6.Bölüm:KAVGA

11 2 7
                                    

Bir anda siteden Jungkook çıkınca ona dönmüştük.

(JEON JUNGKOOK) O merhaba, siz burada mı yaşıyorsunuz?, demiş ve Meri'ye bakmıştı.

(MERİNAZ) Evet, burada yaşıyoruz. Sende mi yoksa?

(JEON JUNGKOOK) Bir dairem var, bazen uğruyorum, Bir şey alacaktımda Taehyung Hyung ile geldim, demiş ve Taehyung'u göstermişti.

Taehyung gülümsemiş ve başı ile selam vermiş tekrardan telefonuna dönmüştü. Jungkook Hwang'a bakıp tanımaya çalıştığını anlayabiliyordum.

(MİCHA ZEZE) Arkadaşımız, Hwang, Hwang bu da Jungkook, demiş ve ikisini göstermiştim. Jungkook iki eli ile birlikte Hwang'ın elini tutmuş ve gülümsemişti.

(JEON JUNGKOOK) Biz gidelim o zaman, kendinize iyi bakın, demiş ve selam verip gitmişti. Arkasındanda Taehyung gitmişti.

-2 HAFTA SONRA-
Bu iki haftada şirkete gidip gelmeye devam ettik, tabi bir hafta önce okulumuz başlamıştı ve inanılmaz yoruluyorduk. 2 hafta önce Taehyung'u görmüştüm, diğer türlü hiç karşılaşmamıştım. Diğer üyelerle konuşuyordum, bazen Lee Hyun ile birlikte cafede kahve içerken üyelerde bize katılıyordu ama Taehyung ortalıkta çok gözükmüyordu.

Okula sabah erkenden başlıyordu, öğle saatlerinde bitiyor, sonrasında direk işe gidiyoruz. Akşam sularında şirketten çıkıp bazen akşam saatlerinde olan derslere veya kütüphanede ders çalışmaya gidiyor. Geceleyin eve gelip uyuyoruz, bazen ise evde ders çalışıyoruz.

Şimdi ise okula gitmek için hazırlanıyorduk. Havalar ılık olmaya başlamıştı, bu yüzden daha ince giyiniyorduk. Önceden hazırladığım kombinimi giymek için odama gitmiştim. Yatağımın üzerine koyduğum beyaz kısa kollu bluzumu giyip altına siyah kumaş pantolonumu giymiş, kemerimi takmış ve üzerinede siyah kalçamı kapatan bir blazer giymiştim. Saçlarımı açık bırakıp biraz dalgalandırmıştım, her zamanki gibi hafif bir makyaj yapıp boynuma altın rengi zincir kolyemi takmıştım. İçine kitap koyacağım için büyük siyah kol çantamın içine gerekenleri koymuş ve siyah yuvarlak güneş gözlüklerimi başıma takıp odamdan  çıkmıştım. Ben deri tokalı babetimi giyerken Merinaz'da odasından geliyordu. Yırtık geniş kot pantolonu, deri ceketi, içine siyah giydiği cropu ve siyah şapkası ile çok havalı duruyordu. Dolaptan siyah converselerini çıkarıp giymişti ve birlikte evden çıkmıştık.

Okul bittiğinde şirkete geçmiş ve ordaki işlerimizi halletmiştik. Benim işim bittiği için Lee Hyun ile birlikte şirketten çıkıp onun arabasına binmiş ve ilk starbucksa gidip kendimize kahve almıştık. Merinaz'ın hala 1 saatlik işi olduğu için bizimle gelmemişti. Lee Hyun beni okula bırakıp gitmişti. Okuldaki kütüphane bölümünde birkaç saat çalışmam gerekiyordu.

Sonunda eve gelmiş, güzel bir duş almıştım. Merinaz Hwang ile birlikte dışarıda yemek yiyordu, o yüzden yemek yapmamıştım. Markete gidip sandviç almak mantıklı geldiği için üzerimdeki siyah tayt ve siyah göbeği açık uzun kollu crobumun üzerine hırka giymek istemiştim fakat sonrasında Taehyung'un bana verdiği hırkasını gördüğümde yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Aslında böyle şeyler yapmam, insanların ödünç verdiği giysilerini sürekli giymem ama bu Taehyung'un hırkası olduğu için son bir kez giyip yarın ona vermek istiyordum.

Bir şey almak için gittiğim marketten 1 dolu poşet ile çıkmıştım. Yavaş yavaş siteye giderken arkamdan birinin geldiğini hissediyordum, arkama dönüp baktığımda kimse yoktu. Hızlı hızlı yürümeye başladığımda siteye gelmiştim. Güvenlikten geçip siteye girmiş ve kendimi asansöre atmıştım. Aynadan kendime bakarken kendime gelmek için düzgünce nefes alıp vermeye çalışıyordum. Asansör durunca kendimi dışarı atıp evin kapısını açmış ve içeri girip kapıyı kapatmıştım. Kendimi yere bırakırken ağlamaya başlamıştım...

Blue&GreyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin