Siyah Işığım

117 7 4
                                    

"Abi bırakın bensiz gidin okula."
Tabiki Emre.
Uykuna tüküreyim Emre.

"Kalk lan kalk artık!! Yeter, bıktım her sabah bunu yaşamaktan."
dedi Berke.
Ben gene çenemi yormayarak Emre'nin ayaklarından tutup yere düşürdüm,

"Ahhh! Kim bu vicdansız, namussuz.."

"Öhöm öhöm.." dedim hemen, Emre'nin ağzı bozuldu mu durmaz.

"Ulan evin sahibi olmasan ben sana gösterirdim amaa."

"Efendim, duyamadım." diyerek kulağımı gösterdim.

"Kalktım lan kalktım, çıkın gidin üstümü giyeceğim."

Bir sabah daha Emre'yi sorunsuz (!) uyandırmanın verdiği gururla salona geçtim, Berke çantasını hazırlarken ben de test kitabımı almaya karar verdim ve odama doğru ilerledim. Koridoru geçerken Ozan'ın odasından içeri baktım, hayret yatağı düzenliydi yani gece eve gelmedi. Nerde yaşadığına ve bu gece nerede kaldığına dair hiçbir fikrim olmadığı için şaşkınlıkla karışık merakla odama doğru ilerlemeye devam ettim. Kitabımı alıp tekrar salona döndüğümde kapıdan çıkmakta olan Berke ve iki dakikada nasıl bu denli müthiş hazırlandığını bilmediğim Emre'yle karşılaştım. Kitabımı çantaya atıp yanlarına gittim ve evden çıkarak arabaya bindik.

Okul her zamanki gibi gene sıkıcı ve sıradan olsa da dersi dinledim.

Öğleden sonra ilk derse girdiğimizde sınıfa bugün nakil olup sabah gelmeyen arkadaşımız sınıfa girdi. Bu olamaz, bu bu... Neydi adı, hah Şule. İlkokulda sözde beni sevdiğini söyleyerek sevgilisi Ömer'den ayrılan ve okul çıkışı bir araba dayak yememe neden olan Şule. Daha da rahat durmayıp bana bakmak bahanesiyle evimizi küle çeviren Şule. Okul hayatımla da kalmayıp hafta sonlarımı da berbat eden Şule. Babasının tayini çıktığında sevinçten ilk ve son defa göbek attığım Şule.
Tamam sakinim.

GECESİZ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin