"Yeji,bu makas senin mi?"Namjoon dokunmadan kana bulanmış makası işaret ediyordu,kanıtı yok etmek istemiyordu."Hayır,benim böyle bir makasım yok."
"Onu bu makasla birkaç kez yaralamış,bu yüzden çok kan kaybetmiş.Makası da kendisi getirmiş olmalı o hâlde."
İkisi konuşurken odanın hemen dışından gelen bağırış sesleriyle ikisi de odanın dışına çıktı.
"Sen yaptın değil mi?Sana inanamıyorum,onu nasıl öldürürsün?Şimdi de bizi mi öldüreceksin?"
Bobby,Jennie'yi yakasından tutmuş sarsıyor ve ona bağırıyordu.Jennie ise korkmuş bir yüz ifadesiyle ona bakıyordu.
"B-ben hiçbir şey yapmadım.Neler oluyor?"
Bobby Jennie'nin görebilmesi için onu odanın kapısının önüne doğru ittirdi.Yerde yatan Soyeon'u işaret ederek bağırmaya devam etti.
"Her ne kadar ondan nefret etsen de ona bunu nasıl yapabilirsin?Sen bir insanı öldürdün Kim Jennie!"
"Ben yapmadım!Lütfen önce beni dinle."
Yeji bir şeyler yapması gerektiğini düşündüğü için onların yanına gitti ve Bobby'i durdurdu.Aynı zamanda alt kattan hâlâ çok fazla ses geliyordu.Oraya da bir el atmalıydı.
"Yeter bu kadar,Bobby.Önce dinleyelim,anlatacak bir şeyleri var gibi gözüküyor."Bobby zorlukla kendini sakinleştirerek geri çekilmişti.Herkes gibi o da korkuyordu ve karşısındaki katilin daha fazla kişiye zarar vermesini istemiyordu.
"Anlat Jennie."Jennie derin bir nefes alarak anlatmaya başlamıştı:
"Soyeon'la uzun süre konuştuktan sonra aramızdaki problemin artık ortadan kalktığına dair hem fikirdik.Aramızdaki problem hallolduğu için ben de rahatlamıştım ve biraz sohbet ettikten sonra ona lavaboya gitmem gerektiğini söyleyip yanından ayrıldım.Onu ben öldürmedim Yeji."
Yeji ona inanmak istiyordu,fakat bunun için daha çok erkendi.Onun Soyeon'dan ne kadar çok nefret ettiğine bizzat kendi şahit olmuştu.
"Bobby,gerçekten de Jennie lavabodan mı çıktı?"Bobby isteksizce kafasını salladı.
"Yine de sana inanmıyorum,Jennie.Onu öldürdükten sonra lavaboya gitmeyeceğin ne malum?"
"Bobby,sadece sakin kal ve onu gözünün önünden ayırma,tamam mı?Olanları polise bildireceğim."Yeji merdivenlere yöneldiğinde Namjoon da onun arkasından ilerlemişti,fakat yukarı doğru telaşla merdivenleri çıkan Baekhyun ile durmak zorunda kaldılar.
"Yeji,hiçbirimiz telefonlarımızı bulamıyoruz.Üstelik kapılar ve camlar da kilitlenmiş.Ne yapacağız?"
"Anahtarları bulmalıyız,"dedikten sonra öfkeyle Jennie'nin yanına geri döndü."Anahtarların nerede olduğunu söyle çabuk Jennie,her ne kadar katil olsan da bu kadar kişi ile başa çıkamazsın!"Başta işi soğukkanlılıkla çözmek istese de karşısındaki kız ona hiç yardımcı olmuyordu.
"Onu ben öldürmedim,anahtarların nerede olduğunu da bilmiyorum!Neden bana inanmıyorsunuz?"Jennie şiddetle ağlamaya başlamıştı,itiraf etmeye hiç niyetli gözükmüyordu.Yeji dayanamayarak ona tokat atmıştı,kız yanağını tutarak ağlamaya devam etti.Namjoon Yeji'nin yanına gelerek onu uyarma ihtiyacı duymuştu:
"Yeji,sakin ol.Aradığımız kişi o olmayabilir."
Yeji biraz da endişenin verdiği stresle kendine hakim olamamıştı.Fakat yaptığından pişman değildi.
"Belli ki anahtarları nereye koyduğunu söylemeyecek,Hyunjin'e yedek anahtarları bulmasını söylerim.Şu an önceliğimiz olayı polise bildirebilmek.En yakın üç kilometre ötede bir ev var,dışarı çıkıp onlardan telefon isteyeceğim.Daha sonra kendi telefonlarımızı bulabiliriz."
Baekhyun onu başıyla onayladığında Yeji ile birlikte merdivenleri hızlıca inmeye başlamışlardı.
"Hyunjin!"
"Buradayım,"derken Hyunjin,Yeji'nin yanında belirmişti.
"Yedek anahtarları bulmamız ge-"
Yeji sözünü bitiremeden ışıklar bir anda sönmüştü ve herkes gecenin karanlığında kalakalmıştı.Altı kişi hâlâ kapıyı zorlamaya devam ediyordu,ki ışıkların gitmesi onları daha da endişelendirmişti.
"Bir fener bulacağım."Hyunjin salonda bulunan orta boyda dolabın çekmecelerini karıştırmaya başlamıştı.O sırada yukarıdan gelen erkek çığlığıyla herkes susmuştu.Yeji düşmemeye dikkat ederek hızla yukarı koştu.
Etrafı tam olarak göremiyordu,henüz gözleri karanlığa alışamamıştı.
"Bobby?"
"Yardım et!Hayır olamaz,Bobby lütfen!"Karanlıktan gelen ses Jennie'ye aitti.Yeji sese doğru ilerledi,gözü karanlığa bir miktar daha alışmıştı.Sonunda yerde oturan Jennie'yi görebilmişti.Biraz daha yaklaştığında Jennie'nin kucağında yatan Bobby'i görmesiyle yanlarına koştu.
"Bobby!"Bir yandan nefes alıyor mu diye kontrol ederken bir yandan da ağlamaya başlamıştı.Korkuyordu.
Bobby nefes almıyordu.
Yeji Jennie'ye korkuyla baktığında kız onun ne düşündüğünü anlamıştı.
"Ben değildim,Yeji.Gerçekten ben değildim.Baekhyun yanımızdan ayrıldıktan sonra..."Kız hıçkırarak ağlamaya başlamıştı,doğru düzgün konuşamaz hâldeydi.Konuşmasına devam edemedi ve öylece kaldılar.
Aşağı kattan gelen sesler azalmıştı,Hyunjin fenerleri bulmuş olmalıydı.
Bir süre sonra Hyunjin Soobin ile birlikte yukarı kata gelmişti,ellerinde birer fener tutuyorlardı.
"Yeji,ne old-"
Dehşetle Bobby'e bakıyorlardı.Hyunjin öylece dururken Soobin Yeji'nin yanına çökmüştü.Yüzünü elleri arasına alarak:
"İyi misin?Yaralandın mı?"demişti.
"Korkuyorum Soobin."
Soobin donakalan Hyunjin'e döndü ve endişeyle sordu:
"Yedek anahtarları bulabildin mi?"Hyunjin kendine gelmeye çalışarak cevap vermişti:
"Bulamadım."
Yukarı doğru gelen ayak sesleriyle ikisi de fenerlerini merdivenlere tutmuşlardı.Gelen Jisoo'ydu.
"Sendin,"derken Hyunjin'e bakıyordu."Her yeri kilitleyebildiğine göre katil anahtarlara sahip olan biriydi.Herkes yukarıdayken sen bundan faydalanıp her yeri kilitledin."
"Hayır bunu yapmadım Jisoo."
"Jennie masum,Soyeon'u o öldürmedi Yeji.Namjoon Soyeon'un hâlâ sıcak olduğunu,yani Jennie lavabodayken onun öldürülmüş olabileceğini söyledi.Bu da her şeyi açıklar,değil mi?"
Hyunjin gözleri dolarak Yeji'ye baktı.
"Ben değildim Yeji,bana inanmak zorundasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
death party|multifandom
Mystery / ThrillerEbeveynleri tatil için yurt dışına çıkan Yeji ve Hyunjin,evlerinde on dört kişilik bir parti düzenlemeye karar verirler.Fakat bu parti sıradan bir parti değildir ve Yeji aralarında bir seri katil olması gerçeğiyle karşı karşıya gelir. mini fic. Geri...