Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Nerdesiniz?"
"Buradayız."
"Bu çok açık bir cümle oldu, şıp diye anladım"
"Üf bayılttık işte, gel al sevgilini. Arabada şuan."
"Konum atsana be."
"Al konum."
*Konum gönderildi*
"Hyung ya.. Nasıl yatıyor minicik, nasıl kıydınız bu bedene?"
"Ona değil ama sana çok pis kıyarım Hoseok. Benim sinirlerimi daha fazla bozma. Ve şimdi sevgilini al kendi arabana götür bizde geleceğiz peşinden."
"İyi be! Ver sevgilimi bana."
***
Hoseok kucağındaki Yoongi ile dağevinin kapısını açmaya çalışıyordu. Uzun uğraşlar sonucu kapıyı açıp içeriye adımlamıştı. Bunu yapmak istemiyordu ancak sevgilisine evlenme teklifi etmek için herşeyi yapabilirdi.
Hoseok manzara misali Yoongi'yi izlerken Yoongi'nin de gözlerinin açılması çok sürmemişti.
"Hoseok! Çok korktum lan kaçırdılar beni diye. Huh.."
"Kaçırılmadığını kim söyledi sevgilim?"
"Ne saçmalıyorsun? Yanımdasın işt- YOKSA İKİMİZİDE Mİ KAÇIRDILAR? hele burdan çıkayım var y-"
"Kes sesini artık Min!"
Hoseok'un bu sert çıkışına sadece kırılmıştı, korkmamıştı.. Hoseok kırılmış bakan gözlere aldırış etmeden devam ettirdi konuşmasını. Zira usta bir oyuncu olmak bunu gerektirirdi.
"Bana bak birdaha konuşursan... sakinim."
"Ne oluyor sana Hoseok?! Sevgilini kaçırdılar. Birazdan buraya da gelebilirler. Ve yaptığın tek şey beni susturmak mı? Komik değil Hoseok."
"Otur sandalyeye."
"Ne?"
"Otur dedim!"
"Hoseok korkutmaya başlıyorsun..."
Hoseok psikopatça sırıtıp Yoongi'yi kolundan tutmuştu. Yoongi sertçe kolundan tutan Hoseok'u anlayamamışken üstüne sertçe sandelyeye bağlamaya çalışan Hoseok, kafasını bulandırmıştı. Sadece dona kalmıştı Yoongi.
"Aferin, uslu bir çocuk olmaya başlıyorsun Min."
"Hoseok gerçekten bu sen misin?"
"Bilmem, buna sen kara ver istersen. Neyse acıktın mı?"
"Aç değilim."
"Tabii anlamıştım aç olduğunu, bekle."
Hoseok yarım saat boyunca mutfakta debelenmesinin ardından bir çorba yapabilmişti nihayet. Çorbayı kaseye koyup tepsiye yerleştirmişti. Tabii ki tepsiye dildiği ekmekleride koymayı ihmal etmemişi. Sevgilisi aç olsun istemezdi.
