Kurdelem Kırmızı

Sevgi Diyorlar

"Babasız büyüyen dokunduğu tene aşık olur.
Mum ışığının Güneş'e tepkisi bu..."

🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯🕯

Okul yolundan Özgür'ün evine doğru ilerlerken dudak ısırdı Akça.
Ne var ne yoksa içinde olduğu gibi coşkun seller gibi haykırmak istiyordu.
Dayamamıştı zaten.
Direnci yalnızca birinci dersin teneffüs ziline değin sürmüştü.
Hemen kuytulara çekip fısıldadı Özgür'e dün geceyi.

İlk öpücüğü idi.
Dudaklarından çalınan tüy kadar hafif bir buse onun ilkiydi.
Rüyalarında bile zihninde renklendiremeyeceği kadar hoş bir rengi vardır o anın. Çilek kokuyordu. Çilek rengindeydi.
Düşlerinden bile daha taze...

Şimdi okul yolunda Özgür'ün evine ilerlerken yutkundu Akça.
Heyecanla arkadaşının koluna ellerini sararken yumdu gözlerini.
"Bir anda oldu. İlkten hayal gücümün bir oyunu zannettim. Ama yumuşacıktı. Çok güzeldi. Öptü beni. Çenemi okşadı."

"Yuh!"dedi Özgür imayla sırıtırken.
"Askerden yeni mi geldin diye dalga geçerler ya."

"Niçin?"dedi Akça allanan yanaklarını  tuttup kendi ateşine bakarken.
"Yanıyorum derler ya,ben cidden yanıyorum Özgür."

"O da seni mi düşünmüş cidden askerlik boyunca?"dedi Özgür tebessümle.
"Zır deli bir platonik olduğunu söylemiştim ya,affet."

"Kalpten kalbe ince bir yol var derler ya. Ben onun bakışlarından anladım. Maytap geçme,ilk bakışından anladım. Sanki görüyordu beni,gerçekten kim olduğumu biliyordu."diye yutkundu Akça.
Birlikte Özgür'ün evine ilerlerken huysuzca kaş çattı.
"Ailen evde mi?"

"Yok yok,Evliya Çelebi ve annem birlikte sinemaya gitti bugün. Özge...Özge hakkında bir bilgim yok. Evde kankalarını toplayıp dedikodu derdine düşmüştür."dedi Özgür göz devirip.
"Eee ,öylece öptü bıraktı mı? Açıklama istemedin mi? Naptın? Karşılık vermedin mi! Dilinden lafı penseyle söküyor alıyoruz Akça."

"Yok. Dudağıma dudaklarını değdirip çekti sadece. Güldü biraz..."

"Konuşmadınız mı bunun hakkında?"dedi Özgür.
"Nasıl anlamış,hisleri nelermiş. Bu çok erken olmadı mı? Konuşmadınız mı?"

"Ölü taklidi yaptım."dedi Akça şen bir kahkahayla.
"O beni öpünce put gibi kaldım öylece...Dondum da zamanda asılı kaldım sanki. Durdu dünya. Baktı bana ,soru sormamı bekler gibiydi. Ben de..."

"Sordun?"

"Yatağa koştum. Yorganı kafama kadar çektim,uyuyor gibi yaptım. Yani saçmaladım...Ama...Yani konuşmadık."dedi Akça tek nefeste gözlerini yumup.
"Ne dersin?"dedi kendini gösteren Akça topuk üzerinden bir tam tur dönüp.
"Bir fark var mı ben de?"

"Ne gibi?"

"Yani öpüştüm ya...Anlar mı annemler?"dedi Akça korkuyla yutkunup.

Özgür bir kahkaha koyverip güvenlikli sitede ilerlerken kollarını doladı Akça'nın ipten ince ak gerdanlı kuğu boynuna.
Yüzünü onun omzuna bastırıp nefes nefese gülerken göz devirdi ufaktan.
"Nasıl anlayabilirler ki öpüştüğünü  be Akça? Alnında mı yazıyor ki? Akça değil,Safça olmalıymış adın. Git değiştir hemen."

"Alay etmesene."dedi Akça korkuyla.
"Annem demişti."

"Ne ?"dedi Özgür kaşlarını çatıp.
"Nasıl?"

"Ablam gelinlik kız olup,odalarımız ayrılınca ben çok ağlamıştım ya. Gittim annem ablama nasihat veriyordu,yattım kapıya dinledim."dedi Akça panikle.
"Duvaklı gelin olarak çıkacakmış,yoksa yokmuş. Orasını burasını elletip,kendini öptürse bile yüzünden anlarmış. Öyle dedi annem."