Dengesiz

23 1 2
                                    

Duvarla kahverengi gözler arasında sıkışı kalmıştım. Her ondan vazgeçtiğim anda karşıma çıkıp o güzel gözleri bana dikmek zorunda mıydı? O gözlerin de okadar çok anlam gizliydi ki bakmaya korktum. O kahverengi gözlerin bütün düşüncelerimi ele gecirmesinden korktum. Zamanın durmasını istedim. Sadece kahverengi gözler ve ben sahilde,ormanda okul haricinde bir yerde yalnız başımıza olmak istedim. Onun dizlerine yatip ben uykuya dalana kadar saçlarımla oynamasını, bana annemin anlattığı gibi prensesim diyerek Pamuk Prenses masalını ondan dinlemek istedim. Prensim olmasını bütün kötülüklerden beni korumasını istedim. Istedim,istedim,istedim...
Bana asırlarca gelen normalde birkaç dakikayı gecmeyen süre boyunca birbirimize baktık. "Beyaz senin rengin diğer bütün renkler gibi" diye fısıldadı kulağıma. O an ben dondurma o da güneşti sanki o derece eriyip bitmiştim. Kelimeleri bulduğumda titrek ses tonumla "Ne istiyorsun ?"dedim. Kaşları çatıldı birden geri çekildi. "Hiç intihar edip etmediğini kontrol etmek istedim." dedi. Ve kalbimi bilmem kaç parçaya bölüp bir kenara attı. O beni bırakıp giderken duvar olmasaydı nasıl ayakta duracaktım bilemedim. Ben kendimi toparlamaya çalışırken Azra'nın sesini duydum "Kızım kac şeydir kendime kendime konuşuyorum bir baktım yoksun. Derin canım sen iyi misin bembeyaz olmuşsun noldu geç otur suraya." dedi. Gösterdiği banklara otururken tavanla yer birbiriyle dans ediyorlardi. Ona güvenmiştim beni anlayabileceğini dusunmustum ama yanılmışım gerçi hata bende insan 2-3 günlük tanıdığı birine hem de onun gibi birine nasil güvenebilir ki. Insan iliskilerinde hep başarısız olmuştum kime dost dediysem arkamdan bıçaklamıstı beni şimdi de bunu yasamam şaşırtıcı değil doğrusu. Azra'nın bakışları altında düşüncelerimden sıyrıldım. Ahh bir de aciklamam gerekecekti. Ama açıklamami çalan zille erteledim. 'Bu isten kurtulduğunu saniyosan yanılıyosun Derin hanım' dedi.
Derste kafamı birkez bile kaldırmamıştım, uyuyamıyordum ama etrafa boş gözlerle bakacak halim olmadığından kafamı kaldırmıyordum. Tenefüsteki olayın etkisini hâla atamamıstım, ben hayatımda Baran kadar dengesiz bir insan görmemiştim. Okulda kim ona şerefsiz piç adını koymuşsa tam koymuş. Dersin bittiğini belirten zili duyar duymaz hemen kalktım. 'Uyuduğunu sandığımdan dolayı uyandırmamıştım seni.' dedi felsefe hocamız. Beni severdi bende onu. 'Derin iyi misin son günlerde hic iyi gözükmüyorsun konuşmak istediğin her zaman yanindayim tatlim.' dedi. 'Biliyorum hocam bilirsiniz kizsal seyler ben biraz ağır geciriyorum da.' dedim. Ne kadar sevsem de suan kimseye laf anlatacak havamda degildim. Bugün erkenden okuldan cikmak istiyordum devamsızlığın kac gun oldugu umrumda dahi değildi. Kimseye- Azra'ya- dahi görünmeden çıkış kapısına yürüdüm. Bekçi abi az çok tanırdı beni ağlayarak okuldan kactigimda hep korumustu beni. Biliyordu ki durduk yerde okuldan kaçacak biri değildim. Ama dayanamayacak sınıra geldigimde de burda durmaya tahammül edemiyordum. Yolda yavas yavas yürürken insanlara naptıgımı düşündüm. Her zaman beni hayal kırıklığına ugratmislardi belki de ben cok saftim herkese inaniyodum onlar zaten en basindan kendilerini belli ediyorlardi da ben göremiyordum. Kafamdaki düşünceler bitene kadar yürümeye devam ettim. Sahile gelmiştim. Sokaktan kendime simit alıp yarisini martılara atıp yarısını da kendim yemistim. Dalga seslerini dinlerken, gözlerimi kapatıp o tuzlu suyun kokusunu içime çekmeye