誰かが助けます

264 31 142
                                    

   Ajansa, görüşmeye, gittiğimde beni telefonda konuştuğum kadın Haruno ve daha önce bahsini ettiğim Kunikida karşıladı.

   Açıkçası Kunikida-san'ın yaşını öğrendiğimde ufak çaplı bir şok yaşadım çünkü yaşından hayli... Hayli büyük gözüküyor.

   Yeteneğimi test ettikleri ve bazı formları doldurduğum birkaç saatin ardından beni haber vermek suretiyle geri yolladılar ve sonraki günlerde herhangi bir hareket olmadı.

  Taa ki beni haberim dahi olmadan kabul sınavına soktukları güne kadar.

   Trajik bir anıydı, fazla üstüme geldiklerini kendileri de kabullendiler. Anlatabileceğimi sanmıyorum...

   Hala iliklerime kadar titrerim hatırladığımda.

   Uzun lafın kısası ajansta yarı zamanlı olarak çalışmaya başladım ve bir süre boyu çalıştıkça işlerin düşündüğümden daha çılgın olduğunu fark ettim.

   Benden iki ay kadar sonra Kenji isimli bir çocuk aramıza tam zamanlı olarak katıldı ve genel olarak pek çok davada partnerim o oldu -ah şey bir de, bu çocuk neden okula gitmiyor?-

  Ayrıca ajansa benden çok daha önceden katılmış olan Yosano-sensei ve bahsi çok geçen Ranpo-san ile de tanıştım. Kuruluşun başkanı Fukuzawa-san, ayrıca Haruno-san ile birlikte birkaç başka çalışanı daha tanıma fırsatım da oldu. Başkan biraz soğuk biri ama gözlerine biraz dikkatli bakınca sonsuz bir şefkat görüyorum.

  Kunikida-san'ın ise Dazai isimli bir partneri vardı, biraz... Değişik biri-

   Genelde Kunikida-san normal bir iş gününün ortasında gelen rastgele bir çağrı yüzünden Dazai-san'ı bir başka başarısız intihar girişimine kalkıştığı yerden almak zorunda kalır.

  Başlarda bu intihar girişimi olayları beni çok endişelendirmişti.

  Özellikle çevredekilerin ne kadar korktuğunu bizzat deneyimledikten sonra.

   İntihar fikri gerçekten çok zehirli bir düşünce. Bir kez aklına girdiğinde bir daha asla tam olarak atamıyorsun ve seni yiyip bitirmeye başlıyor.

   Birkaç kez jileti, keskin ince bir makası ya da bir bıçağı alıp aynanın karşısına dikilir, kendi gözlerine bakarak o cesaretin gelmesini beklersin. Sadece ayna karşısında kendini izleyerek dikilirsin. Gözlerindeki yaşlar bir süre sonra kurur ve bütün özgüvenini yitirerek vazgeçersin.

   Bu birkaç kez yaşanır. Eninde sonunda ise öyle bir noktaya gelirsin ki bugün yapmazsam bir daha yapamam diye düşünürsün ve ya başarırsın ya da bir daha ömrün boyu buna cesaret edemezsin.

   Başaramazsan seni sevenlerin ne kadar dağıldığına şahit olursun ama senin için pek bir şey ifade etmez.

   Etrafındakiler daha dikkatli olmaya başlar ve bütün şansını tamamen kaybedersin. Sonrası anlatılması imkansız bir boşluğa düşüş olur. Öyle bir umutsuzluk kaplar ki, ne herhangi bir şeyden keyif alırsın ne gülümsemelerinin gerçek bir yanı kalır.

   Bu nedenle Dazai-san'ın ben ajanstayken giriştiği ilk intihar girişimi beni ölesiye endişelendirmişti.

   Ancak bunun günlük bir rutin olduğunu ve Dazai-san'ın gerçekten intihar etmeye çalışmadığını fark ettiğimde ben de onun davranışlarına alıştım ve bir süre içinde her şey normal gelmeye başladı.

𝘊𝘩𝘪𝘨𝘢𝘶/𝘛𝘢𝘯𝘪𝘈𝘵𝘴𝘶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin