1.Bölüm:BAŞLANGIÇ

42 4 0
                                    

Tertemiz deniz kokusu, elimdeki mis gibi kokan filtre kahvem...

Bavul doldurmaya ara vermiş ve odamın balkonunda en yakın arkadaşım Merinaz ile kahve içiyordum. Gece Güney Kore'ye uçuşumuz vardı. Merinaz ve ben eğitim için Güney Kore'ye gideceğiz. Annemin bavullarıma sürekli bir şeyler doldurmasına ara vermek içimi rahatlatmıştı.

(MERİNAZ) Sıkma canını, Adana'dan buraya gelmeden önce annemde aynısını bana yaptı, demiş ve gülmüştü.

Onun söylediği cümle ile bende gülmüştüm.

(MİCHA ZEZE) Yok canım, canımı sıkmıyorum. Alışığım ben zaten, demiş ve tebessüm etmiştim.

Merinaz benim en yakın arkadaşımdı. İkimiz de 18 yaşındaydık. Tabi ben ondan ay olarak büyüktüm, o Adana'da yaşıyordu ben ise Muğla'da. Çok uzun zamandır ikimizde Güney Kore'ye karşı bir sevgi duyuyorduk, aynı zamanda ikimiz de birer Army'iz..

Annem odamın kapısını açıp elinde yiyecek malzemeleri ile içeri girerken bizde Merinaz ile ayağa kalkıp içeri girip onun yanına gitmiştik.

(MİCHA'NIN ANNESİ) Annem, bunları da koy. Yer var mı?, demişti. Ben yatağın üzerine bıraktığı malzemeleri bavuluma yerleştiriyordum.

(MİCHA ZEZE) Yeter bence artık, anne 7 bavul yaptık yani.

Merinaz arkamda gülerken annemde etrafımızdaki bavullara bakmıştı.

(MİCHA'NIN ANNESİ) İyi tamam, siz aşağı inin hadi yemek yaptım.

(MİCHA ZEZE) Tamam sen in, biz geliyoruz.

Annem odadan çıktıktan sonra bende son bavulun fermuarını kapattım.

(MİCHA ZEZE) Hadi inip yemek yiyelim, sonra da şuraları düzeltiriz.

(MERİNAZ) Tamamm, demiş ve koluma girmişti.

Yemeklerimizi yemiş, odamı toparlamış şimdi de bir kaç misafirimiz ile oturuyorduk. Ben gideceğim diye beni ziyarete gelmişlerdi. Bir haftadır bir sürü misafir gidip geliyordu zaten ama bugün sadece bir kaç yakınımız vardı. Evimiz denizin tam karşısındaydı, bu yüzden orta büyüklükte olan bahçemizden deniz gözüküyordu. Bizimkiler oturmuş çay içerken ben ile Merinaz ise gideceğimiz okul için bir kaç evrağın üzerinden geçiyorduk. Bir süre sonra eve girip mutfağa gitmiştik. Teyzemin yaptığı kekten kendimize koyup kahve yapmıştık. Tekrardan bahçeye çıkıp annemlerin yanına gidip onlarla oturmuş ve sohbet etmiştik.

Bir süre sonra teyzemler gideceklerini söyleyip kalkmışlardı ve benimle vedalaşıp gitmiştiler. Anneannem yukarı çıkıp uyumuştu. Ben, annem ve Merinaz bahçede oturuyorduk.

(MİCHA'NIN ANNESİ) Siz şimdi tek gidiyorsunuz, olacak mı yani? Keşke birisi gelseydi sizinle.

(MİCHA ZEZE) Anne zaten burada yaşayan arkadaşımızı tanıyorsun, annesi ile konuşuyorsun o da orada. Hatta sen yok bende geleceğim dediğinde aynı yerden ev almıştı ikimize. İyi çocuk yani, bizimde arkadaşımız zaten, demiş ve Merinaz'a bakmıştım.

(MERİNAZ) Zeze haklı, yani çok aklınız kalırsa gelin bir kaç hafta durup tekrar gidersiniz.

Bilmem kaç zamandır bu konuları konuşuyorduk annem ile...
Çevre yüzünden bizi tek bırakmak istemiyordular ama okulu kazandığımız için gitmeliydik ve hayallerimizi gerçekleştirmeliydik.

Gece saat 04.30'da uyanmıştık. Bir araba bavullarımıza yetmediği için Ju Hwang'ın babasının arabasınada koymuştuk. Ben, Merinaz, annem, küçük kardeşim, babam ve anneannem babamın arabası ile gidiyorduk. Hwang'ın babası ise karısı ile arkamızdan geliyordu. Ben annemin ve anneannemin öğütlerini dinlerken Merinaz ise annesi ile konuşuyordu.

Blue&GreyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin