuydu.
Yeşil ışık yandığında eve doğru yol almaya devam ettiler. Eve varmalarına beş dakikadan az bir zaman kalmıştı. Eve vardıklarında yeni küçük evlerine girmiş yerleşmeye başlamışlardı.
Yatak odalarını yerleştirdikten sonra Eymen duşa girmiş, Egemen ise salonu düzenliyordu. Eymen duştan çıkınca Egemen duşa girmiş, Eymen mutfakta eve gelmeden önce yaptığı alışveriş ve kolilerden zar zor bulduğu bıçak tabaklar ile sandviç hazırlamaya çalışıyordu. Aslında çok güzel yemek yapardı ama çok yorgundu. Üzerinde bir haftanın yorgunluğu vardı. Evi toplamak yerleştirmek onu çok yormuştu. Allah'tan yeni taşındıkları evi gelmeden temizlik şirketinden birine temizletmişlerdi. Akıllı çocuklardı vesselam.
Egemen de duştan çıkınca sandviçleri yemek için mutfağa gitmişti. Sandviçini salonda yemeye karar verip içeri geçen Egemen'in ardından gelen Eymen abisinin sesi ile geri dönmüştü. "Eymen arabadan bilgisayarı al öyle gel! Anahtar montumun cebinde."
Hemen arabadan bilgisayarı alan Eymen eve girip flaşı bilgisayara taktı ve flaşın içinde olan fotoğraflar kısmına girdi. Kendi fotoğraflarını bekleyen Egemen Bir kızın ve iki erkeğin gizlice çekildiği belli olan fotoğrafları görmeyi beklemiyordu 'Bunlar kim acaba' diye düşündüler ikisinde birbirlerinden habersiz.
Anlamsızca birbirlerine bakarak önceki sayfaya geri döndü Egemen. Bir video vardı. Beklemeden videoyu açtıklarında karşılarında babaları görünce şaşırdılar. Hemen izlemeye başladılar.
"Canlarım, bu videoyu çekmek hayatımda isteyeceğim en son şey bile değil. Yaptıklarımdan çok pişmanım. Yaptığım hatayı fark ettiğimde çok geç olmuştu. O yüzden bu videoyu çekmeye karar verdim. Olanları sizin yüzünüze bakarak anlatamazdım. Bana olan nefret dolu bakışlarınızı görmek beni çok üzerdi. O yüzden bu flaşı kasada saklamıştım. Ne ararken buldunuz bilmiyorum ama iyi ki buldunuz. Belki yaptığım yanlışı geri çevirebilirsiniz." Diyen babaları ile daha da merak etmişlerdi. Ne olmuştu ki? Aşırı merak ediyorlardı.
"Daha fazla uzatmayacağım. Gerginlikten çok konuştum. Annenizin ölümü çok tazeydi. Ölümünü kaldıramamıştım. Eve geç geldiğimi sizi ihmal ettiğimi hatırlarsınız. Onun ölümüne üçüzlerin sebep olduğunu düşünmüştüm. O anın verdiği üzüntü ve öfke ile küvözden çıktıklarında onları bir yetiştirme kurumuna bırakmaya karar vermiştim. Sonra en son doğanın kız olan olduğunu öğrenince daha da sinirlendim. Bir kız çocuğum olmasını istemedim çünkü. Sevmezdim kız çocuklarını. Onu kardeşlerinden ayırmak istedim. Yaptım da Anıl ve Akın'ı bir yetimhaneye, Neda'yı da bir caminin avlusuna bıraktım. Size de öldüklerini söyledim. Ben bir canın alınmasının acısını çekerken sizin dört kişiyi kaybettiğinizi düşünemedim özür dilerim. Lütfen affedin beni. Ben çok pişmanım. Yaptığım hatadan dönmek istediğinde çok geç olmuştu. 15 yıl geçmişti. Onları buldum. Gizli gizli fotoğraflarını çektim. Takip ettim. İkizler yetimhanede birlikte büyüdüler ama Neda sokakta yaşıyordu. Onu bulmadan önce neler yaşadı bilmiyorum ama pek iyi şeyler yaşadığını düşünmüyorum. Zaten ondan bir süre sonra da kanser olduğumu öğrendim ve bu videoyu çektim. Sizden beni affetmenizi istiyorum. Kardeşlerinizi bulun. Onlara sahip çıkın. Sizi seviyorum, özür dilerim." Diyerek bitirdikleri video ile yıkılan Egemen'in içini birden sinir kapladı. Nasıl yapabilirdi böyle bir şeyi? Kendi çocuklarıydı onlar. Daha yeni doğmuşlardı. Bir buçuk aylık bebeklerini nasıl bırakabilirdi. Aklı almıyordu.
