1. Bölüm

435 23 141
                                    

      Ahh- her seferinde böyle olmak zorunda mıydı? Gerçekten buna değer miydi?

Gençliğimin baharında bu yaz sıcağında okula gidiyordum. Peki ne için? Bunu ben de bilmiyordum. Sadece küçücük bir umut uğuruna feda ettiğim şeyler hatırı sayılırdı.

     Her gün aynı şeyleri tekrar etmekten bıkıp usanmıştım. Beni ayakta tutan ve pes etmememi sağlayan tek şey ise "O" idi.
 
    Onun bir gülüşü bile hayatta kalmama yeterdi de artardı bile çünkü onu bıkmadan usanmadan seviyordum. Neden sevdiğimi bilmiyordum ama önemli olan nasıl sevdiğimdi.

     O ise benim varlığımdan habersizce yaşıyordu. Onu gerçekte tanımadan ölmeyecektim. Hayattaki tek hedefim belki de buydu. Okuyup kendi paramı kazanacak ve sonra da ona bir şekilde ulaşacaktım.

       Aramızda geçen en ufak bir diyalog bile eminim beni çok mutlu edecekti ve bu anıyı hayatımın sonuna kadar saklayacaktım.

     Evet işte sonunda kendi kendime sorup kendi kendime cevaplıyorum yine. Neden okula gidiyorum işte bu yüzden gidiyorum.

     Bir kez olsun gözlerine yakından bakabilmek için...

    Evet isterseniz hemen okula geçelim
 
     Sınıfım gerçekten çok iyi bir sınıf içinde her ne kadar beni gıcık eden insanlar olsa da aslında her şey saygıda bitiyordu bu yüzden bir önemi yok.

     Tipim de idare eder ama kimse bana düşmüyor. Kimsenin dış görünüşümü beğendiği yok. Zaten dış görünüşümü beğenmedikleri için kimse bana yaklaşmıyor bile.

     En fazla bir elin beş parmağı kadar arkadaşım var. Onlar da gerçekten dostum diyebileceğim insanlar ve onlara çok güveniyorum.
    ~
   Sırama geçip oturdum. Kitabımı açtığımda arkamdan bir fısıltı hissettim ve sanırım birbirileriyle fısıldaşıp duruyorlardı.

    Arkamda oturan çocuğun kalemi benim sıramın altına kadar yuvarlanmıştı. Ben de tabiki gayet kibar bir yaklaşımda bulunmak isteyerek kalemi aldım ve ona verdim. Verdim vermesine ama çocuk cidden sinir çıkmıştı.

" Hey! Sana kalemi yerden al diyen oldu mu?"

"Ah! Hayır olmadı, üzgünüm benim hatam."

" Hey! Şaka yapıyorum ya alınmadın umarım. Bu arada tanışalım mı? Ben Aidan hani şu Gallagher olan"

" Aman Tanrım! Sen o musun? Gerçekten inanamıyorum. Gerçekten seni sadece Aidan'a benzeyen biri zannetmiştim. Gerçekte daha farklısın sanki. Bu arada ben de Nadia. Tanıştığıma memnun oldum"

Aidan: Önemli değil. Beni tanımana sevindim. Gördüğün gibi sınıfta beni tanıyan sadece sen varsın. Şaşırmadım değil Nadia.

Nadia: Çok şanslıyım seninle tanışabilme fırsatı bulduğum için.

Aidan: Bir dakika- adımın tersi=senin adın

Nadia: Eminim bunu beklemiyordun ama ben adımı seviyorum :))

Aidan: Bak seni kiminle tanıştırıyorum iyi izle

Nadia: Aaa kim bu şanslı kişi acaba?

Aidan: Tabiki de ikizim Ryan

Nadia: Aman Tanrım! Ryan mı?!

     Araya hemen arkadaşım Ava girdi.

Ava: Aman Tanrım! Şu sürekli düştüğüm Ryan mı Nadia?!
     
     Sussana be kızım dercesine dürtükledim.

Gallagher / Hargreeves TımarhanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin