nonsense.

898 94 58
                                    

***

Masada karşısında oturan kırmızı saçlı adama baktı.

"Çok güzelsin."

Bıkkınca nefesini bıraktı.

"Jaehyun, ben erkeğim."

Omuz silkti Jaehyun.

"Yine de çok güzelsin."

Gözlerini devirdi. Kollarını bağlaştırdı. Jaehyun onu hayranlıkla izlemeye devam ediyordu. Üstündeki gri sweatshirtü, siyah kotu ve kırmızı saçlarını saklayan şapkasıyla son derece sade görünse de Jaehyun büyülenmişti.

Taeyong'un bir gün buluşmayı kabul edeceğini hep hayal ederdi. Gerçekleşmişti. Her ne kadar Taeyong tüm o mesajlaşmalardan kurtulmak için gelse bile Jaehyun mutluydu.

"Sipariş verebilir miyiz artık?"

"Elbette."

Garson geldiğinde Taeyong limonlu cheescake sipariş ederken Jaehyun buzlu espresso istedi.Garson masadan ayrıldığında ikisi de arkasına yaslanmış sessizce oturuyordu.

"Bütün bunları canın sıkıldığı için mi yapıyorsun?"

"Hayır! Senden gerçekten hoşlanıyorum. Neden böyle düşünüyorsun?"

"Seni milyonlarca kez reddettim. İnatla üstüme geldiğin için böyle düşünüyorum."

"Benimle olmaman için hiçbir sebep yok."

"Evet var. Kariyerimi seviyorum. Bütün emeğimi çöpe atmak istediğimi sanmıyorum Jaehyun."

Jaehyun acıyla güldü. Başını olumsuz anlamda salladı.

"Senin için kariyerimin zarar görmesini göze alabiliyorum. Ama sen o kadar bencilsin ki bir an olsun kendini düşünmeyi bırakmadığından aramızdaki bağı görmüyorsun. Görmek istemiyorsun."

Jaehyun'un hep yumuşak ve yılışık davranışlarının yanısıra sert çıkışı Taeyong'u şaşırtmıştı. Gözlerini büyüterek karşısındaki kalbi kırık çocuğa baktı.

Garson'un getirdiği kahve ve cheesecake ile herkes önündekine odaklandı.

"Haklısın. Bencilim ama buralara gelmek için çok çabaladım Jaehyun. Tüm yaşadıklarımı silip atamam. Seninle olma saçmalığını bir kez yaptığımda ne olduğunu hatırlıyorsun değil mi?"

Jaehyun canının yandığını sahiden hissetmişti.

"Sahiden saçmalık olduğunu mu düşünüyorsun?"

Taeyong gözlerini etrafta gezdirdi.

"Çok gençtik Jaehyun. Sırf bu ilişki yüzünden az kalsın şirketlerimizden atılıyorduk."

"Çaylak bir stajyer olduğumuz dönemler geride kaldı."

"Yine de saçma Jaehyun. Artık bu anlamsız konuyu tartışmak istemiyorum."

Jaehyun ne diyeceğini bir süre bilemedi.

"Seni görmek güzeldi Taeyong."

Sesindeki kırılmaya engel olamadı.

Oturduğu sandalyeden kalkıp kafenin cam kapısına ilerledi. Taeyong arkasından bakarken o geri dönmeden kapıdan çıkıp gitti.

Kapı kapandığında Taeyong'un da kalbi kırıktı. Bütün o karşı çıkmalara rağmen Jaehyun'u sevdiğini biliyordu. Sadece kafansındaki doğrularından kurtulamıyordu.

                               ***

perfect | jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin