SÜRPRİZ

87 6 2
                                    

Eveet benim canım okuyucularım çok uzun bir süreden sonra tekrar birlikteyiz . Umarım DerBar aşkını unutmamışsınızdır . Zamanla Baran ve Derin hakkındaki herşey oturacak . Yaz tatiline girdiğimiz için bölüm eklemem daha sık olacak :D Neyse bebeklerim sizi çok çok öpüyor ve artık çenemi kapatıt hikayeye geçiyorum . -artık nasıl hikaye yazarken çenemi kapatıyosam elimi mi kapatmam lazım :S neyse susuyorum oruç kafa yaptı bende -

Artık karar vermiştim. Evimiz sahile yakın olduğu için hemen ulaştım. Deniz, bu hayatta en sevdiğim şeydir. Daha çok küçükken annem bana denize girmeyi öğretmişti. Belki de bana annemle olan anılarımızı hatırlattığımdan bukadar çok seviyorumdur. Denizdeyken kendimi hep deniz kızı gibi hissederdim. Artık deniz kızlarından nefret ediyorum. Belki gerçeklerle yüzleşmeye başladığımdan ya da kıskandığımdan.

Issızdı, sessizdi. Her yer zifiri aranlıktı. İyice yaklaştım. Bir adım daha atsam kendimi derim sulara bırakmış olacaktım. Birden canımın yanıp yanmayacağı aklıma geldi. Gerçeklikten uzak sahte bir kahkaha attım. Canımın yanıp yanmadığı gerçekten bunu mu  düşünüyordum? Dalgaların sesi beni çağırıyordu. Ama ben bu muydum ? Kolay şeyler yaşamadım hem de hiç ama pes edemezdim, ben annemin kızıyım. Şidi bana yukarıdan hayal kırıklıgıyla baktıgını hissedebiliyordum.'Hayır' diye bağırdım 'Hayır, lanet olsun yapamam,hayıır' Ağlamaya başladım. Ve sonunda sakinleştim. Tam arkamı dönecekken arkamda bir nefes hissettim,korkuyla çığlık attım. Belimde hissettiğim kollar olmasaydı demin kavuşmak istediğim denize kavuşacaktım. Belimdeki eller hızlıca benikendine doğru çekti. Hızla arkamı döndüğümde aklıma gelicek en son kişiyi gördüm. Burada ayrılırken tek kelime dahi etmedik. Kahverengi gözlere bakmaya utanıyordum. Gözlerine bakmadan sadece 'Ben' diyebildim aslında mırıldanmakta denilebilir. 'Şimdi değil güzelim' dedi. Yanımdaki kişinin insan olup olmadığından şüphelendim. Hiçbir insan sesi bukadar güzel olamazdı. Bir ses hem şefkatli hem tahrik edici olamazdı.  Ceketi omuzlarıma koymasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Sonunda anayola gelebilmiştik. 'Üzgünüm umarım üşümessin motorsikletim geldim' dedi. Hiç tepki vermedim hala atlatamamıştım. 'Hadi artık geçti güzelim' dedi. Evet, her şeyi gördüğünü tamamen anlamıştım, utançla kafamı eğdim. Ceketi tamamen giydirip fermuarını kapattı. 'Kimse hasta olmanı istemez' dedi. Benim kimsem yok diyemedim sadece yutkundum. Kaskı da kafama taktıktan sonra motorsiklete oturdu ve belimden tutup benim de oturmamı sağladı. Hafif kaslı kollarını hissettiğimde içim bir hoş oldu,soğuktandır diye iç geçirdim. 'Hazır mısın' de sordu. 'Şey dedim benim yüzünden sen kask-' 'Ne kadar saçmaladığını farkında mısın ve bunu  hazırım olarak kabul ediyorum' diyip önüne döndü. Hızla sürmeye başladı. İlk defa motorsiklete biniyordum. Belini tutmadığımdan dolayı az kalsın düşüyordum. Ellerimi beline koyduğumda karın kaslarını hissettim yine içimi bir ürperti kapladı, bu olmamalı diye iç geçirip durdum. Aslında hiç de düşünüldüğü gibi korkutucu değildi motorsiklete binmek. Kulağına yaklaşıp 'Daha hızlı' dedim. 'Anlamadım' dedi. 'Daha hızlı' dedim daha yüksek çıkan sesimle. bu sefer 'Daha hızlı' diye bağırdım. Bir fısıltı duyar gibi oldum  işte benim kızım.Sonra saçmalama Derin diye düşündüm. Etrafta kimse yoktu. Caddede bizim sesimiz yankılanıyordu. Biraz daha gittikten sonra durdu. Deniz kenarında tahta taburelerin olduğu bir yere geldik. En uçta bir yere oturduk. 'Ahmet Abi' diye seslendi 60'larındaki bir adama. Kafasıyla selam verip 'İki çay abi' dedi. Ahmet Abi sempatik sesiyle 'Hemen paşam' dedi. Buraya sık geldiği belliydi. Onu daha lüks mekanlarda görmeyi beklerdim, beni gittikçe şaşırtıyordu.

Dün onun yüzünden ağladım adamın -BARAN-şimdi gözlerinin içine bakıyordum. O gözlerin hayatımı değiştireceğini nerden bilebilirdim ki .

DERBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin