8. Bölüm

61 7 129
                                    

Five: peki benim yine gitmem lazım. İşim çıktı.

Eight: bekle-

Neden beni dinlemiyordu? Neden beni yanında götürmüyordu? İçimde kötü bir his vardı. Gücümü onun için kullanamazdım. Beni çok derinden ve ağırdan etkileyebilirdi. Bunu göze alamazdım. Nadia'nın yanına gidip yemek için yardım ettim. Five'ın bir an önce dönmesini bekliyordum...

~

Eight

Five umarım geri dönecektir. Bazen tek düşündüğüm tek şey onun o eski halleriydi. Son iki günde o kadar değişmiştiki. Aslında sadece küçük bir yönden değişmişti. Bana açıklamadığı şeyler vardı. Five'ı iyice sorgulamaya karar verdim.

Nadia: lan burnuma naptın?!

Eight: hadi ama Nadia sadece bir parça un...

Nadia: al bakalım cezanı çekeceksin küçük hanım

Eight: ben senden büyüğüm unutma

Nadia: doğru eskiden şu Five' la takıldığını unutmuşum.

Eight: şu Five dediğin hala gelmedi.

Nadia: sana söylemedi mi nereye gideceğini?

Eight: söylemedi... işim çıktı der demez çekip gitti.

Nadia: gerçekten kötü olmuş ama illaki öğreneceksin değil mi?

Eight: tabiki öğreneceğim.

Jull

Jull: Ya Cole yapmasana gıdıklanıyorum!

Cole: aa öyle mi hiç fark edememişim.

Jull: uyuz!

Cole: alındım gücendim. Gazabımı çekmek zorundasın

Jull: ne gazabı?

Cole: bir uyuzun gazabı...

Jull: oh, bu gerçekten çok derindi.

Cole: biliyorum senin derinlerine inmemi ister misin?

Jull: olabilir

Cole: şaka yaptım. Senin derinliklerine inmek için henüz erken sanırım.

Five

Eight'i çok özledim. Onu görmek istiyorum. Her an, saniye, salise her ne bok varsa her zaman diliminde yanımda olsun istiyorum. Ama kaderimde var herhalde böyle sıkıntılarla uğraşmak... Bunu da bir şekilde halledeceğimi düşünüyorum. Her şey Eight için...

Eight olmasa dünyada savaşlar çoğalır, ülkeler kıtlığa düşer, en önemlisi dünya yaşanılmaz dereceye gelir.

En sonunda eve gelebilmiştim.

Eight: sonunda gelebildin

Gallagher / Hargreeves TımarhanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin