E-mail'in okunmasından saatler geçmişti ve Jisoo Lisa'nın odasına kapanmıştı. Aklı başka bir kardeşi olmasında kalmıştı. Onu bulmak istiyordu ve merak ediyordu. Belki yine Jongin'e giderlerse bulabilirlerdi değil mi? Jisoo aklına gelen bu fikirle dağınık saçını ve pijamalarını umursamadan Lisa'nın ve annesinin yanına gitti.
Onların yanına ulaştığında hemen konuşmaya başladı.
Jisoo : Jongin'e yeniden gidebilir miyiz? Kardeşimin kim olduğunu öğrenmek istiyorum.
Lisa ve annesi buna ısrar etmediler çünkü Jisoo'nun durumunu biliyorlardı ve kardeşini bilmesi onu rahatlatabilirdi.
Lisa'nın annesi : Tamam kızım sen üstünü giyin saçlarını tara çıkalım.
Jisoo kafasını salladı ve Lisa'nın odasına üstünü giyinmeye gitti.
Bugün giyimine çok özenmedi, gri bir eşofman üzerine de siyah uzun bir tişört giydi. Saçlarını taradı ve uğraşmadan yukarıda at kuyruğu yaptı. Bir fıs çiçekli parfümünden sıktı ve yeniden onların yanına gitti.
Lisa ve annesi hazırlanmıştı. Beraber kapıdan çıktılar ve ayakkabılarını giydiler. Jisoo siyah spor ayakkabısını giydi. Lisa günlük bir elbise gitmişti.
Lisa'nın annesi taksi çağırdı.
Lisa : Merak ediyor musun kardeşinin kim olduğunu?
Jisoo : Bu nasıl soru Lisa? Merak ettiğim için zaten şuan gidiyoruz ya!
Lisa kahkahalara boğulmuştu ve kendisini aptal gibi hissetmişti. Ve daha sonra aptal olduğu aklına gelmişti bu yüzden daha fazla gülmeye başlamıştı.
Jisoo : Aptal.
Hem Jisoo, hem Lisa hemde annesi gülmeye başlamışlardı.
Onlar gülmeye devam ederken neredeyse kapılarının önünde geçen taksiyi fark etmeyeceklerdi. Taksiyi fark eden Lisa hemen taksiyi durdurdu.
Lisa : Kaçırıyorduk neredeyse!
Lisa ikisini de minik ve tatlı bir şekilde azarladıktan sonra beraber taksiye bindiler.
Lisa'nın annesi taksi şoförüne adresi söyledikten sonra herkes arkasına yaslandı ve oraya gitmeyi beklediler. Lisa, Lisa'nın annesi ve Jisoo gerginliği ve heyecanı aynı anda yaşıyorlardı. Jisoo da merak duygusu da vardı.
Yaklaşık 15 dakikadan sonra Jongin'in evine varmışlardı. Jisoo'nun merakı daha fazla artmıştı. Karnı kasılmaya, kalbi daha hızlı atmaya başlamıştı.
Korumaları geçtikten sonra yeniden o kocaman ve insanda merak uyandıran eve gelmişlerdi.
Lisa : Tırsıyorum buradan.
Jisoo : Bende.
Lisa ve Jisoo çifti biribirlerine onayladıktan sonra Jongin'in
odasına doğru ilerlediler.Odaya geldiklerinde kapıyı çalarak içeri girdiler ve masa başında oturan bir Jongin'le karşılaştılar.
Lisa'nın annesi : Yeniden merhaba Jongin.
Jongin : Merhaba.
Lisa'nın annesi : Biz yine Jisoo'nun babası hakkında bir bilgi öğrenmek için geldik. Aslında tam olarak onun hakkında değil.
Jongin : Tabii.
Lisa'nın annesi : Jisoo'nun bir kardeşi daha varmış, biliyorsunuz. Onu öğrenmek istiyoruz. Bize yardımcı olabilir misiniz?
Jongin : Tabii. Bekleyin.
Jongin odasındaki telefonu aldı ve birini aradı. 1080'e gel dedi de telefonu kapattı. Saniyeler içerisinde siyah bir takım elbise giyen bir adam geldi.
Jongin adamın kulağına bir kaç kelime fısıldadı. Gelen adam başıyla Jongin'i onaylayarak odadaki bilgisayarın başına geçti. Bir kaç tuşa bastı, klavyede bir şeyler yazdı ve en sonunda aradığını buldu. Jongin'e bulduğunu söyledikten sonra odadan ayrıldı.
Jongin : Jisoo'nun kardeşi sizinle aynı okulda. İsmi Kim Taehyung.
Jisoo / Lisa : Ne!
Jisoo ve Lisa içinden bunun bir şaka olması gerektiğini geçirdiler ama her şey için çok geçti...
---
Bir anda yazasim geldi arkdslr.
TAEHYUNG GELDİ ALO