başladım. Bir gün önce ölümüme sebep olacak bu mavi çarşaf şimdi hayallerimi süslüyordu. Kapadım gözlerimi suan nerede olmak istedigimi düşündüm. Gelecekle ilgili planlarım yoktu. Hayat plan yapılamayacak kadar sürprizlerle doluydu. Yarın yaşayıp yaşayamayacağımızın garantisi yokken bosvere kendimizi üzüyorduk. Hayat kisaydi ama bizde gençtik. Deniz kokusu biraz sakinleştirmisti beni, aslında denizle ilgisi yoktu ikizler burcu olmak bunu gerektirir. (yazar ikizler burcu çaktırmayın arkadaşlar) Etrafta çok fazla kişi olmadığından boş bir bank bulup oturdum. Çantamda herzaman okuma kitabımı bulundururum, kitabımı çıkarıp okumaya başladım. Karşımda deniz elimde kitabım kulağımda kulakligim gayet huzurluydum. İşte hayat bu ...
Boynumun tutulmasiyla kac saattir burda oturdugumu fark ediyordum. Öyle bir etrafıma bakayım derken yanımda birinin oturduğunu fark ediyorum ben gayet dışardan haberim olmadığından yayılarak oturmusum hemen kendime çeki düzen verdim. Artık gitme vakti geldi kitabımı çantama yerlestirirken telefonumun sarjininda bitmek üzere oldugunu görüyorum hemen kulakligimi çıkarıyorum kimse pitmis bir sarjla sokakta kalmak istemez degil mi ? Allahtan telefonum uçak modundaydi kimseyle konuşmak istemediğimden buna almıştım. Evet Doruk ve Azra meraktan ölmüşlerdi. Artık eve gidince yazarim diyerek ordan kalkmaya hazırlanırken yanımdaki oturan kişiye gözüm takıldı. Şapka taktığı için yüzünü göremiyordum derken birden bana doğru döndü ve çığlığı basmam bir oldu. 'Kızım manyak mısın sakin ol!' dedi gerizekalı. Hayır yani bu çocuğun özel güçleri felan vardı her saniye nerde olduğumu bilmesine baska imkan yoktu . 'Sen ya Süpermen felansin ya da sapiksin baska aciklamasi yok, manyak misin sen ya her yerden çıkıyorsun' dedim nefes nefese ses tonumu ne kadar yukseltmissem etraftaki insanlar bakmaya başlamıştı. 'Aslında beni yukarıdan seni delirtmem için gönderdiler doğru bildin ben seni korutucu meleginim' dedi. Artik gozlerimde nasıl bir korku varsa ' Tamam sakin ol kızımız sanırım fazla hayalci. ' dedi. Ikinci bir Patch vakasını kaldıramazdım ve inanmadım desem değil yani aslında hiçte fena olmazdı. Şey aslında fena olmazdı diye bir seyler geveledim ama duyup duymadığından emin değilim . Güldü evet güldü bir gerçek vardı ki ben ne kadar ikizlersem Baran da okadar ikizler burcuydu adam resmen master yapmış bu konuda kapisabilirdik. 'Ne işin var burda?' dedim . 'Dunyalimizi korumaya geldim aşk olsun.' dedi. Yani olsa fena olmazdı aslında tamam saçmalama Derin. 'Ya üç saat once öldurmekten beter ediyosun simdide karsima geçmiş alay ediyosun senin derdinle benle?' Aferim kizim devam sert ol. Güldü o güldü dünya güldü. 'Geçerken gördüm' dedi alaycı bir sekilde. 'Bizde yedik aynen. ' dedim. 'Hayir sen ne olmasını bekliyorsun ki ?' dedi çarpık çarpık. Ağzının ortasina bir tane carpmak lazım da Allah öyle guzel yaratmis ki vurmaya kiyamazsin. Deriiiiin kendine gel adam resmen dalga geçiyor senle . Kendi iç sesimden sonra gerçek hayattan bir Derin duydum. Ama bu Derin'i bu durumda duymak istememiştim.

Selam güzel okuyucularım o gün bir okuyucumdan yorum geldi Baran'ı sordu. Dedim hadi Simay -yazar ifşa- şimdi yazma zamanı başladım yazmaya. Kafam çok karışık ama yazmaya devam edeceğim. Nasil olsa yaz tatilindeyiz. Diger kitabıma da devam edeceğim. Umarim beğenirsiniz sizleri çok çok öpüyorum iyi tatiller kuzucuklar bol bol dinlenin. ..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DERBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin