Söyleyin yarime baharları beklesin
Söğüdün dalları bugün eğilmesin
Beni geçirmeye kardeşim gelmesin
Annesinin bir tanesini kimseler üzmesin
Gidelim buralardan
Dayanamıyorum
Gidelim buralardan
Unutamıyorum
.
Düğün telaşından kalabalık eve göz gezdirdi Akça.
Şimdiden telaşa düşmüştü kendi de.
Kadınlar bu sokak düğününe hazırlanmak üzere lahana,sarma ve biber dolma yapıyorlardı.
Şimdiden kilolarca et çektirip kıyma hazırlanmış etli ekmek ve pide yapılmak üzere fırına yollanmıştı.
Üstüne üstlük pastahane pastahane gezip ucuz yollu fakat lezzetli ve herkese yetecek kuru pasta ve düğün pastası arıyorlardı.
Gazi bir küfür savurup kola şişelerinin kutusunu savurdu yere.
Sinirle koliyi yere fırlatırken irkildi Akça.
"Gazi?"diye mırıldandı mutfaktan çıkıp elindeki kahvesini tezgaha bırakırken.
"Yardım edeyim mi?"
"Gerek yok."dedi esmer bıkkın bir nefes verip.
"Baş belaları ya..."
"Anlamadım?"dedi Akça merakla.
"Hiç yavrum hiç. "dedi Gazi cebinden bir sigara ateşleyip balkona adımlarken.
"Çay var mı?"
"V-Var."dedi Akça hemen mutfağa ilerleyip kaynayan ocaktan Gazi'nin en sevdiği kupaya sıcak su doldurup bardağı ısıtarak.
Çok dem olmayacak biçimde şekerini de koyup götürdü balkona doğru çayı.
"Gel."dedi Gazi sakince.
"Geldim."dedi tebessümle Akça çayı ona uzatırken.
"Yoruldun mu çok."
"Yoruldum baya."dedi Gazi sitemle.
"Getir götür...Baş belaları bitmiyor."
"Kızma öyle."dedi Akça başını hafifçe yaslayıp hemen geri çekilirken ürkekçe.
"Sana yakışmıyor kızmak kinlenmek."
"Ne yakışıyor bana ?"diye mırıldandı yorgunluktan gözlerini kapatan Gazi.
"Gülmek."dedi Akça utançla esmerini süzüp ilk günden bile daha çok sevdiği hallerine iç geçirirken.
"Bolca gülmek elbette."
"Gülecek yüz mü kaldı ben de."dedi Gazi alayla sırıtıp.
"Gülmek bile sayıyla Akça."
"Neden öyle dedin?"dedi Akça burukça.
"B-ben...Ben mutlu edemiyor muyum yoksa seni?"
"Neden her şeyi kendine alınıyorsun ki? Otur şöyle."dedi Gazi sandalyeyi uzatıp.
"Ortam gergin. Evlenseler de gitseler!"
"Ama sen..."dedi Akça huzursuzca.
"Epey keyifsizsin."
"Sabah beşten beri getir götür yapıyorum. Salak saçma adetler."dedi Gazi kısa siyah saçlarını eliyle arkaya itip.
"Yoruldum artık."
Esmer yorgunca uzattı bacaklarını balkona doğru.
"Geriyor burası."
"Akşam."dedi Akça tebessümle.
"Güzelce bir duş alırsın,ovarım ben omzunu."
"Ayaklarım koptu be Akça Pakça."dedi Gazi durgun bir gülüşle gözlerini kaşırken.
"Olsun ayağını da ovarım?"dedi Akça kikirdeyip.
"Ne olacak?"
"Gel şöyle."dedi Gazi elini hafifçe uzatıp oğlanın mavilerine bakarken.
"Söyle bana."
"Neyi söyleyeyim?"dedi Akça gözlerini kırpıştırıp.
"Bütün bu saçmalıklar ne zamana biter sence?"dedi Gazi tebessümle.
"Düğünden sonra."dedi Akça bilmiş bir tavırla göz kırpıp.
"Özgür'e söyledim. Kaçıracak bizi."
"Ne konuştun Özgür ile."dedi Gazi sertçe.
Hala Özgür ismi geçince...
Engel olamıyordu kıskançlığına.
Çok seviyordu çünkü Akça'yı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurdelem Kırmızı
Romance"Takvim yapraklarından bir şafak daha kopardım. Ona da bir tek senin ismini yazdım Gazi." diye fısıldadı Akça. "Bir sen,hep sen..." "Onu sevmek çok güzel! Dünya öyle dursun !"