Eymen ise donuk bir şekilde ekrana bakıyordu. Olamazdı. Babası bunu yapmış olamazdı. Kardeşleri ne haldeydi. Ne yapmışlardı bunca zaman. Sokakta yatıp kalkmıştı biricik kız kardeşi. Diğer kardeşlerinden ayrı. Bulmaları en kolay kısmıydı. Polisti bir kere abisi. Ama onları nasıl toparlayacaklardı. Kaybolan yılları ne olacaktı.
Eymen kendine gelip abisine döndüğünde telefonla konuştuğunu gördü. Kiminle konuştuğunu anlamak için dinlemeye başladı.
"İsimleri Anıl, Akın ve Neda soyisim falan videoda geçmiyor. Hatta bekle şöyle yapalım ben flaşı alıp karakola geleyim evet evet öyle yapalım." Diyerek telefonu karşıdakinin yüzüne kapatmıştı. Normalde başkası ona yapsa çok sinirleneceği hareketi heyecandan kendisi yapmıştı.
Egemen'in evden çıkması ile Eymen de odasına gidip izledikleri videoyu düşünmeden uyumaya çalıştı.
🎈
Video?
Eymen ve Egemen hakkında düşünceleriniz?
Diğer bölümde Anıl veya Akının ağzından yazmayı düşünüyorum sizce?
Çok uzun bir bölüm olmadı biliyorum ama sınav haftam ve ilk sınavım matematik kusura bakmayın.
Bölümleri biriktirmeye çalışacağım sizinle öyle paylaşacağımm. Yani artık bir bölüm atıp uzun süre bekletmek istemiyorum. Her müsait olduğumda bölüm yazıcam.
Hâlâ kitabımı kitaplığından çıkarmamış herkese teşekkür ediyorum ve hepinizi öpüyorum.
İnşallah hepiniz sınavlardan yüksek alırsınız.
Oy vermeyi unutmayın lütfenn.
Muah!
|800 kelime|
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM İNTİKAMI || 🎈
Chick-Lit𝐵𝑢 𝑘𝑖𝑡𝑎𝑝𝑡𝑎 𝑎𝑛𝑛𝑒𝑠𝑖𝑛𝑖𝑛 𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑢̈𝑛𝑒 𝑠𝑒𝑏𝑒𝑝 𝑜𝑙𝑎𝑛 𝑢̈𝑐̧𝑢̈𝑧𝑙𝑒𝑟, 𝑒𝑠̧𝑖𝑛𝑖𝑛 𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑢̈𝑛𝑒 𝑑𝑎𝑦𝑎𝑛𝑎𝑚𝑎𝑦𝚤𝑝 𝑢̈𝑐̧𝑢̈𝑧𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑓𝑎𝑟𝑘𝑙𝚤 𝑘𝑜̈𝑠̧𝑒𝑙𝑒𝑟𝑒 𝑏𝚤𝑟𝑎𝑘𝑎𝑛 𝑂𝑟ℎ𝑎𝑛 𝑣𝑒 𝑘𝑎𝑟𝑑𝑒𝑠̧𝑙�...