Bu bölüm hiç içime sinmedi ve çok bos bir bölüm ama lütfen lütfen mazur görün sizi seviyorumm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aynanın karşısında kendime baktım altıma bisikletçi taytı, üstüne crop ve beyaz bir gömlek giymiş, şapka ve gözlüğümü elime almıştım. Bel çantamı da taktığımda yolculuk için gayet uygun bir kombin olduğuna kanaat getirmiştim.
Son olarak bir şey unutup unutmadığımı gözden geçirmiş ve bavulun fermuarını kapatıp tekerleri üstüne koymuştum. Unutsam da sorun olmazdı çünkü kızlardan biri mutlaka unuttuğum şeyi getirmiş olurdu.
Odamın kapısını araladım ve koyu yeşil bavulumu sürüyerek merdivenlerin başına koydum. "Abi bavulu aşağı indirsene!" Taehyung aşağıdan merdivenin başında belirdi ve sakin bir yüz ifadesiyle bavulu kendininkinin yanına koydu. Ben de aşağı inip dudaklarımı büzdüm. "Jennie'nin evinin yakınlarında bir pastane var geçerken ordan bir şeyler alalım mı?"
Abim mutfakta olan işini bitirmiş olacak ki yanıma geldi. "Tamam alırız zaten önce Jennie'yi alacağız. Jungkook'un evi ters tarafta." Başımla onu onayladım. "Tamam o zaman hadi çıkalım. Namjoonlarla haberleştin mi?" Bavulları arabaya doğru sürerken beni onayladı. "Jonginler daha erken çıkacakmış. Namjoon da ortalama bizimle beraber çıkacaklarını söyledi."
Ön koltuğa geçip kemerimi taktım ve Jennie'nin evinin önüne gelene kadar arabadan müzik açıp onlara eşlik ettim.
Abim arabadan inip Jennie'nin bavulunu bagaja koydu ben de bu sırada ön koltuktaki eşyalarımı toparlayıp arka kısma geçmiştim. Jennie gelip ön koltuğa oturduğunda öne doğru eğildim ve yanağına sulu bir öpücük bıraktım. "Günaydın aşk kadınım." Söylediğime kıkırdadı ve bana havadan bir öpücük attı.
"Kahvaltı ettin mi?" Başını iki yana salladı. "Kargalar bokunu yemedi daha ne kahvaltısı ya." Katıldığımı belli eden mırıltılar çıkardım bu sırada abim arabaya binmiş ve Jennielerin bahçesinden çıkmıştı. "Pastaneye uğrayacaktık?"
"Evet biliyorum ilerde zaten." Bilmiş tavrına göz devirdim ve pastanenin önünde durmasını bekledim. "Soğuk kahve istiyorum caramel macchiato olsun diğer simit poğaça tarzı şeyleri de ne istersen alabilirsin çok al çünkü hepimiz açız." Abim de benim bu tavrıma göz devirip arabadan inmiş bir süre sonra elinde poşetler ve üç soğuk kahveyle gelmişti. O kadar şeyi iki eliyle nasıl taşıdığı hakkında bir fikrim yoktu.
Ortalama 20 dakika sonra arka koltuğa -yani yanıma- Jungkook da binmiş ve sonunda yola çıkabilmiştik. Jungkook'un üstündekilere göz gezdirdiğimde altında gri bir şort, üstünde de beyaz oversize bir tişört olduğunu gördüm. Buna bile düşülürdü. Buzlu kahvemden bir yudum daha alıp Jennie'nin önünde olan poşetler için kıpırdandım. "Acıkmadınız mı hala?" Jennie omzunun üstünden bana bir bakış attı."
