Beomgyu;
Önümde duran siyah gölgeye gözlerimi kısıp baktım. Korkudan damlayan göz yaşlarımı görünce dizleri üzerinde eğildi ve yüzüme yaklaştı.
İşaret parmağı ile çeneme doğru akan göz yaşını yakalamış ve işaret parmağındaki ıslaklığı tişörtüne silmişti.
"Ağlama, şimdiden kurutma göz pınarını. İleride ihtiyacın olacak."
Yerimde titrerken bana küçümser bir bakış atmıştı. "O küçük aklınızdan ne geçiyordu?" Demişti.
"Eğlenmek mi?" Çenemi parmaklarıyla kavrayıp sıkmıştı. Buz gibi olan parmakları daha çok titretmişti beni.
"Eğleniyor musun, Beomgyu?"
Tanrım, o gerçek. O bir hırsız değil. O gerçek..
Çenemdeki parmakları sıkılaşmış ve bir anda bağırmıştı. "Bana cevap ver!" Demişti gözlerimin içine bakarak.
"H-hayır." Dedim sessizce. Kafamı geriye çekmeye çalıştıkça daha çok sıkılaştırıyordu parmaklarını. Bir anda yüzümu itmiş ve çenemi serbest bırakmıştı. Ayağa kalkıp kıkırdayınca gözlerimden ardı ardına yaş aktı.
"Neden? Oysaki çok eğlenceli." Demişti kollarını iki yana açarak. Yüzüne camdan yansıyan sokak lambasının ışığı değiyordu.
Parmaklarını şıklatınca ışıklar açılmıştı. Işıkların açılması beni biraz da olsa güvende hissettirmişti.
Bedenim birden öne arkaya sallanınca dirseklerimden güç çekilmiş ve boylu boyuna yere uzanmıştım. Bedenim bu kadar adrenaline alışık değildi. Kaldıramıyordu. Kafam yavaşça yere değmiş ve yana doğru düşmüştü. Göz açımda onun ayakları vardı şimdi.
Vücudumdan tüm gücün çekildiğini hissederken o bana doğru yaklaşmış ve ayakkabısının ucuyla vüducumu ittirmişti. Gerisine tanıklık edemiştim çünkü göz kapaklarım dayanamamış ve gücünü yitirip kapanmıştı.
~♡°
~$°Gözlerimi yavaşça açtığımda koltukta olduğumu fark etmem uzun sürmemişti.
Kendime gelince -uyku mahmurluğumu üstümden atınca- aklıma dolan anlar ile yerimde doğruldum. Ani hareketim yüzünden gözlerim kararmıştı.
Gözlerimi kapattım ve ellerimi alnıma götürdüm. Ama sonra aklıma tekrar o gelmiş ve kendimi güvende hissetmediğim için anında gözlerimi açmıştım.
Gözlerim bir yandan onu ararken bunun bir rüya olması için Tanrıya dua ediyordum.
Ama duam kabul olmamış ve yattığım koltuğun karşısındaki tekli koltukta onu görmüştüm. Oturduğu yerden bana bakıyordu. Kim bilir ne geçiyordu aklından.
"Ne kadar da zayıfsın insan." Demişti dalga geçerek. Onun insan olmadığını kabul ettiği andı benim için.
Karşımda ne olduğunu bilmediğim bir düşman vardı.
"Hadi ama, ben senin düşmanın mıyım? Dostunum senin. En az sende, benim kadar suçlusun. Değil mi Beomgyu? Neden bana o küçük sırrını söylemiyorsun?" Demişti kaşını kaldırarak.
Ne sırrından bahsediyordu? Uzandığım koltukta gerilerek etrafıma baktım.
"Ne olduğunu sende iyi biliyorsun. Neden bana geçmişte yaptığın hatadan bahsetmiyorsun?"
Biliyor muydu? İmkansız. Bilmesi imkansız. Aklımı mı okuyordu?
"Biliyorum Beomgyu, biliyorum. Ve sen bana itiraf edene kadar buradayım." Demişti. Aklımı okuyordu.
Ne yaptığımı biliyordu.
Hayır, hayır başka birşeyden bahsediyor. Herkes hata yapar.
"Herkes adam öldürmez ama değil mi?"
BÖLÜM SONU
°
°
°
°
°♡Eva-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Beast İs With Me / taegyu
FanfictionHerkes hata yapar. "Herkes adam öldürmez ama değil mi?" ~♡° ~$°