Canavar,
Nasıl hissetmeliyim?
Yaratıklar burada uzanıp
Pencereden dışarı doğru bakıyorlar
Duyacağım,
sesleri
Ben camdan bir çocuğumBeomgyu;
Kapı çalınca kurduğumuz oyunu bırakıp ayağı kalktım. Herkes gelmiş sadece Yeonjun kalmıştı.
O da Soobin'i almaya gittiği için geç gelmişti. Kapıyı açıp Soobin ile Yeonjun'un didişmesine göz devirip içeriye geçtiklerinde kapıyı kapattım.
Sürekli didişiyor ama yiyişmeden de duramıyorlardı.
Onlar salona geçerken bende mutfağa uğrayıp soju şişlerini aldım. Oyunun etrafında toplanmışlardı. Bende yanlarına oturup soju şişesini yanıma koydum. Ben sojuları almaya gittiğimde çoktan oyuna başlamışlardı bile.
~♡°
~$°"Ben bu oyundan çok sıkıldım." Demişti Sunoo elindeki zarı ileriye atıp.
Jake "sürekli oyun başa sarıp duruyor." Demişti. Oyun çoktan bitmiş, bizde geri baştan başlamıştık. Bu gece oyun gecemizdi ve iyi geçmesi lazımdı. Huening Kai etraftaki boş soju şişelerini toplamış ve mutfağa gitmişti.
"Neden ruh çağırmıyoruz?" Demişti Yeonjun. Bu, çok saçmaydı? Gerçekten ruh kavramına inanıyorlar mıydı? Ve ya canavar?
'Böö' demekten başka ne işe yarıyorlardı ki?
"Saçma şeylere bulaşmak istemiyorum." Demiştim Huening Kai içeri girdiğinde.
"Korkuyor musun yoksa?" Demişti bu sefer Soobin, kıkırdayarak. Diğerleri de onlara katılıp benimle dalga geçmeye başladığında derin bir nefes alıp göz devirdim.
Aldığım derin nefesi bırakıp "kesin şunu." Demiştim. Dinlemişler miydi? Tabiki hayır. "Tamam, tamam. Yeterki susun." Dediğimde susmuşlardı.
Hepimiz tekrar masa etrafında toplanıp yere oturduk. "Nasıl çağıracağımızı bilen var mı?"
Göz devirip "ah, cidden. Bilmediğimiz işlere karışmamalıyız bence." Dedim.
Ni-ki beni onaylar gibi kafasını sallamıştı. "Internetten bakalım." Demişti Soobin.
Daha ne kadar göz devirebilirdim?
Soobin internetten açtığı garip bir makaleyi okurken bezmiş gibi masaya kafamı yatırıp "kes şunu." Demiştim. Soobin her ne okuyorsa korece değildi. Saçma saçma şeyler.
Soobin susmuş ve bana bakmıştı. "Bu daha sıkıcı. Ayrıca her ne okuyorsan bu deli saçması." Dediğim şeye kendiside katılıp telefonu kapatmıştı.
Cidden hangi akıl ile yapıyorduk bunu?
Bir anda ortalık karanlık olunca gözlerimi belli belirsiz olan bedenlerde gezdirdim.
"Çok iyi. Soobin bize 'elektirik kesme' duası yaptı." Dedi Huening Kai.
Kıkırdayıp yerimde doğrulmaya çalıştım. Soobin telefonun fenerini açıp etrafa tutmaya başladı.
"Şarteller atmıştır." Dedim sessizce. "Annem mesaj atmış." Demişi Ni-ki.
"Gitmeliyim." Diye de eklemişti. Ayaklanıp telefonun ekran ışığıyla yolu bulmaya çalışmıştı. Bende ardından gidip onu yolcu ettim.
"Bende gidiyorum. Bu karanlıkta birşey yapamayız." Demişti Sunoo. Diğerleri de ona katılıp evden çıkınca, etrafı toplayıp uyumak için hazırlandım. Mutfakta bir fener olması gerekti.
Karanlıkta uyuyamazdım. En azından o feneri yakıp uykuya dalabilirdim.
~♡°
~$°Beomgyu;
Evde birisi var.
23.49
Bana bakıyor ve gülümsüyor.
00.02
Yeonjun;
Kimsiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Beast İs With Me / taegyu
FanfictionHerkes hata yapar. "Herkes adam öldürmez ama değil mi?" ~♡° ~$°