'Onun üzerine düşmüştüm,kim olsa rahatsız olurdu. Biz yavaşça ikimiz yataktan kaydık ve yere düşürdük kendimizi ve yatağa yasladık. Kendimizi daha iyi koruyalım diye. O kadar ateş sesleri yüksekti ki kulağımı kaybedeceğim sandım. Artık odada sağlam ve kırılmayan pencere kalmamıştı odada. '
'Bende yine şoka girmiştim.Bir kaç saniyeliğine ateş sesleri durdu. Yiğit te yerden yavaşça ve dikatlice kalktı ve pencere kenarına gitti. Gizlice dışarıya bakmaya çalışırken bende yanına gidecektim ki bana hemen dur işareti yaptı. Yeniden yerde oturdum.Çok korkuyordum. Aynı şeyleri daha önce de yaşamıştım. O olaydan sonra da zaten hasta oldum ve aynı o olay gibi olursa ellerim titremeye başlıyor,haplarımı da almazsam nefesim kesilir. Şimdi de böyle olmuştum. Yiğit'in gözleri hemen benim üstüme sabitlendi ve ellerimin titreyişini ve nefes nefese olduğumu gördü. Telaş etmiş gibiydi. Yiğit te görünmesin diye boynunu ve sırtını büküp yanıma geldi hemen. Ellerimi tuttu ve...'
Yiğit | Azize...Azize bana bak bana,azize!
'Konuşamıyordum donmuştum sanki...gözlerine bakmaya çalışıyordum ama şoka girmiş gibiydim...kendimde değildim,istediğim hiç bir şey yapmıyordum.'
Yiğit | tamam , tamam...gözlerime bak. Gözlerimin içine bak...derin nefes al,ver,al,ver...hadi
'Tam biraz yumuşuyordum...kendime geliyordum nefesimde yerine geliyordu ki, yine ateş etmeye başladılar. Yiğit hemen elimi tutup kaldırdı beni yataktan. Pencereden en uzak noktadan odadan çıkmaya başladık. Koridore girdiğimiz gibi pencereler kırıldı...o yüzden hemen yiğit elimi tutup kendi odama götürdü beni. Odaya girdiğimiz gibi kendini duvara yasladı... beni de yanına çekip bana sarıldı. Henüz nefesim düzene girmemişti. Saçlarımı okşamaya başladı. Ama henüz odamın pencereleri kırılmamıştı. Bende kendimi ona bıraktı. Biraz daha iyileşince bana sarılmayı bıraktı bende ondan uzaklaştım; bir süre bakıştık. Boğuluyordum sanki o gözlerinde. Hemen boğazını temizledi...'
Yiğit | daha iyi misin?!
Azize | hı hı...teşekkür ederim
Yiğit | tamam...eşyalarını topla...hapların falan varsa yanına al hemen burda çıkmalıyız.
Azize | tamam ama ... insan bir rica ederim der...ben ne bekliyorum ki! Öküzden ne beklenir ki!
Yiğit | farkındaysan hayatını kurtarmış oldum...sana yardım edende suç
Azize | o zaman gel bir anlaşma yapalım... bundan sonra ne ben sana ne de sen bana yardım edeceksin! Oldu mu?
Yiğit | benim için daha iyi...ben sadece kardeşine verdiğim sözü tutmaya çalıştım...ama artık sen düzeltirsin herşeyi...
Azize | aynen!
'Hemen dolabımı açtım ve toparlamaya başladım. Toparladıktan sonra odadan çıkmak için kapıya gittiğimde yiğit'in çıplak olduğunu hatırladım. Ona baktığımda anlamamıştı. Bu kadar rahat mı gezilir ya çıplak çıplak ?! Sanırım çok alışık...başkaların önünde çıplak çıplak gezmeye,ama o kaslarla nede-...;ben ne diyorum! Çantamda kardeşiöin bir gömleği vardı...onu çıkarıp verdim...boş boş baktı.'