°Öncelikle merhaba.
°Nasılsınız?
°Benim durumumu soracak olursanız - ki soran çok az kişi var :') - ben iyi değilim. :)
°Delta korona denen virüse yakalandım ve neredeyse ölüp geri geldim diyebilirim.
°Hiç ağrım, sızım kalmadı ama ruhsal olarak çöküşteyim. Ben hiçbir zaman sosyal biri olmadım. Kendimi bildim bileli doğru düzgün bir arkadaşım olmadı. Evet sınıf arkadaşlarım var, çok iyi anlaşıyoruz ama ben hiçbir zaman içimi kimseye açmadım. Ben kendimi ailemden bile saklıyorum. Açmıyorum kimseye içimi. Dışarı çıkmıyorum ama hiçbir zaman bu kadar evde kalmadım. Normalde bakkala, markete yolluyordu annem beni ama artık orayada gidemiyorum.
°Açıkcası ben kendimi çok yanlız hissediyorum. O kadar yanlızım ki. İçimi açamamak, herşeyi içimde yaşayıp kimseyle paylaşmamak çok zor. Dolduğum zamanlarda patlayamıyorum ben. Ben ben çok yanlızım. Yapamıyorum artık. En yakın arkadaşıma bile açamıyorum içimi. Korkuyorum. Ben ben ne yapacağım?
°Kafanızı şişirdiğim için özür dilerim. Eminim içimi döktüğüm bu yazılar sıkılmanıza neden olmuştur. Tekrardan kusura bakmayın.
°Bölüme geçelim...
_-_-_-_-_-_-_-_-
SHUİCHİ
Bay God'un söylediği ile güldüm ve dahada sıktım Kokichi'nin elini. Sanki hiç bırakmayacakmışım gibi, bırakırsam kaybolacakmış gibi tuttum elini.
Kokichi'nin beni dürtmesi ile kendime geldim. "Eğer daha fazla sıkmaya devam edersen elim kırılacak. Yürü kürsüye çıkarman gerek beni. Taç takacaklar." dedi.
Özür dileyerek elimi gevşettim ve yürümeye başladım. Kürsünün önüne vardığımızda, düşmesin diye eteğini topladım ve merdivenlerden çıkmasına yardım ettim.
Kokichi'ye taç takılmadan önce dualar okundu, nasihatlar verildi. Taç takılırken son dualarını okudular ve taç takıldı. Herkes taç takılınca alkışlamaya başladı.
Kokichi konuşmasını yapmak için ileri doğru yürüdü. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Öncelikle merhaba. Ben Kokichi. Kokichi Ouma. Oma'da diyebilirsiniz. İlk olarak söylemek istediğim şey, aslında bu tacı hem takabiliyor olmam hemde hakkım olmaması." Bu kurduğu devrik cümleyi anlayan insanlar uğultulu bir şekilde konuşmaya başladılar.
Kokichi ise gülümseyerek konuşmasına devam etti.
" Ben Kokichi Ouma, Bay God ve Bayan Miyamaru'nun öz oğlu değilim. Ben göğün ve yerin tek tanrısı olan Leus'un torunu, tanrı veliahtı, Mr. Kokichi Leus'um."
Dediği bu cümle ile herkes olduğu yere çakılmıştı. Herkes nefes almadan Kokichi'ye bakıyordu. Bende aynı şekilde nefes almadan ona bakıyordum.
Kokichi, gülümseyerek gözlerini kapatıp açtı. Göz bebekleri aynı o zaman ki gibi beyazdı. Bembeyaz.
" Şaşırdığınızı biliyorum. Bende ilk duyduğumda şaşırmıştım. Üvey annem ve babam'a kızmıyordum. Çünkü onlar sadece bana bakmak için gönderilen iki kanatsız melek. Benden veya sevgilimden korkmanızı istemiyorum." diyerek beni işarer etti.
"Dün gece hepinizin bildiği gibi dönüşümüm tamamen bitti. Bunun etkisi ile uyurken; Shuichi'ye, dedem tarafından bazı görevler ve güçler bahşedildi." duyduklarımla şok geçiriyordum.
Kokichi elini salladığı an, havada süzülerek yanına varmıştım. Herkes ağzı açık bir şekilde bize bakıyordu.
" Shuichi'nin; yani sevgilimin aynı zamanda gelecekte kocam olacak kişinin, sırtında bir çiçek dövmesi var." dedi ve arkamı döndürerek sırtımı açtı. Evet, sahidende dediği gibi sırtımda ince bir demet çiçek vardı. Büyüktü, baya büyük. Ben bunu fark etmemiştim. O nasıl? Ah tabi ya o tanrının torunu. >w<
Herkes uğultulu bir şekilde konuşurken, Kokichi devam etti. "Ve bileğindede." dedi ve bileğimi açtı. Bunu biliyordum çünkü dedesi yapmıştı.
"Bileğindek dövmenin aynısı benim bileğimdede var ve bu ikisi bizim bağlılık mührümüz." dedi ve kendi bileğini açtı.
Bir anda elini vücudunda gezdirdi ve üzerindeki kıyafetler gitti. Yerine oldukca kısa bir şort, ve üzerinede sadece meme uçlarını yapatan bir sargı bezi.
" Lütfen kızmayın ve utanmadan bana bakın."
Vücudundaki dövmeler tam anlamı ile Mükemmel! Çoğu çiçek deseni ve içinde yılanlar yatıyor. Sırtında, omzunda, kolunda, bacağında, göbeğinde. Her yerinde vardı.
"Bunlar tanrının bana bahşettiği izler. Bunlar tanrının izleri ve birbirine aşık olup, bağlı olan her çiftin bileğinde aynı ben ve Shuichi'de olduğu gibi şu anda var." dedi. Evli olan çiftler, sevgili oşan çiftler ve birbirlerini sevmesine rağmen açılamayan çiftler.
Açtılar bileklerini. Gerçektende vardı. Kokichi bir kat aşağı indi kürsüden. Ve çömeldi dizlerinin üzerine.
Sessizce konuşmaya devam etti, ama bu sessiz tını ülkedeki herkesin kulağına vardı.
"Lütfen benden korkmayın. Ben sizin için burdayım. Gelecekteki Tanrı ben olmama rağmen, dünyaya gönderilmemin illaki bir nedeni var değil mi? Ben sizi gerçekten çok seviyorum." dedi.
Ön tarafta duran kucağında çocuğu olan kadın ona yaklaştı ve, "Senden korkmuyoruz yavrum. Aksine ben seni çok sevdim." dedi gülümseyerek. Kokichi'nin gözünden bir damla yaş düştü.
Düşen damla kadının kırık parmağının üzerine düştü. Kırık parmağını hissetmeye başlayan kadın gülümseyerek sevmeye devam etti ve şunu söyledi. " Tanrının bize gönderdiği şu mucizeye bak. Sen evladım, sen korkulacak biri değilsin. Çok teşekkür ederim kuzum. Çok sağol." dedi. Kokichi, kadının kucağındaki 2 yaşında gözüken çocuğunu kucağına aldı ve şöyle seslendi.
"BENDEN KORKMAYIN. AKSİNE BEN SİZİ ÇOK SEVİYORUM."diye bağırdı. Bir yandan ağlıyordu.
Kucağındaki çocuk ile zıplayarak, " Tanrı Sizinle Olsun. Tanrı Sizi Kutsasın." diyerek gülümsedi.
-hannah
Bölümün geç gelmesi kesinlikle benim suçum. Sadece hiçbir şey yapamıyordum. Yazacak hali nereden bulabilirdim bilmiyorum.
Neyse.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Lütfen bol bol yorum yazın. Yanlızlığımı dolduralım beraber. Hım? Olur mu?
Sizi seviyorum öpüldünüz. 🥺😘💜✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOU'RE SCARING US!
FanfictionDünya'ya Bir Hata Sonucu Gönderilmiş Olan Tanrı'nın Oğlu Ve Uşağı Şeytan