all alone.

273 22 4
                                    


***

"Neden hala uyanmadı?"

Çaresizce soruyordu. Tepkisizce yatakta yatan bedeni süzdü. Odaya girdiğinden beri elini elleri arasına alıp bir an olsun bırakmamıştı. Bir süre yatağa başını yaslamış şekilde uyuyakalmıştı. Saatler geçmişti ama hala uyanmamıştı. Son derece endişeliydi.

"Aldığı darbe ve verdiğimiz ilaçlar sebebiyle uyuyor. Endişelenmeyin lütfen."

Hemşire, güven verircesine tebessüm ederek odadan ayrıldı. Jaehyun avuçlarının arasındaki soğuk elin üstüne minik bir öpücük bıraktı. Uyuyan bedene, yanında olduğunu hissettirmek istiyordu.

***

Henüz bitmiş olan serumu yenilemek için odaya girmişti hemşire. Yanıbaşında hissettiği hareketlilik ile gözlerini araladı. Kolay olmamıştı. Görüşü bulanıktı. Tüm bedeninde başındaki kadar olmasa da güçlü bir ağrı hissediyordu. Gözlerini kırpıştırdığında biraz daha normalleşmişti görüşü. Beyaz renklere bürünmüş hastane odasında yatıyordu. 

Gözünün ucuyla yatağın yanında bulunan tekli koltuğa baktı. Yanındaki bedene dönmek istedi. Boynunda bulunan boyunluk yüzünden başını kısıtlı şekilde hareket ettirebiliyordu. İnatçı bir tavırla, boynunu zorlayarak döndüğü anda ağzından acı bir inleme çıkmıştı. 

Koltuktaki beden telaşla hareketlenip yatağa yaklaştı. Jaehyun ağlamaktan şişip kızarmış gözleriyle sargılarıyla yatakta yatan Taeyong'a bakıyordu. Taeyong hala gözlerini açmakta zorlanıyordu. Kısık gözlerle Jaehyun'u inceledi. Onun da boynunda boyunluk takılıydı. Başının bir noktasına küçük sargı bezi yerleştirilmişti. 

Sessizliği Jaehyun'un son derece endişeli ve korku dolu sesi bozmuştu.

"Hemşireyi çağırmalıyım. Nasılsın? C-Canın çok yanıyor mu?"

Taeyong'un ağzını açacak gücü yoktu. Jaehyun'un gözleri tekrar ıslanmıştı. Şokta gibiydi. Cümleleri seri şekilde sıralamıştı. Kelimeleri telaffuz ederken takılıyordu. Elini Taeyong'un yatakta güçsüzce duran eline uzatıp 1-2 saniyeliğine tuttu.

"Hemşireyi çağırıp hemen döneceğim."

Döneceğinin güvencesi verircesine tutmuştu. Odanın kapısından çıkıp bir iki dakika sonra yanında hemşire ile geri dönmüştü. Hemşire Taeyong'a küçük sorular sorduğunda gücünü toparlamaya çalışıp kısa cevaplar verdi. 

Deli gibi uykusu vardı. Verilen ilaç ve serumun etkisiyle üstünde bir ağırlık ve uyku hali oluşmuştu. Hemşire kontrolünü bitirip odadan ayrıldığında tekrar baş başa kalmışlardı.

 Jaehyun ayakta dikilmeyi kesip koltuğa oturdu. Yatak ile arasındaki mesafeyi biraz azaltmak için koltuğu itikledi. Gözlerini zar zor açık tutan bedeni inceledi. Gördüğü sargılar yüzünden suratında hoşnutsuz bir ifade oluşmuştu.

"Uyuyabilirsin, ben buradayım. Yanında olacağım."

Taeyong bu sözlerin üstüne düşünemeyecek kadar güçsüzdü şu an. Sevinemeyecek kadar ağrısı vardı. Gözlerini açık tutmak için daha fazla çabalamadı.

Kaza Jaehyun'u fazlasıyla korkutmuştu. Başını vurduktan sonra bayılmamıştı. Arabanın çarpış şekli sebebi ile çok sert vurmamıştı. Sürücü koltuğunda oturan Taeyong için aynısı söylenemezdi. Başını vurduğunda oluşan yarık yüzünden çok fazla kan akmıştı. Bilinci de bu darbe dolayısıyla kapanmıştı. 

perfect | jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin