(Yıllar önce)
(İstanbul)-Beni ne zaman seveceksiniz manolyam?
+Menekşeler koktuğunda efendimiz. Sizi o zaman çok seveceğim.
-Ama manolyam bilmiyor musunuz menekşeler bahar gelse bile kokmaz?
+Biliyorum efendimiz...
(Günümüz)
Elimde tuttuğum minik oyuncak bebek akıl sağlığımla oynayacak derecede şeyler hatırlatıyordu.
Akşam anlatmak istediğim şeyler arasına eklenenlerden biride buydu. Bu gizemli adam her kimse beni çok öncelerden yıllar öncesinden tanıyan biriydi. Çünkü bu bebek bana babam tarafından hediye edilen bebekti. Çok iyi hatırlıyorum dokuzuncu yaş günümde hediye etmişti. Bu kadar iyi hatırlamamın sebebi ise o gün nedenini bilmediğim bir şekilde babama bir suikast düzenlenmesi ve babamın kolunu sıyırıp geçmesini sağlayan bir mermi. Hiç unutamadığım günlerden biriydi. Polisler bile tek bir iz bile bulamamıştı annemle babamı konuşurken duymuştum babam kendisine karşı yapılan basit bir göz korkutma olduğunu söylüyordu.
Ama şuan ki en büyük sorunlardan biri olan bu bebek bana nasıl geri gelmişti. Basit bir şey değildi sekiz yıllık bir bebekti ve bunu nereden bulmuşlardı o ev çok farklı bir yerde çok farklı bir şehirdeydi yıllardır uğramadığım eve birinin girmiş olması fikri çok deli saçmasıydı çünkü ben o evi yaktırmak isterken annem o evin maddi değilde manevi değeri olduğunu söyleyip bir de iki üç koruma ile o evi koruma altına aldırmıştı. Bana çok saçma gelsede anneme karışmak gibi bir seçeneğim yoktu ve hiç bir bir fikir belirtmemiştim.
Evi kormalar korurken kim girmiş olabilirdi? Girse bile bu bebeği özellikle seçmesi.. Beni çok yakından tanıyan biriydi kesninlikle.
Akıl sağlığımla oynanması beni mahvediyordu ki ben etkilenirken arkadaşlarım da ailemde çok etkileniyordu bu beni çok üzüyordu kendimce sebeplerim vardı ve beni çok iyi karşılıyorlardı ama ben öyle düşünmüyordum onlar fazla iyilerdi. Kendimi bir fazlalık gibi hissediyordum.
Yanıma gelip ben henüz daha durmayan son iki saattir yağmaya devam eden yağmuru büyük pencereden izlerken benim saçlarımı koklayıp öpen Çağan'a aşşağıdan baktım ve tebessüm ettim.
Ah sevgilim iyiki varsın.
Son günlerde bu kelimeyi yüzüne cesaret edip söylemeyemesem de bunu içimde defalarca söylüyordum.
-Hey elindeki bu bebekte ne? Nereden çıktı?
Elimdeki bebeğe baktım. O banyodayken kuriyenin bunu getirip adsız ve adressiz birinden olduğunu nasıl söyleyecektim? Bu onu çok sinirlendirir ve mantığıyla düşünmezdi. Ama söylemek zorundaydım.
-Esi bir bebek babamın bana çocukken doğum günümde hediye ettiği bir bebekti. Bugün sen duştayken daha yeni bir kuriye getirdi ama nerden geldiği belli değil. Belirsiz bir adres.
-Yıllar öncesinden olan bu bebeği bulup sana gönderecek kadar seni çok iyi tanıyan biri olmalı bu bilinmeyen kişi.
Biraz sinir, biraz kıskançlık sezsemde umrasamaz bir şekilde omuz silktim ve güldüm.
-Çok düşünmüyorum bundan daha kötü şeyler yaşadım. Korkutmuyor.
Bana çatık kaşlarla bakarken sert bir şekilde konuşmaya başladı.
-Böyle bir seyi normalleştirmen sinirmi geriyor. Kapa çeneni bunun kimden geldiğini araştıracağız.
Kafamı salladım ve yerimden kalktım.
-Bunu boş ver sen ara bizimkileri gelsinler.
-Hemen mi?
Kaşlarıı kaldırarak sordu.
-Hayır akşam yemeği. Ben yemek sipariş edeceğim.
Tam odaya giderken son bir şey söyledim.
-O aptallara söyle Arda'yıda ister sike sike ister seve seve getirsinler.
Ortamı yumuşatmak adına bir cümle kurdum. Ve Çağan büyük ve güzel bir kahkaha attı. Bende tebbessüm edip odaya girdim ve üstüme kıyafetler seçip banyoya attıp kendimi.
Üstümdeki kıyafetleri yere atıp kendimi buz gibi su ile olan kuvete attım. Çıplak ve zayıf bedenim anında titrerken küvete iyice yayıldım. Titrek nefeser alırken kenimce senaryolar kurdum.
Babamın geri gelme ihtimali , ya da o babamı vuran adamın gelip bizimle uğraşama ihtimali beni yorarken kendimi kuvette hareket ettirip kafamı suyun altına soktum ve bir kaç saniye nefessiz kaldım kafamı çıkartıp ardı ardına nefesler aldım. Bunu defalrca yapıp duştan çıktım ve kıyafetlerimi giydim. Banyodan çıkıp saçlarımı kurutmak için aynanın önüne geçtim. Yağmur hâlâ aynı şiddetiyle yağarken düşündüm.
Bugün acaba kim ölüme kavuştu?
Kendi kendime sorduğum bu soru şu yüzdendi bir yerde duymuştum.
Eğer bir insan ölüme kavuşuyorsa,
bulunduğu şehir yas tutar ve ağlar'Bunu bazen düşününce kalbim acıyor fakat yağmura olan aşkım bitmiyordu. Gül sevip dikenine katlanmak böyle bir şey di.
Akşamı düşünüp derin bir nefes aldım. Arda ne yapacaktı? Mental açıdan iyi değilken ona bunu söylemek istemiyordum. Ama ona çok zaman geçtikten sonra söylersem bu onu daha üzer ve sinirlendirirdi.
O yüzden bütün her şeyi bu akşam söyleyecektim.
Selam biraderler.
Evet bok gibi psikolojisi olan yazar geldi.
Çok bitiktim yayımlayamadım.
Çok sorry.
Neyse ben böyle bir hafta felan daha yok olurum herhalde siz çok takmayın beni.
Sizi çok seviyor ve öpüyore<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi kız Ve Yeni oğlan
Teen FictionOkula yeni gelen bir çocuk Ve O okulun asi kızı Birbirlerie aşık olursa neler olurdu? İşte bu sorunun cevabı... Eftelya'nın babası, annesini ve kendisini terk etmesinin üzerine erkeklere kolay güvenemeyen bır kız.. Çağan ise hayatından annesinin ç...