I want you daddy | Liskook

³³

Kızlarla olan sohbetten çıktıktan sonra anahtar, cüzdan ve telefonumu siyah bel çantama koyup evden çıktım. Hala ehliyetimi almamış olmam ve Taehyung'un da beni her yere bırakmayacak olması biraz sorun olsa da içimdeki heyecanla yürümeye başladım.

Zaten bizim evle Jungkookların evi arasında ortalama yirmi dakika vardı. Kulaklığımı takıp çok da uzun olmayan mesafeyi yürümeye başladım.

Evin önüne vardığımda kulaklığımı çıkarıp zile bastım ve beklemeye başladım. Jungkook gözlerini ovuşturarak kapıyı araladı beni görünce gülümseyip hızlıca geri çekildi.

"Bu saate kadar uyudun mu cidden?" Kapıyı kapatıp arkadan belime sarıldı. "Hmm. Ne olmuş uyuduysam? Daha erken gelsen daha erken uyanırdım. Sana mesaj atıp geri uyudum" Gülüp kollarının arasında yüz yüze gelecek şekilde döndüm.

"Ha seni uyandırmak beni görevim yani?" Dudağıma hızlı bir öpücük kondurdu. "E zaten." Göz devirip kolları arasından çıktım ve çantamı kenara bırakıp koltuğa oturdum. "Kahvaltı da yapmadın değil mi?" Başını iki yana salladı.

"Canım istemiyor zaten boşver." Omuz silkip yanıma oturdu.

"Ay iyi bir şeyler yapalım o zaman." Dizini pat patlayıp yatmamı işaret etti. Başımı bacaklarına koyup yüzüm ona yan olacak şekilde uzandım o hemen saçlarımı okşamaya başlamış bende bu sırada ne yapabileceğimizi düşünüyordum.

"Just Dance yapalım diyeceğim ama hiç dans edecek halim yok." Mırıldanarak söylediğim şeyle Jungkook kıkırdayıp yanağımı sıkıştırdı. "Yapma Jungkook şunu ya sevmiyorum. Düşünsene sende hadi."

"Aman boşver film izleyelim işte ya." Yüzümü ekşiltip Jungkook'a baktım. "Ama hep film izliyoruz?" Kaşlarını kaldırıp konuştu "Daha parlak bir fikrin var mı?"

"Dizi izleyelim." Jungkook koca bir kahkaha attı. "Çok farklı bir fikirmiş hayran kaldım." Göz devirip dizinden kalktım.

"Önce yukarı çıkıp üstüne bir şey giy sonra da dizi ya da film bul ben de mısır patlatacağım." Ayağa kalkıp asker selamı verdi.

"Emredersiniz komutanım." Gülüp mutfağa ilerledim ve mısır için malzemeleri çıkarıp hızlıca tencereye koydum ve patlamasını beklerken de dolapta neler var diye bakınıyordum. Muzlu sütlerden iki kutu alıp tepsiye koydum.

Mısır patladığında büyük bir kaba döküp içeri adımladım. Mısırları küçük sehpaya koyup sütlerden birini Jungkook'un kucağına attım.

"En azından mideni doldurur." Gülümseyip pipeti taktı ve hızlı bir şekilde boş kutuyu masaya koydu.

"Şu diziyi izledin mi?" Başımı iki yana sallayıp reddettim.

"Ama Jennie izlemişti baya kaliteli bir şeymiş izleyelim bunu zaten tek sezonu var hemen biter." Onaylayıp ilk bölümü açtı.

Ne ara dördüncü bölüme geldiğimizi anlayamamıştım ama dizi aşırı sürükleyiciydi gerçekten.

"Of Niragi nerde kaldı ya aşk adamım." Ağzıma bir kaç mısır tıkıştırıp heyecanla bölümü izlemeye devam ettim bu sırada Jungkook'un bana yandan tuhaf bir bakış attığını görmüştüm.

Sonunda beklediğim ve sürekli editlerini izlediğim çocuğun ilk sahnesi geldiğinde ellerimi çırpıp iyice diziye odaklandım.

"Bu muydu ya kaç saattir beklediğin." Göz devirdim. "Bari dizi karakterini kıskanma Jungkook çüş ya." Bana cevap vermeden tekrar televizyonda oynayan diziye döndü.

Niraginin olduğu her sahnede delirir gibi tepkiler veriyordum ve Jungkook homurdanıp duruyordu. Sanırım son nokta Niragi'nin kıza yaptığı şeyi bana yapsa sesimin çıkmayacağını söylemem olmuştu. Çünkü televizyonu kapattığı gibi üstüme eğilip dudaklarımın dibinde sinirli gözlerle bir gözüme bir dudaklarıma bakıyordu.