perfect | jaeyong

deleted contacts.

***

İşlerini bitirdiği gibi kendini Taeyong'un kapısında bulmuştu. Habersiz gelmişti. Evde olmayabilirdi. Haber verseydi de Taeyong müsait değilim diyip geçiştirebilirdi. Bu yüzden habersiz şekilde kapıda dikilip ısrarla zili çalıyordu. Açan yoktu ama inatçı şekilde devam etti. Bir süre sonra içerdeki pes edip kapıyı sertçe açtı.

"Açmadığıma göre müsait değilim demek ki."

Taeyong kapının küçük aralığından burnundan soluyarak konuştu.

"En sonunda açtığına göre o kadar da meşgul değilsin."

Kapıyı hafifçe iterek içeri girmek için hareketlendi. Taeyong aksine kapıyı sertçe tutarak açılmasına engel oldu.

"Beni içeri almayacak mısın?"

"Müsait değilim Jaehyun. Gelmeden önce haber vermeliydin."

Jaehyun içten içe sinirlenmeye başlıyordu ama dışarıya yansıtmadı. Sakince üstüne gitti: "Henüz paketleri saklayamadın mı?"

"Jaehyun, git artık."

Daha fazla konuşmak istemedi Jae. Kapının arkasında Taeyong'un oluşunu umursamadan sertçe kapıyı itip kendine yol açtı. Hızlıca içeri girdiğinde Taeyong telaşla Jaehyun'un önüne geçmiş ilerlemesine izin vermiyordu.

"Sinirlenmemi istemezsin çünkü senin sonuçları daha kötü olur emin ol."

Taeyong'u kenara çekerek odaya ilerledi.

"Bana karışmaya hakkın yok. Beni rahat bırak artık!"

Arkasından sinirle seslendiğinde Jaehyun adımlarını durdurdu. Biraz bekledi ve sakince arkasını dönüp Taeyong'a doğru adımladı. Taeyong'un suratını avuçlarının arasına alarak kendine yaklaştırdı.

Gözlerinin içine bakarak: "Seni bu bok çukurunda bırakacağımı sanıyorsan yanılıyorsun Lee Taeyong. Ve inan bana, sana ben başkasının karışabileceğini de sanmıyorum." derken suratları çok yakındı.

Taeyong heyecanlanmıştı ama korkuyordu. Jaehyun aniden ellerini çekip uzaklaştığında içinde burukluk olmuştu. Yakın olmayı özlemişti ama şuanki sorunu daha büyüktü.

Jaehyun nereye bakması gerektiğini biliyordu. Her zaman aynı yere saklıyordu. Hızlıca çekmeceye  açtığında çekmece daha önce şahit olmadığı kadar çok doluydu. Sinirle gülerek arkasında onu izleyen Taeyong'a döndü.

"Mezara da mı götüreceksin?"

Taeyong bir şey demeden kendini yatak odasındaki koltuğa attı.

"Bu saçmalığa artık son veriyorsun."

Paketleri kucağına toparlayıp odadaki kişisel lavaboya ilerledi. Taeyong bıkkınca peşinden yürüdü. Elindeki tüm paketleri tek tek açıp içindeki tozu klozete boşalttı Jaehyun. Sifonu çektiğinde Taeyong'a döndü: "Başka bir yerde var mı?"

Gülerek Jaehyun'a baktı.

"Söyleyeceğim sanki."

Bu kadar sabrettiği yetmişti. Aynen mesajda söylediği gibi lavabonun gri fayans duvarı ile Taeyong'un sırtını buluşturdu. Taeyong'un suratında acı bir ifade oluştu. Bir şey yapmamasının sebebi güçsüz olması değildi.  Jaehyun'a vuramazdı. Jaehyun da bunun farkındaydı.

Her sinirlendiğinde olduğu gibi boynundaki damar belirginleşmişti.

"Telefonunu ver."

Taeyong kaşları çatık şekilde bekledi. Bir şey söylemedi.

"Sana telefonunu ver dedim!"

Taeyong cebinden telefonu çıkartıp istemeyerek Jaehyun'a uzattı.

Ne yaptığını göremiyordu. Jaehyun geri çekilip telefonla ilgilenmeye başladı. Bir süre sonra telefonu geri uzattığında Taeyong alıp telefona bakmadan yanındaki mermer tezgaha bıraktı.

Jaehyun sinirle saçlarını karıştırırken geniş banyoda ileri geri adımlamaya başladı.

"Anlaşmıştık. Bırakmıştık. Söz vermiştik. Seni bu işe hiç karıştırmamalıydım."

Sesinin yükselmesine engel olmadı. Taeyong'a baktığında üzgün gibi görünüyordu. Jaehyun olmadığını biliyordu.

Pişman gibi görünüp Jaehyun'u geçiştirecekti. Daha önce de yaşanmıştı.

"Üzgün gibi rol yapmayı da kes."

Banyodan çıktığında Tae onu takip etti. Hızlı hızlı merdivenleri inip çıkış kapısına ulaştı. Kapıyı açtığında evden çıkmadan önce son kez konuştu.

"Benden kurtulduğunu sanma Lee Taeyong. Bundan sonra her an benimle iletişimde olacaksın. Öyle ki bunalacaksın, sana engel olduğum için benden nefret edeceksin."

Sesindeki kırılmadan zorlandığı anlaşılıyordu.

"Ama umrumda değil çünkü cenazende ağlamaktansa şuan beni istemediğin için ağlamayı tercih ederim."

***

tylee2:
telefonumdaki numaralar yok
mesajlarım yok
arama kayıtları yok
kayıtlı tek bir numara var
"jaehyun"

tylee2:
menajerim nasıl ulaşacağım gerizekalı?
aileme?
arkadaşlarıma?

jnghyun:
asıl soru
teslimatçına nasıl
ulaşacaksın lee taeyong?

***
hikayenin kapağını değiştirdim daha güzel oldu sanki. kitabı farklı görünce şaşırmayın -haru