જ 5

231 31 25
                                    

Nobara'nın gözünden

"Ee, nereye gidiyoruz?" Maki ve arkadaşları beni evimin önünden alıp sokakta yürürken sormuştum.

"Bilmem, kafamıza neresi eserse." demişti Maki. Saçlarını normalde yaptığı gibi bağlamamıştı, saçlarının bu halini ona daha çok yakışıtırıyordum. Yuuta kolunu Maki'nin omzuna atmış bizden biraz önde ilerliyorlardı, Toge ve ben de peşlerinden geliyorduk.

"Evde ders çalışsaydım daha mi iyi olurdu ya!" diye kendi kendime mırıldandığımda Toge duymuştu.

"Hala o iddayı devam ettiriyor musunuz?" Genelde çok konuşan bir insan değildi- en azından benim yanımda. Birdenbire konuşması ürkütmüştü beni.

"Evet, sene sonuna kadar devam ettireceğiz." Maki'yle birbirimize iddalı bakarak gülümsedik. Kazanacağını düşünmesi gerçekten çok komikti. Karşısında benim gibi hırslı bir rakip varken.

"Tabi ki de ben kazanacağım!"

"Rüyanda görürsün!"

Maki'yi 6 yaşımdan beri tanıyorum. Aramızda bir yaş var ama ailem beni bir sene erken yazdırdığı için onunla aynı sınıftayım. Her sene benim erken yazılmamla dalga geçer ve doğuştan bie 'inek' olduğumla ilgili şeyler söylerdi. Yıllarca aramızda hep tatlı bir rekabet süregelirdi. İşleri bu sene daha da ciddileştirmiştik

"Onu boşverin de, okulun hemşiresi Shoko Sensei ile Utahime Sensei bu yaz evleneceklermiş. Duydunuz mu?"

Yuuta Maki'yle iddaya girmemizi saçma bulurdu. O yüzden konuyu bilerek değiştirdiğini anlamıştım.

Maki ve Toge başlarını olumsuz anlamda salladılar.

"Bu okuldaki herkes mi gay, lan!" diyerek kıkırdamıştım. Yakın arkadaşlarım Yuuji ve Megumi sevgiliydi. Edebiyatçi Geto Suguru ile Bedenci Gojo Satarou da evlilerdi. (Toge'nin de gay olduğunu düşünüyordum ama bu aramızda kalabilir.)

Toge ve Maki dediğim şeye gülmüşlerdi. Yuuta ise sinir olmuş gibiydi.

"Sen de mi gaysin?"

"Ne alaka ya!"

"Bilmem, öyle deyince..." Sonra kollarını Maki'nin omzuna biraz daha sıkı sarmıştı. Onların ilişkilerini böyle açık yaşaması beni sinir etmiyor diyemezdim.

Şakasına gibi davranarak ama biraz da ciddi Yuuta'nın omzuna vurdum. "Merak etme, öyle olsa bile sevgilini almam."

Yuuta kıkırdamıştı fakat benden haz etmediğini biliyordum. Maki'yle çocukluk arkadaşı olmamız zoruna gidiyordu eminim. Eh, dürüst olalım, ben de Maki'nin onunla bu denli yakın olmasını kıskanmıyor değildim.

Hayatımın ilk yıllarının büyük bir kısmını çok hatırlamıyorum. Diğer herkes gibi. Hatırladığım bir şey var, o da çocukluktan beri Maki'nin en yakın arkadaşım oluşu. Ne kadar güzel anım varsa hep yanımda olan kişi oydu. Son zamanlarda ikimizin de farklı ortamlar yapması beni biraz kıskandırmıyor değildi. Evet, biliyorum o bana bağlı yaşamak zorunda değil, ikimizin de farklı hayatları var. Ama ne yapayım eski halimizi özlüyordum işte.

Uzun zamandır süren bu üzüntümü içime attım ve onlarla eğlenmeye karar verdim. En yakın arkadaşımın sevdiği insanları kıskanmak hakkım değildi. O seviyorsa pekala ben de sevebilirdim.

Gerçek arkadaşlar bunu yapardı değil mi?

***

my favorite nerd જ nobamaki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin