Taksiye binerek Jongin'in evine vardılar. Jisoo ve Lisa Jongin'in evini gördüğü an gözleri kocaman olmuştu. Jongin'in evi çok büyüktü ve her tarafta korumalar vardı.
Lisa'nın annesi : Beni takip edin kızlar.
Lisa ve Jisoo tedirgin ve minik adımlarıyla Lisa'nın annesini takip etmeye başladılar. Bu kadar korumanın olması onları ürkütmüştü.
Lisa'nın annesi cebinden bir kart çıkarıp korumaya gösterdi. Koruma saygı amaçlı başını aşağıya eğerek Lisa'nın annesine ve kızlara yol verdi. Lisa ve Jisoo şaşırmışlardı. Özellikle Lisa.
Eve girdiklerinde kocaman bir oturma odasıyla karşılaştılar. Kızlar eve bakınırken merdivenlerden ayakkabı sesi geldi, kızlar hemen başlarını o tarafa döndürdüler.
Jongin : Hoşgeldiniz.
Lisa'nın annesi : Hoşbulduk Jongin. Uzun bir konu hakkında sana danışmak istedik.
Jongin : Tabii ki, odama geçelim isterseniz?
Kızlar ve Lisa'nın annesi başlarını evet der biçiminde salladılar ve Jongin'in peşinden gittiler.
Ev dört katlıydı ve oda en üst katında, yani dördüncü katta bulunuyordu. Asansör ile çıktılar. Asansör altın kaplamaydı ve bu Jisoo'nun dikkatini çok çekmişti.
Jongin'in odasına vardıklarında Jongin cebinden kırmızı bir anahtar çıkararak kocaman kapısını açtı. Yavaşça içeri girdiler.
Odanın renk ağırlığı kırmızı, beyaz ve altın renkleriydi. Çok zarif ve hoş bir tasarımı vardı. Jongin ahşaptan oluşan masasına geçti ve kızlara oturmasını rica etti. Herkes oturunca Lisa'nın annesi konuyu açtı.
Lisa'nın annesi : Bizi uzun zamandır tehdit eden biri var, Jisoo'nun babası ; Kim Joon.
Jongin : Bir kaç güne onun hakkında bulduğum bilgileri size atacağım.
Lisa'nın annesi : Çok teşekkür ederiz Jongin.
Jongin : Ne demek, görevim bu.
Kızlar ve Lisa'nın annesi saygı amaçlı başını aşağıya eğdikten sonra odadan çıktılar.
Lisa : Bu kadar kolay mıydı?
Lisa'nın annesi : Evet, ne bekliyordun acaba Lisa Hanım?
Jisoo küçük bir kıkırtı bıraktı.
Lisa : Bilmiyorum, bir anda tamam atacağım dediğinde değişik oldu.
Jisoo : Tam bir mafya gibi, eve baksanıza.
Lisa sesli bir kahkaha atınca Jisoo acıtmayacak şekilde Lisa'nın ağzına bir şaplak geçirdi. Lisa sırıttı.
Evden çıktıklarında yeniden bir taksi çevirdiler ve Lisa'nın evine doğru yöneldiler.
Lisa'nın evine geldiklerinde Lisa'nın annesi siyah renkli çantasından anahtarını çıkardı.
Jisoo : Ben gideyim o zaman-
Lisa'nın annesi : Hayır Jisoo bugün bizde kalıyorsun. İtiraz istemiyorum.
Jisoo : Peki, teşekkür ederim.
Lisa'nın annesi Jisoo'ya ikonik bir öpücük attı ve bu hem Lisa'yı hem Jisoo'yu güldürdü.
Lisa'nın annesi : Ben yemek hazırlıyorum siz odanıza geçin. Lisa, Jisoo'ya kıyafet vermeyi unutma.
Lisa : Tamam anne!
Jisoo ve Lisa beraber odaya geçtiler.
Lisa : İlk olarak sana pijama ayarlayım!
Lisa küçük dolabını karıştırdı, karıştırdı ve en sonunda dolaptan bir parça çıkardı.
Lisa : Buna ne dersin? Bende de domuzlusu var senze tavşanlı giyersin, çift oluruz!
Jisoo sesli bir şekilde güldü.
Jisoo : Çok tatlı olur!
Lisa Jisoo'ya gülümsedi ve pijamayı yatağın üzerine koydu.
Lisa'nın annesi : Kızlar, yemek hazır!
Lisa ve Jisoo yavaş yavaş mutfağa ilerlediler. Lisa'nın annesi makarna ve salata yapmıştı.
Lisa : Vay vay vay! Bayan Manoban, şaşırtıyorsunuz beni!
Lisa'nın annesi : Öyle deme kız!
Mutfakta büyük bir gülüş koptu ve yemeye başladılar.
Jisoo yemeği çok beğenmişti. Lisa'nın annesinin eli gerçekten çok lezzetliydi.
Jisoo : Ellerinize sağlık çok güzel olmuş!
Lisa'nın annesi : Afiyet olsun.
Jisoo : Yemeğin bittiyse odaya çıkalım mı Lisa?
Lisa : Çıkalım.
Beraber odaya çıktılar.
---
Pırt.