bir zıplamayla beraber yataktan fırladım. Kafamı kaldırdığım an, her sabah olduğu gibi, ben masumum der gibi bakan mavi gözlerle karşılaştım. "Her sabah bunu yapmak zorunda mısın?" bir gözüm açık, bir gözüm kapalı sadece bunları söyleyebilmiştim. Normal bir yakın arkadaş olsa 'gerçekten bunu yapmak istememiştim, özür dilerim' tarzı şeyler söylerdi. Ama Zeynep öyle değildi tabi ki. Karşımda kahkaha atmakla meşguldü şuan.
Onu yatakta kahkahalarıyla yalnız bırakıp giyinmek için dolaba yöneldim. Fazla şık olmayı sevmeyen biriydim ama yinede pasaklı da giyinmezdim. En azından sevgilimle buluşacağımı düşünürsek.
Üstümü giydiğimde Zeynep çoktan kalkmış, mutfağa geçmişti bile. Ev iki kızın kaldığını düşünürseniz büyüktü evet ama Zeynep'in şarkı söyleme sesleri odama geliyordu. "Hira in aşağıya yoksa açlıktan Yağız'ı yersin sen!". Zeynep'in bana seslendiğini duyar duymaz mutfağa gittim. 10 dakikada yemek yiyen bir insan olarak Zeynep'in yanındayken yarım saatte yemek yiyen birine dönüşüyorum. En sonunda telefon çaldığında muhabbetimiz kesildi. Arayan Yağızdı tabi ki. telefonu meşgule aldım ve Zeynep'i yanağından öperek "bugün seni satacağım yavrum kusura bakma" diye günlük şakalarımızdan birini yaptım. Bizim için günlük bir şakaydı çünkü ben her gün Yağızlaydım. Yani neredeyse her günümüz beraber geçerdi.
Botlarımı giyinip evden çıktım. Bugün hava pekte açık değildi. Mersin kışın nasılsa o kadardı işte. Ama yinede soğuk bir gün olacağı belliydi. Bira yürüdüğümde.. işte karşımdaydı. Bütün havanın soğukluğunu unutturmuş o sıcacık gülümsemesiyle bana bakıyordu. Hep olduğu gibi koşarak gittim ve ona sarıldım. Baya bir öyle kaldıktan sonra kafamı omzundan kaldırıp ona baktım. Bu, aşkla bana bakan gözleri seviyordum. "yine her zamanki gibi mükemmelsin sevgilim." Uzanıp onu yanağından öptüm. Yağız her zamanki gibi güzel sözleriyle beni dünyanın en mutlu insanı yapıyordu. Bunu her zaman yapıyordu. "belkide o film, o pencere yolladı beni sana, bilemeyiz" Bu sözü her zaman söylerdim. Çünkü bu söz bizim nasıl olduğumuzdu.
16 Temmuz benim hayatımı değiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PENCERE
Teen Fictionbelki bir kavga bir kaderi, bir pencere bir aşkı bağladı birbirine. Yarım kalmışlıklar bir kalbi tamamladı. Belki küçük bir kızın derin çığlıkları bir kadının kalbine dokundu. Karanlık bir gecede parlayan o gözler bir aşkın ilk ışıklarıydı belkide...