Başımda ağrılar vardı anlamsız şekilde de vücudum sanki yatağa yapışmış gibi hissediyorum.
Birden yanı başımda biri beliriverdi tam net göremiyordum ama sesinden tanıdım bu annem di ve ilk defa bana acıyarak ya da bağıracak gibi bakmıyordu canı yanıyor gibiydi.
Sonra odaya bir doktor ve hemşire girdi Pera hanım nihayet uyandınız kendinizi nasıl hissediyorsunuz dedi.
"İyiym ama gözüm net değil doktor bey bulanık görüyorum heryeri hiç birşey net değil."
"Anlıyorum. Peki bir yeriniz de ağrı var mı?"
"Aslına bakacak olursak bedenim sanki yatmaktan yorulmuş gibi hissediyorum doktor bey noldu bana böyle."
"Peki o zaman şöyle yapalım ben sizin için göz doktoru arkadaşımla bir görüşme ayarlayalım, ağrı kesici vurmalarını söyleyeyim hem siz neler olduğunu ailenizden öğrenin olur mu?"
"Peki doktor bey çok teşekkür ederim iyi günler iyi nöbetler."
"Sağolun Pera hanım görüşmek üzere."
"Anne nolduğunu anlatır mısınız."
"Kızım seni kaybedeceğimizi düşünüyorduk, çok şükür Allah seni bize bağışladı."
Amin anne amin nolduğunu anlatır mısın artık.
"Tamam kızım tamam anlatıyorum."
"3 hafta önce telefonum çaldı geç kaldığın için çok sinirlenmiştim senin aradığını sanıp kimin aradığına bakmadan telefonu açıp nerede kaldın diye söylenmeye başlıyorsun ki telefondan hıçkırık sesi geldi kimsiniz noluyor dedim ben Dila dedi senin arkadaşınmış ağlayarak kaza yaptığını hastaneye gittiklerini söyledi o an dedim ki sanırım şaka yapıyor bu kız falan kapattım telefonu sonra bir daha aradı açtım bu sefer de hakaretler yağdırmaya başladı seni sevmiyormuşuz, seni umursamıyormuşuz, seni artık bizim yanımızda bırakmayacakmış saydı da saydı."
*Anne kaza yapmışım, hastaneye götürülüyorum arkadaşım arıyor ve sen bunu şaka mı zannediyorsun harika ya ne muhteşem bir annesin sen."
"Siz varya benim size verdiğim değerin tırnak ucu kadarını bile hak etmiyorsunuz biliyorsunuz değil mi defolun buradan benim sizin gibi bir ailem yok bir daha yüzünüzü görmek istemiyorum defolun."
"Bağırıp dururken birden odaya hemşire girdi ona doğru dönüp bu insanları buradan çıkarın diye haykırdım sinirle hemşire hem yardım çağırdı hem de bana sakinleştirici vurdu ben hala bağırıyorken birden vücudumun rahatladığını hissetmeye başladım sonra hemşirenin uzaktan gelen sesi kaldı kulağımda onun size görmeye değil görmemeye ihtiyacı var lütfen dışarıya çıkar mısınız diyordu."
" Tekrar uyandığımda bu kez odada sessizlik hakimdi ve ne hikmetse gözlerim de kendine gelmişti."
"Koluma baktığımda artık serum olmadığını gördüm tam ayağa kalkacağım sırada başım döndü tam düşüyorsun ki biri tuttu beni kim olduğunu merak edip kafamı çevirdiğimde Dila, Anıl ve Pars ı gördüm şoke olmuş bir vaziyette beni kaldırmasına izin verirken bursa neler olduğunu merak etmeye başlamıştım artık.
Dila bana nasılsın diye sorunca sabaha göre çok iyiyim dedim. Ses tonum o kadar sert çıkmıştı ki ben bile neden bu şekilde söylediğimi anlayamamıştım.
"Eee Pera hanım nasılsınız bugün ben yeni atanan nörolog Anıl Sezgin durumunuza bakacak olursak tek sorununuz eskisi gibi dik başlı olmamanız ve öldürücü bakışlarınızın yerini hep pozitif olan bakışlarınızla değil tirmemeniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIMIN İÇİNDEKİ IŞIK
Ficção AdolescenteHayatın acımasızlığı karşısında elimden gelen birşey yoktu sanırım olamazdı da ben hiç sevilmemiş, başı okşanmamış, düştüğünde yaralandın mı diye telaş edilmemiş bir insanım. Yıllar sonra aşk ne demek onu öğrenecektim. Aşkın iyileştirici gücünün ger...