Olmaz Mı? 8. Bölüm

37 11 1
                                    

Bulutların üzerinde gezerek geçirdiğim bir günün sonunda yine Leyla ile aynı kapıdan içeri adım attık. O üzerini değiştirmek için odasına giderken ben de kravatımı gevşetip, ikimize kahve yapmaya başladım. Bu kadar mutlu olmak insanı korkutur mu? İnanılmaz korkuyordum şu anda. Her an bir aksilik olacak ve yalnızlığıma döneceğim korkusunu hala atamadım içimden bir türlü. Planladıklarımın arasında hemen Hakan'nın onu aldattığını söylemek yoktu. Leyla'nın bilmediğini düşünmek gibi bir aptallığım olduğunu kabul etmeliyim. Kızdım, çok öfkelendim, kandırıldığını, aldatıldığını bildiği halde o adamla hala aynı evde yaşıyor olması beni çileden çıkarttı. Aklımın almadığı kendisine bunu nasıl layık gördüğü idi. Bir kadının sevgisi bitse de saygı ve güven bitmediği için o evlilik ayakta kalabiliyor. Leyla hem sevgisini hem de güvenini kaybetmiş, Hakan'a da saygısı kalmamıştı belli ki, kendisine olan saygısını da kaybetmesini istemedim belki içten içe. Halbuki bilmiyor olsa, benim için daha kolay olacaktı bir çok şey. Ama ava giderken avlanmış bir kelik gibi hissetmen normal mi acaba diye düşünürken ayak seslerini işittim Leyla'nın:

- Ne o hangi gemileri batırdın da çıkartamıyorsun Salih Bey?

- Aslında konuşmamız gereken şeyler var, ama ben nasıl söze başlayacağımı bilemiyorum Leyla.

- Direk konuya girerek başlayabilirsin aslında, alamadan pullamadan.

- Ama üzüleceğini düşünüyorum Leyla.

- Sen karşında fazlasıyla üzülmüş bir kadın görmüyor olabilirsin Salih, ama ben dayanıklıyımdır, merak etme. Nelere katlanabildiğimi öğrenmek istemezsin. Başla istersen, ama en başından.

- Tamam, anlatacağım. Sözümü kesmek ve araya girmek yok ama. Anlaştık mı?

- Hiç sesimi duymayacaksın, kahvelerimizi elimize alalım, uzun bir konuşmaya benzeyecek gibi görünüyor.

- Aslında, senin buraya sürülmene sebep olan kişi bendim Leyla. Lütfen kızma bana. Hakan'nın yaptıklarını öğrenince senin oradan ve ondan uzaklaşman gerektiğini düşündüm ve kendi aldığım terfiinin sana verilmesi için birazdan fazla çaba sarf etmiş olabilirim. Senin buraya gelmen, benim olayları, sana yaşatılanları anlatabilmem için fırsat tanıyacaktı. Zor oldu, ama sonuçta buradasın. Ama beni asıl üzen ve şaşırtan şey, senin bile isteye olanlar göz yumuyor olmandı.

Dayanamadım ve biliyorsun, daha ilk günden bildiğimi söylemek zorunda kaldım. Katlanabilirim zannettim ama olmadı be Leyla. Bakma Hakan'ı görsem sağlam bir döveceğim ama sana daha fazla kızgınım. Neden kendini bu kadar aciz ve zavallı biriymişsin gibi bıraktın olayların içine? Sen bu kadar değersiz bir kadın mısın? Başkasının seni terk etmesi demek, senin de kendine eziyet çektirmen mi demek Leyla? Sen böyle biri değilsin! Çocukları bahane etme bana Leyla! Kocaman olmuşlar, belli ki onlar da senin tarafında. Değdi mi döktüğün göz yaşlarına? Sen üzüleceksin diye aklım çıkarken, kendini neden bu kadar üzdün, yıprattın Leyla? Kim için? Ciğeri beş para etmez bir adam için hem de! Şimdi mutlu musun Salih sen haklıydın deme sakın bana! Sen mutlu olunca dünyalar yine benim olur, ama sen üzülünce benim de dünya başıma yıkılıyor Leyla! Şimdi neden daha önce fark edip de seni oradan çekip çıkaramadım diye kendimi suçluyorum.

Sen benim gözümden sakındığım kadındın, hala öylesin ve bu can bu bedende kaldığı sürece öyle devam edecek. Seni hep sevdim ve tek beklediğim kadın sendin, hala öylesin. Şimdi istersen kız, bağır, çağır, küfret ya da beni kov! Şunu bil ki ölmediğim sürece etrafından, yanından yamacından artık ayrılmayacağım Leyla! Bana oyun oynadın, buralara sürükledin de istersen! Evet yaptım, yine yapmak durumda olsam yine ve daha fazlasını yaparım. Seni seviyorum ben Leyla, hep sevdim. Sen beni reddederken de sevdim, evlendiğinde de şimdi de sonrasında da. Sevemedi gönlüm senden başka kadını. Hani bana sormuştun ya ' Neden çocuk sahibi olmak istemediğimi' yine aynısını söylüyorum sevmediğim kadından çocuk istemedim, saygı duydum ama sevemedim ki bir türlü. Şu gördüğün iri yarı adam duvarları yıkar yumruğu ile de gönlüne söz geçirmedi be Leyla. Senden başkasını almadım, alamdım, olmadı be kadın. Sana bunları neden söylüyorum bilmiyorum inan ben de. Planladığım bir şey değildi aslında, uzunca bir süre daha söylemeyecektim. Sen bana kendin gelinceye kadar bekleyecektim, ama dayanamıyorum artık Leyla! Sana bakan erkelerin hepsini yüzünü darmadağın etmek istiyorum, hem yanımda ol, uzağımda olma istiyorum. Yıllardır özlemine uzakta olduğun için dayandım, yakınımda olursan da dayanırım diye düşündüm, cahillik işte, dayanamıyorum. Elini tutup gezememek, istediğim zaman sarılamamak, sabaha kadar kokunu içime çekmeden uyumak bana artık ölümden beter geliyor be Leyla! Ben eteğimdeki taşları döktüm artık, yıllardır içimde tutuklarım da bunlardı işte. Şimdi karar senin! Sen istersen en kısa zamanda evlenelim, yok eğer git buradan dersen bir saniye bile kalmam Leyla! Yüzümü bile görmeden yaşarsın hayatını, inan seni rahatsız bile etmem. Sana kalmış bundan sonrası. Bundan sonra olacaklara boynum kıldan ince artık.

- Bitti mi, konuşabilir miyim?

- Bitti. Yani benden bu kadar kelime çıkıyor duruma dair.

- Haklıydın, ta en başından beri haklıydın. Ben göremedim gerçek Hakan'ı. Sen beni ikna etmeye çalıştın ama ben istemedim. Üzülmüyorum artık inan bana. Hakan'a dair nefret duygum bile yok içimde. Yaşamam gereken şeyler varmış yaşanacak ve ben yanlış kararlarımın bedelini ödedim sadece. Bir daha aynı şeyleri yaşamamak için diredim. Biliyorum bana olan duygularının gerçekliğini Salih. Sen söylemesen bile gözlerinden sevgin ve merhametin vuruyor kalbime. Geçen gece bana sarıldın ya, aslında o gece sana sonuna kadar güvendiğimi anladım. Bir erkek olarak iki gece sadece bana sarılarak uyuyup, kendinle savaş verdiğine şahidim. Senin sevgine inanıyorum. Tamam, başta neden burada olduğumu sorguladım, ama ilk akşam öğrendim bu işte senin parmağın olduğunu. Sen ben düştüğümde hep elimi tuttun ya şimdi de tutar mısın Salih?

-Tutmaz mıyım Leyla? Ölürüm senin için ben!

- Ölmeni istemiyorum be adam! Yaşa bence sen benim için. Ama alışmam için zaman ver bana biraz. Sanki bu konuşma bu gece hiç olmamış gibi devam edelim olur mu?

- Sen ne dersen o patron! Leylam, kendini bana mecbur hissetme olur mu? Sen olmaz bu iş dediğin an, çıkarım hayatından olur mu? Seni kendime mecbur bırakmak istemiyorum, her ne kadar seni bu hayatta her şeyden çok istesem ve beklesem de, böylesine benim de gönlüm razı değil. Bil olur mu?

- Hadi acıktım ben, bir şeyler yiyelim. Yemek hazırlama konusunda senden iyi değilim, bana yardım edeceksin Salih şef, olur mu?

- Oldu bil Leylam!

Her şeyi birlikte hazırlayıp, keyifli bir akşam geçirdik kahkahalar eşliğinde. Dün fark etmemiştim ama bugün parmağında alyansı yoktu Leyla'nın. Hakan'a ait fiziksel her şeyi uzaklaştırmıştı da ruhsal olarak yaptıklarını ne zaman geride bırakacaktı, ona dair hiçbir fikrim yoktu benim de. Sohbet bitip, uykuya dalmadan önce söyledikleri gülümsememe sebep oldu Leyla'nın:

- Daha ilk günden hassasiyetlerim var benim diyen kadını hem yatağına hem de evine aldın ya Salih daha sana ne diyeyim? Bu evin senin olduğunu tapudan araştırdım hiç yalan söyleme bana! Hadi iyi geceler...

- Senden korkulur be Leylam!

- Korksan iyi edersin Salih, uyu artık...

OLMAZ MI?  ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin