1~Fernweh~

878 22 9
                                    

Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmış ve elimi yüzümü yıkamıştım bugün coğrafya sınavı vardı her ne kadar çalışmış olsamda kendimi eksik hissediyordum.. Mutfağa gidip kendime su ısıttım 'kapiçinu içmeden coğrafya çalışamıyorum da' o kız biliyorsunuz değilmi matematik çalışamayan kızı kendimce gülüp çekmecedem kahve çıkardım

"Günaydın deli"

"Günaydın baba sanada kahve yapayım mı?"

"Yok sağol bana dolaptan zeytin peynir Verde dürüm yapayım sende yap aç aç oturma"

"He yaparım"

"Sare yap dedim! "

Kafamı sallayıp odama gittim sabah sabah yemek yendiği nerde görülmüş arkadaş midem bulanıyor (kahvaltı yapmayı seven varmı ya) önümdeki not yığını yanıma çekip coğrafya kitabımı açtım hiç sevmezdim bu dersi öğğk...
Bir kaç dakika sonra kardeşim uyanmış ve odaya şafak operasyonu düzenler gibi girmişti

"Abla saçlarımı düzleştir"

"Annem yapsın"

"Oda ablam yapsın dedi"

Öfleyip elindeki düzleştiriciyi aldım ve köşede duran üçlü pirize taktım evet evet odamda fiş yok hüzünlenmek..

Yaklaşık yarım saat kardeşimin düzelmeye tövbe ettiği saçalını düzleştirmeye çalışmıştım ve o ilahi ses

"Ya yemin ederim bıktım ikinizden al şu dürümü Sare çayıda o biticek sende şunu ye aşkın Orhan meyve suyu nerde al bununda iç. Çabuk olun okula geç kalıcalsınız"

Annem taramalıya bağlamış gibi içeri girmiş ve gitmişti masanın üzerindeki çaya bakıp göz devirdim ben çay sevmezdim ki.. Fıkınmaya başlayan kardeşimede göz devirip kafasına vurdum

"Bune be böyle düzleşmiyor"

"Abla ya salak olucam senin yüzünden ben ne yapabilirim düzleşmiyorsa"

"Zaten salaksın"

Bana yüzünü buruşturup dürümünü yemeye devam etti bende dürümünden ısırınca ağzıma gelen naneyle

"Anne ya kaç kere dedim benim dürümüme nane koyma diye sevmiyorum"

"Sare gelirsem oraya o bacaklarını koparırıp vitamin o vitamin"

Tekrardan göz devirdim ne çok göz deviriyom bugün ya..Yerimden kalıp elimdeki düzleştiriciyi baktım ve ani kararla düzleştirmeye başladım hafif dalgalı saçlarım dümdüz olunca kapattım ve yerine koydum.. Okula serbest gidicektim hem sınav hemde beden dersi vardı siyah eşofman ve gri tişört giyip dudağıma krem sürdüm kirpiklerimi kaldırıp az bir şekilde rimel sürdüm ve kapının önünde duran çantamı aldım.. televizyondan çizgi film izleyen kardeşimin kafasında yastık atıp kapıya doğru gitmeye başladım

"Ya ablaya saçım bozuldu rujumda aktı"

Saniyesiyle ona dönüp suratına baktım dudağına renkli parlatıcı sürmüştü giydiği kot pantalon ve yarım tişört gerçekten güzel olmuştu koridordaki boydan aynadan kendime baktım neyim ben mahalle kekosumu.. kafamı iki yana sallayıp klasik beyaz ayakkabımı giyindim aşkının giydiği beyaz ve pembe çizgileri simli olan ayakkabısına bakıp yüzümü buruşturdum kardeşimin kokoş olduğunu söylemişmiydim...

Okula doğru giderken aşkınla hiç sohbet etmiyorduk hanımefendi benimle konuşmak istemiyor neden çünkü yanında eşkiya gibi gözüktüğümü söylüyor... Eşkiya ben hı götüm..

"Sare! Sare! Bekle! "

Arkamı dönüp bize doğru koşan okulda ki tek samimi olduğum kişiyi gördüm ayla... Okulda ilk başta onunla tanışmıştım her ne kadar soğuk biri olsamda o benim buzlarımı eritmişti yani sadece küçük bir kısmını yanımıza gelip aşkına baktı

BULUN ONLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin