(MERİNAZ) Bildiğin bizim sugar daddymiz olacak insanı gördüm. Bang Shi Hyuk, canım Pd-Nim.
Dün şirkettekilerle tanışmıştık, Merinaz anlata anlata bir türlü bitiremedi. Şimdide kahvaltı yapıyorduk, işe gidecektik.
(MİCHA ZEZE) Canım Daddyy, dediğimde Merinaz gülmüştü.
(MERİNAZ) Bak dün Bangtan oradaydı, görmedim ama anladım, tanıştırmadılar.
(MİCHA ZEZE) Aşkım, büyük koruma altındalar ama sabret görürüz. Dün ben spor salonlarına girdim yinede göremedim, işte ne zaman görürsek artık.
Kahvaltı yaptıktan sonra odama geçmiştim. Kahvaltıdan önce hazırladığım yatağımın üzerindeki kıyafetleri giymeye başlamıştım. İlk en açık mavi tonunda mom kot pantolonumu giyip üzerine beyaz kalçamı kapatan gömleğimi giyip üzerine de gri V yaka kolsuz süveterimi giymiştim. Çok sade vir makyaj yapıp, saçlarımı en arkadan dipten topuz yapıp bir tane küpe takmış ve babamın bana aldığı kolyeyi takmıştım. Küçük taşları olan ince yüzüğümü işaret parmağıma takıp siyak kol çantama gerekli malzemeleri koymuştum. Odamdan çıkıp Merinaz'ın odasına gitmiştim. Merinaz uzun kollu siyah dar göbek deliğinin üstünde biten bir bluz giymiş, altına da geniş bir pantolon üzerine ise geniş bir deri ceket giymişti. Saçlarını açık bırakmış ve üzerine deri balıkçı şapkası takmıştı.
(MİCHA ZEZE) Hadi bakalım, çantanı da al çıkalım, demiş ve odasından çıkıp kapının önüne gitmiştim. Siyah bağcıklı botlarımı giyip Merinaz'ı bekliyordum, Merinaz gelip beyaz botlarını çıkarmış ve giymişti.
▪Hwang bizi işe bırakıp kendiside kendi şirketine geçmişti. Biz şirkete girip asansöre binmiştik. Merinaz'a sıkı sıkı sarılıp yanaklarından öpmüştüm.
(MİCHA ZEZE) Aşkım kendine dikkat et, ben hep odada olurum. Senin yanına gelincede ararım seni tamam mı?
(MERİNAZ) Tamamdır güzelim, sende kendine dikkat et, demiş ve inmişti.
▪Lee Hyun kendi stüdyosunda olduğu için oraya gitmiştim. Kapıyı çalıp beklerken Lee Hyun bir süre sonra kapıyı açmıştı. İçeri girip gösterdiği yere oturmuştum.
(LEE HYUN) Şimdi, ben daha çok stüdyodayım ama çekimlerimde olduğu için yanımdan ayrılma lütfen. Bilgisayar ile işin olunca buradan veya bir oda var çekim yapıyorum daha çok oraya gidip sessizce çalışabilirsin.
(MİCHA ZEZE) Tamamdır, şimdi ne yapmamı istersin?
(LEE HYUN) Şimdi birlikte şarkı üzerinde çalışalım. Şarkı dinlemeyi sever misin?
(MİCHA ZEZE) Hemde çok severim.
(LEE HYUN) Çok iyi, başlayalım o zaman.
▪2 saatin ardından müzik üzerinde çalışmalarımız bitmişti. Birlikte stüdyodan çıkıp şirketteki cafeye gitmiştik. Lee Hyun bana Woo Jin'den aldığı bir tane dosya vermişti. İçinde kişisel alanım ile ilgili sorular vardı, onları hesaplayıp ona iletmeliymişim. Ben dosyanın içindeki soruları incelerken cafeye gelmiştik.
(LEE HYUN) Ne içersin?
(MİCHA ZEZE) Americano ama çok sıcak olmasım lütfen.
(LEE HYUN) Tamam sen otur bem getiriyorum.
Ben bir sandalyeye oturup bana verilen soruları cevaplamaya başlamıştım. Birden başımı kaldırdığımda çoğu kişinin bana baktığını görmüştüm. Kafamı çevirip tekrardan önümdeki dosyaya bakmıştım o sırada Lee Hyun gelmişti.
(LEE HYUN) Ben birazdan spor salonuna geçeceğim, sende şirketi gezersin sonra Woo Jin'in verdiklerini halledersin. Zaten çok uzun sürmez.
(MİCHA ZEZE) Tamam olur, sana iyi çalışmalar.
▪
O gittikten sonra bana söylediği odaya gelmiştim. Yaklaşık bir buçuk saattir dosyayı doldurmaya çalışıyordum. Lee Hyun hala gelmemişti, bende dosya bittiği için Woo Jin'e götürecektim. Yerimden kalkıp Woo Jin'in odasına gitmiştim. Kapıyı çalıp içeri girmiş ve dosyayı bırakmıştım, orada yoktu ama görebileceği bir yere bıraktığım için sorun değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue&Grey
Fanfiction🎷Ben mavi ve griyim, Gözyaşlarımın anlamlarının aynaya yansıması, bir gülüşün ardında saklanan rengim, mavi ve gri... 🩺Ben mor rengin tanımı olmaya çalışan kişiydim, Karanlık geçmişimden kurtulsamda yaralarımı iyileştiremiyordum... 🎨İç dünyamızda...