13(final)

347 42 48
                                    

Yine bir pazar günü Taehyung. Her zaman gittiğimiz parka gidiyorum. Parkın yıkımının başladığını öğreniyorum. Etrafa bakınsam da göremiyorum seni. Evine doğru adımlıyorum. Ben iyice yaklaşmışken ambulans sesleri doluyor kulağıma. Ambulans evinin önünde. Anlamlandıramadığım bir gerginlik. Ağlama sesleri, bağırışlar, evinin önüne toplanmış tonla insan...

Kalabalığı yararak yaklaşıyorum ambulansa. Korktuğum başıma geldi. Sen varsın içinde. Gözlerin kapalı, ağzından kan akıyor. Minik bedenin beyazlaşmış. Daha bir yorgunsun sanki. Nefes alıyorsun değil mi? Küçük kalbin atmaya devam ediyor değil mi? Oh hayır. "Ölüm saati- 14.46" Henüz ne olduğunu anlayamadan göz yaşlarım süzülüyor yanaklarımdan. O kadar feryat içinde benim bağırışım çarpıyor kulaklara. Gözler bana çevriliyor. Hiç kimse umrumda değil tabii. Koşarak giriyorum ambulansa beni durdurmaya çalışanları umursamadan. Soğuk bedenine sarıyorum kollarımı. Uyanacaksın değil mi? Elin ellerim arasında. Artık beni sallamayacak mısın minik elinle. Ah senin sallamana gerek yok. Ben sallarım seni. Kalk ayağa. Şaka olduğunu söyle. Söz kızmam sana.

Üşüyor musun? Buz gibi tenini ısıtmaya çalışıyorum. Her şey boşa öpüyorum kapalı gözlerini. Ben hala senin uyanmanı beklerken tutuyorlar kollarımdan. Bırakın beni diyorum. Bırakın beni o ölmedi. Bağırsam da nafile. İndiriliyorum arabadan. Acıyarak bakıyor herkes bana. İstemiyorum onların bakışlarını. Sadece sen. Sadece sen parlayan gözlerinle yeniden bak bana.

Çok zaman geçmiyor aradan. Kollarımdaki ellerden kaçmaya çalışmıyorum artık. Çırpınışlarımın boşa olduğunu anlıyorum çünkü. Bir kadın yaklaşıyor bana doğru. Elinde bir kağıt. Bu annen. Neden ağlamıyor? Neden sana bakmıyor bile? Bana yaklaşıyor. "Min Yoongi sen misin?" diyor. "Oğlumun arkadaşı." Başımla onaylıyorum. Elindeki kağıdı bana uzatıyor ardından hiçbir şey olmamış gibi giriyor eve. Onun üzülmesi için daha ne olması lazım?

Açıyorum yamukça dörde katlanmış kağıdı. Nerede görsem tanırım senin yazın bu.

'Bana araştır demiştin hissettiklerini. Araştırdım hyung aşkmış. Çocuklar aşık olabilir mi bilmiyorum ama bu hisleri tanımlayan başka bir duygu yok...
Birde kuşum öldü hyung.'

Okuyorum notu sessiz göz yaşlarımı akıtırken. Kağıda sinmiş kokunu almaya çalışıyorum. Hani büyüyünce öğrenecektin Taehyung? Hani benim resimlerimi çizecektin? Hani kuşun iyileşecekti? Hani beraber bir sürü anı yaratacaktık? Çöküyorum yere öylece kağıda sarılıyorum tüm varlığımla. Ambulansın kapıları kapanırken son defa görüyorum cansız bedenini. Ağzımdan dökülen ise tek kelime

"Yalancı."

-Son-

~Taegiyle kalın~

Bird -Taegi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin