37

6.7K 433 41
                                    

Günün üçüncü bölümü çiçekler kaçırmayalım.

*Akın'ın Ağzından*

"Bu ne lan?" Diyerek adımlarımı kucağında minik bir bebekle duran çocuğa yönelttim.

"Bizi aldatıp bir de çocuk mu yaptın? Pü sana!" Diye iki elini birden Faruk'a doğru sallayan salak sevdiğime gözlerimi devirerek bebeğe elimi uzattım usulca.

"Bu daha üçüncüsü, sizden gizli iki çocuğum daha var" dedikten sonra elindeki biberonu çocuğun ağzına yavaşça dayamış ve içmesine yardımcı olmak için sabit bir yere geçmişti.

"Adı ne?"

"Adam aldattım diyor sen hala ne diyorsun yavrum" diye kaşlarını çatarak bana bakan adama boş boş baktım.

"Salak mısın be herif?" Diyerek alnına hafifçe bir fiske vurmuş ve Faruk'un yanına oturmuştum.

"Ulan bu çok tatlı tipe bak tam ısırmalık"

"Sevdiysen baksana biraz ya, sabahtan beri geberdim yemin ediyorum" diyerek bana uzattı kucağındaki minik bebeği.

Gülerek bebeği kucağıma alıp biberonu emmesini izlemiştim. Oldum olası severdim zaten bu küçük şeyleri.

"Eline de yakıştı ha, çocuk mu evlat edinsek, sen çocuğa bakarsın, ben yemek yaparım, bu gevşek de eve para getirir artık" Dediğinde çocuğu korkutmamak için ıkına ıkına gülüyordum.

"Ben kalkayım o zaman" diye kendini koltuktan kaldırmış olan adama gülerek, Faruk'un beline sarılmasını izledim.

O Furkan'ın ensesini öpe öpe ikna etmeye çalışırken kucağımdaki velet biberonu bırakıp parmağını burnuma uzatmaya başlamıştı.

Minik iki parmağı ile burnumu tutmaya çalışırken izlendiğimi hissederek hafifçe kafamı kaldırdım. Faruk, Furkan'a sarılı ve çenesini omzuna dayamış bir biçimde gülerek beni izlerken, Furkan da aynı gülüşle bana bakıyordu.

"Çok tatlısın lan sen" dedikten sonra Furkan'ın boynunu öpmüştü dingil.

"Onu değil beni öpmen lazım" diyerek dudaklarımı büzdüğümde Furkan elini ağzıma çarptı.

"Çocuğa kötü örnek mi olalım aşkım" demeye kalmadan bebişten duyduğumuz gülme sesiyle hepimiz ona dönmüştük.

"Çok mu sevdin abini dövmemi la bebe!?" diyen Furkan bir kez daha ağzıma vurduğunda çocuk aynı şekilde kahkaha attı.

Biz hayranlıkla onu izlerken bebek bu sefer elini uzatıp ağzıma vurmaya çalışmıştı. Gülen suratı parmaklarını ısırmamala daha da büyümüş ve cırtlak sesiyle gülmeye devam etmişti.

Bir müddet çocuğu bu şekilde güldürdükten sonra çalan kapıyla hepimiz yerimizde sıçramıştık.

"Annesi geldi galiba" diyerek son kez Furkan'ı öpen Faruk yavaş yavaş ilerleyerek kapıyı araladı. Arkasından biz de ilerlerken kadını dinliyorduk.

"Yavrum kusura bakma gerçekten acele olmasa sana bırakmazdım, arkadaşların da varmış engelledim eğlencenizi" diye mahçup bir biçimde konuşan kadına bakıp gülümseyerek çocuğu kollarına bıraktım.

"Yok teyze rahat ol sen, biz çok eğlendik" dediğimde kadın biraz rahatlamıştı.

Faruk çocuğun eşyalarını da komşusuna verirken çocuk bana gülüp dokunmaya çalışıyordu hevesle

"Ay sevmiş sizi, öyle herkese gülmez bu minik" derken gülmüş ve son kez çocuğun tombiş ellerini ısırmıştım.

"Hadi yavrum tekrar teşekkür ederim, görüşürüz"

El sallayarak kadını uğurladıktan sonra kapıyı kapatmış ve yaslanarak konuşmuştum.

"Hadi çocuk yapalım!"

Canım bebiş çekti dedim böyle bir bölüm yazayım sjdjskcis. Çok tatlılar ama bunlar kemiricem kafalarını eşeklerin.

BİZİMKİ / TEXTING / [BxBxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin