Planımız odadan çıkmamak, gece aşağı inmekti. Onları görmek istemiyordum, olabilirdi...
Aslında olamayacağını düşünüyordum, o ve ben, bilmiyordum sadece bu tatili yaparken kafamı toplamak istiyordum ama o da buradaydı.Odaya söylediğimiz yemekleri yiyip birazcık kağıttan oyun oynamıştık, sonrada biraz film seyretmiştik. Geece geç saatler gelmek üzereyken, hazırlanmaya başlamıştık.
Ben ince askılı sırtı açık ama iplerle bağlanılan ayak kısmında büzgü olan ve büyük bir yırtmaçı olan biraz uzun nude saten bir elbise giymiştim. Altına ise tek bantlı nude bir topuklu ayakkabı giymiştim. Saçlarımı düzleştirip, makyaj yapmıştım.
Merinaz ise kısa sırtı tamamen açık yarım boğazlı ve kolları geniş olan siyah saten bir elbise giymişti. Altına ise siyah tek bantlı topuklu ayakkabı giymişti. Saçlarını açık bırakıp birazcık ağır bir makyaj yapmıştı.
Bugün saten kardeşliğiydi sanırım...
▪
Şu an Meri ile dansın dibine vurup sürekli içiyorduk. Şimdi ise bir arkadaş grubu ile shot şerefesi yapıyorduk. Birkaç saattir burada deli gibi eğlenmiştik. Kafamız yavaş yavaş gidiyordu, bu arada Meri'nin ayakta zor duruyordu ama hala dans ediyordu. Benim ise sanırım biraz...Birisi kolumu tutup bana arkadan sarılmıştı. Arkama döndüğümde tanımadığım bir erkek olduğunu anlamıştım.
(MAN) Güzelim, eğlenelim mi biraz?
(MİCHA ZEZE) Beyefendi bırakır mısınız kolumu?
Beni kendine çekip boynuma öpücük bırakmıştı. Ben ondan kendimi çektiğimde adam beni daha çok kendine çekiyordu. Bir anda biri adamı tutup geri çekmişti ve benden uzaklaştırmıştı.
Ben ise ağlıyordum, Vicente olduğunu anladığım kişi bana "İyi misin?" diye soruyordu ama ben cevap vermiyordum. Vicente sanırım Meri'nin yanına gidince ben bardan çıkmak için insanların arasından çıkmıştım. Birden biri beni sırtına almıştı. Poposundan Hwang olduğunu anlamıştım. Sesimi çıkarmadan uykuya dalmıştım bile...
▪
Birden suyun altında boğulduğumu hissettiğim için uyanmıştım. Duşun altında ben ve Meri vardık.(MİCHA ZEZE) Meri?
(MERİNAZ) Efendim?
(MİCHA ZEZE) Neredeyiz biz?
(JU HWANG) Cehennemdesiniz, siz nereye gitmişsiniz! Duşunuzu alıp hemen çıkın, demiş ve kapıyı kapatmıştı.
İkimizde duş alıp banyodan bornozlu bir şekilde çıkmıştık. Hwang bizim elimizden tutup bizi yatağa oturtturmuştu.. Önümüzde dolaşıp duruyodu.
(JU HWANG) Bakın bana, eğer bir daha sizi barlarda bu şekilde görürsem sizi annenize şikayet ederim.
(MİCHA ZEZE) Tamam, sus.
Ortam sakinleşince onlar gitmişti, Meri ise yatağa girmişti. Ben etrafta dolaşıp duruyordum. Sessizce odadan çıkıp derin bir nefes almıştım.
Birden bir ses duymuştum.
(KİM TAEHYUNG) Micha?Onun olduğu tarafa baktığımda birkaç arkadaşı ile sanırım bir yerden geliyorlardı.
(MİCHA ZEZE) Taehyung? Nereden geliyorsun böyle?
(KİM TAEHYUNG) Aşağıdan, biraz birşeyler içtik. Siz gidin isterseniz, hepinize iyi geceler, demişti. Arkadaşları banada selam verip gitmiştiler.
(KİM TAEHYUNG) Sen neden uyumadın?
(MİCHA ZEZE) Uykum var ama uykuya dalmak benim için zor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue&Grey
Fanfiction🎷Ben mavi ve griyim, Gözyaşlarımın anlamlarının aynaya yansıması, bir gülüşün ardında saklanan rengim, mavi ve gri... 🩺Ben mor rengin tanımı olmaya çalışan kişiydim, Karanlık geçmişimden kurtulsamda yaralarımı iyileştiremiyordum... 🎨İç dünyamızda...